Başlık biraz şaşırtıcı, çarpıcı, yok artık dedirten bir başlık olabilir. Ak Parti İktidarı nasıl olurda CHP'li bir Belediye'yi seviyor diyen çok olacaktır. Gelin görün ki ben bu sevgiye samimiyetle inanmaya başladım.
Yapılanlara, sürekli derecesi artan baskılara ve engellemelere bakınca ve bunların yansımasını vatandaş nezdinde gözlemleyince aklıma başka bir seçenek gelmiyor.
Demek ki İktidar ve devlet kurumları Kazım Kurt uzun yıllar boyunca görevde kalsın, onu sürekli mağdur edelim, sürekli sıkıştıralım, iş öyle bir hale gelsin ki adeta bu kadar baskıya direnen bir lider, bir sembol olsun ve başımızdan eksik olmasın istiyorlar.
Büyükşehir ve Tepebaşı Belediyeleri'ne de yapılan ve sıkça dile getirdiğimiz bu engellemeler söz konusu Odunpazarı Belediyesi olunca bambaşka bir boyut kazanmış durumda. Hatta bunların bazılarını bile bu satırlara sığdırmaya çalışmak 140 karakterle twitter'den bir şey anlatabilmek kadar zor bir iş.
Önceki akşam Es TV'de konuk ettiğim Başkan Kurt ile 150 dakikalık bir program yaptık. Ne yazık ki bu sürenin sadece 20 dakikasını Belediye çalışmaları ve projelerine ayırabildik. Kalan zaman Belediye'ye karşı resmi kurumların tavırları ve kararlarını konuştuk ve çarpıcı gelişmelere şahit olduk. Bunların en çarpıcılarından biri ise Milli Eğitim ile ilgili olanlar.
Milli Eğitim'e özel bir talimat mı gitti?
Çocuk istismarının en üst düzeye çıktığı bir dönemde Odunpazarı Belediyesi çocuklara dağıtılması için karikatürlere onlara haklarının anlatıldığı bir kitap hazırlatıyor. Bir öğretmenimiz bu son derece faydalı kitabı öğrencilerine dağıtıyor ve kendisine soruşturma açılıyor. Kitap üzerinde Odunpazarı Belediyesi logosu ve Kazım Kurt fotoğrafı sakıncalı ve siyasi olarak değerlendiriliyor.
İlk başta ne var bunda standart uygulama demek isterdim ama ... Ama'sı Kazım Kurt Belediye'nin Ak Parti döneminde bastırdığı ve içinde sadece Belediye logosu değil dönemin Başkanı Burhan Sakallı'nın fotoğraflarının da bolca olduğu kitapları gösterince ve bunlarla ilgili tüm okullarda dağıtılmasına karşın tek bir hamle yapılmamış olması bizi düşündürdü. Bu bir çifte standarttır.
Bunu da bir kenara bırakalım Başkan Kurt'un suç duyurusunda bulunduğu ve daha sıkıntılı bir durum var. Sosyal Medya paylaşımlarıyla kayıt altına alınmış yani belgeli, fotoğraflı şahitli ve okullarda asıl bu olmamalı dedirten bir durum yaşanıyor.
Belediyeleri okullara sokmayan Milli Eğitim henüz yeni kurulmuş dernekler ve Milli Eğitim ile Eskişehir Valiliği işbirliğinde okullara bazı çalışmalar yapıyor.
Bunlar kişisel eğitim çalışmaları gibi gözükse de dikkatli bakınca bunların Ak Parti teşkilatları mahalle temsilcileri, partililer tarafından gerçekleştirilen eğitimler olduğunu görebiliyorsunuz. Hatta bazı fotoğraf ve paylaşımlarda bir örgütlenme çalışması yapıldığı ve okulların bu iş için açık seçik kullanıldığı ortada.
Peki bu duruma soruşturma var mı? Şaşırmadınız yok !
Üstelik bu işbirliğinin paydaşlarından biri de bilmem izinleri var mı ama afişlere bakacak olursak Milli Eğitim Müdürlüğü ...
Yani Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ı mezun olduğu okula sokmayan, Odunpazarı Belediyesi'nin çocuk hakları kitabı için öğretmene soruşturma açan Milli Eğitim bu durumu normal olarak değerlendiriyor ...
Şimdi son derece kalbi soruyorum ... Bu kitabı dağıtan Belediye Ak Partili bir Belediye olsaydı sizce soruşturma açılır mıydı? Cevabını bildiğimiz daha çok soru var ve sormaya devam edeceğiz. Taktir sizlerin .. Yarın'da Vakıflar Müdürlüğü, katılım paylarından kesintiler, Kızılinler, 2,5 yıldır bitmeyen geçici görevlendirmelerden bahsedelim biraz.
Zira tek günle her şeyi anlatmanın mümkün olmadığı çarpıcı şeyler bu durumlar...