CHP’deki olağanüstü kongre krizi gün geçtikçe derinleşiyor; parti içerisinde oluşan gruplara her geçen gün yenisi ekleniyor ve taraflar arasındaki keskinlik artıyor. Çünkü olağanüstü kongre talebinin üzerinden iki hafta geçmesine rağmen, kongrenin yapılacağına ya da yapılmayacağına ilişkin herhangi bir karar yok.
*
Dilerseniz, söz konusu süreci kısaca özetleyelim, hafızaları tazeleyelim ve resmi bir ağız olan CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar’ın açıklamasını aktaralım…
*
CHP’nin eski il başkanlarından olan Sinan Özkar ve beraberindeki heyet (Erdal Çakıcıer, Yahya Çelik, Esma Altınel, Muharrem Elibüyük), olağanüstü kongrenin gerçekleştirilmesi için atama yoluyla göreve gelen mevcut İl Başkanı Abdülkadir Adar’la görüştü ve ardından partiye bir dilekçe sunarak olağanüstü kongre talebinde bulundu.
*
Bu talebin ardından parti içerisinde çeşitli tartışmalar cereyan etti.
*
Partinin bir kanadı, parti tüzüğünün bazı maddelerini öne sürerek, olağanüstü kongrenin yapılamayacağını, Haziran’da zaten olağan kongre sürecinin başlayacağını ifade ediyor. Partinin diğer kanadı ise, yine parti tüzüğünün bazı maddelerini dayanak sunarak, olağanüstü kongrenin derhal toplanması gerektiğini belirtiyor.
*
Bunun yanı sıra, partinin bir kanadı, olağanüstü kongre talebinin, partinin başarısına gölge düşürdüğünü, ‘CHP yine kavga ediyor’ algısına yardımcı olduğunu iddia ediyor. Partinin diğer kanadı ise, parti tüzüğünün es geçilemeyeceğini, tüzüğün işletilmesinin parti içi karışıklığa değil, partinin düzgün bir zeminde ilerlemesine yardımcı olacağını belirtiyor.
*
Söz konusu tartışmaya ilişkin, resmi ağızdan gelen beş açıklama mevcut.
- Tartışmaların hedefindeki isim olan Abdülkadir Adar, “Olağanüstü kongre talebini Genel Merkeze ilettik. Karar açıklanana kadar fikir beyan etmeyeceğim” demekle yetindi.
- Olağanüstü kongre talebinde bulunan Sinan Özkar ise, olağanüstü kongrenin geciktiğini, seçimler nedeniyle ses çıkarılmadığını, mevcut yönetimin ciddi bir yanlış içerisinde olduğunu ve vakit geçirmeden kongrenin yapılması gerektiğini ifade etti.
- Yunus Emre Karabulut ise yasaların ve parti tüzüğünün açık olduğunu, olağanüstü kongrenin yapılmamasının suç teşkil ettiğini, CHP’de boyun eğen partili kölelerin olmadığını ve olağanüstü kongre süreci başlatılmazsa, konunun mahkemeye götürülmesi gerektiğini belirtti.
- Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç da, CHP’de tartışmasız bir görevlendirme geleneğinin oluşturulamadığını, o zaman yasalar ve tüzük neyi emrediyorsa, hangi koşullar olursa olsun uygulanmasının zorunluluk taşıdığını ve yasalar ile tüzüğe göre talep edilen olağanüstü kongrenin yapılması gerektiğini savundu.
- Eski İl Başkanı Rabi Akman da, görevden alındığına dair resmi bir yazının gelmediğini, mevcut il başkanı ve yönetiminin yasa ve tüzüğe aykırı bir şekilde görevde bulunduğunu, bu nedenle mevcut il başkanı ve yönetimini ‘sözde’ kabul edip tanımadığını, konuyu mahkemeye taşıyacağını söyledi.
*
Söz konusu meseleye ilişkin altıncı açıklama, CHP Odunpazarı ilçe Başkanı Rahmi Çınar’dan geldi. Çınar, yasaların ve parti tüzüğünün işletilmesinin elzem olduğunu, yerel seçim başarısından sonra iktidara gelebilmenin yolunun parti içi barıştan geçtiğini, bu nedenle küskünlüklerin oluşmaması için bir an önce olağanüstü kongrenin yapılıp yapılmaması huşunda karar alınması zorunluluğunun olduğunu vurguladı.
*
Evet… Şimdi, Rahmi Çınar’ın, CHP’deki olağanüstü il kongresi tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklamayı aktarıyorum… Okuyalım…
*
SÜREÇ UZADIKÇA GERGİNLİK ARTAR
“Önemli olan parti tüzüğünün işletilmesi… Parti tüzüğü neyi emrediyorsa uygulanmalı. Mevcut il yönetimi, partinin geleceğini düşünerek sakinlikle bir karar vermeli. Ve bu kararı, bir an önce vermeli, yani geciktirmemeli. Çünkü biz istiyoruz ki parti içinde artık kırgınlıklar, küskünlükler olmasın. Karar süreci uzadıkça gerginliğin artacağını düşünüyorum.
YASALAR VE TÜZÜK İŞLETİLMELİ
31 Mart yerel seçimlerinden sonra Türkiye genelinde elde ettiğimiz başarıyla yeni bir sürece girdik. Eskişehir’de de başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Ancak bu yeterli değil. Partimiz, bu başarıyı, belediye yönetimlerinde de göstererek devam ettirmeli. Ki, genel seçimlerde partimizi iktidara taşıyabilelim. Bu aşamada, parti içi gruplaşmaların yaşanmaması, kavgaların olmaması, büyük önem taşıyor. Böyle bir ortamın olmaması için de, kongrelerimizin, tüzüğe ve yasalara uygun bir şekilde, sağlıklı bir ortamda yapılması şart.
İL YÖNETİMİ ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI
Şimdi, olağanüstü kongre talebi, il yönetimimiz tarafından genel merkezimize gönderildi. Bu aşamada bize, genel merkezimizin göndereceği kararı beklemek düşüyor. Ama daha önce ifade ettiğim gibi, bu karar geciktirilmemeli, il yönetimimiz de kararın hızlandırılması için üzerine düşen gayreti göstermelidir. Ki, daha büyük tartışmalara zemin hazırlanmasın.
BİZ HERKESLE ÇALIŞIRIZ
Bu noktada, biz, Odunpazarı İlçe Başkanlığı olarak üzerimize düşen neyse onu yapacağız. Olağanüstü kongre ile ilgili hangi karar çıkarsa saygı duyacağımızı şimdiden belirtmek isterim. Biz, herkesle çalışırız. İl yönetimi hangi isimlerden oluşursa oluşsun, herkesle çalışırız. Bu, partililer olarak bizim sorumluluğumuz. Tabii karar ne olursa olsun, partimiz, şehrimiz ve ülkemiz açısından güzel şeyler olacağına inanıyorum.”
NOT: CHP’nin olağanüstü kongre tartışmasına ilişkin yazılarıma, aynı ifadelerle başlıyorum. Bunun nedeni şu: Hiçbir kopukluk yaşanmadan, süreci derli toplu bir şekilde tüm detaylarıyla aktarmak ve anımsatmak için bu yöntemi tercih ediyorum.