Görüşler
İki kişiden biri
"Ben-Hur, Pekin'de 55 Gün ve On Emir" gibi unutulmaz filmlerin aktörüydü "Charlton Heston..." Ölmeden önce şu sözleri dile getirmişti:
"Şanslıydım, iki insanın yaşamı kadar yaşadım..."
………..
Bundan önceki genel seçimlerden sonra bir bayan arkadaşımız yakınıyordu:
"Artık tek başıma dolaşmak istiyorum. Yanımda biri olmasın, hem kuşku duyarım, hem zanlı duruma düşerim..."
-Neden?
"Her iki kişiden biri AKP'ye oy vermiş ya!"
Ünlü bir Rus fıkrası gibiydi bu sözler...
Moskova'da iki kişi meydanda yürüyor...
Biri diğerine diyor ki:
"Dostum biliyor musun? Moskova'da her iki kişiden biri polismiş..."
Öteki el sallıyor:
"Hadi bana eyvallah!.."
………….
Küçük büyük önemli değil...
Herkesin kendine göre bir dostu, arkadaşı ya da yeni deyimle "kanka"sı vardır...
İnandığı, dert ortağı...
Güvendiği...
Hepsinden önemlisi de..
"Sevdiği kişi..."
Ama neticede..
"İki kişiden biri..."
"Acaba hangisi?"
Yine bir seçime yaklaşıyoruz...
Sonucunda neler söylenecek bilemiyoruz ama...
Bir dileğimiz var:
İnşallah bu kez üç kişiden biri olur!"
…………
"Charlton Heston" gibi herkes ister iki insanın yaşamı kadar yaşamayı...
Ama değer mi?
Yine de merak ederiz ünlü aktörü...
"Onca yıl, iki yaşamı nasıl bir tutkuş acaba!.."
Cumartesi Öyküsü
Onu sevmiyorum, gitsin o!
Genç anne getirdiği armağanları özenle "basma örtülü sedire yerleştirdi. Tam iki koca yıl bu anı düşlemişti. Geleneklerini, dilini bilmediği ülkede her gün binlerce çocuk paltosuna düğme dikerken hep bu anı düşlemişti.
Bir yaşında kardeşine bırakıp gittiği kızı "Meltem" birazdan içeri girecek, getirdiği güzel hediyelere hayran olacak, koşup "canım anneciğim" diye boynuna sarılacaktı.
Yeniden sedirdeki eşyalara baktı. En iyisini, en pahalısını almıştı.
Kız kardeşi kendisini karşılamaya gelirken "Meltem"i komşuya bırakmıştı. Çok geçmedi kıvırcık saçlı bir baş odaya uzandı. Meltem’di bu...
Ürkek gözlerle odaya bakındı. Anne kalktı yerinden, "Gel kızım bak, ben senin annenim, neler getirdim sana bak" dedi...
Aynı anda teyzesi de odaya girdi. Genç anne, Meltem'e getirdiklerini anlatmaya çalışıyordu. Anne öylesine coşkun bir sevinç içindeydi ki kızının gözpınarlarına biriken yaşları görmüyordu. Onun canı, kızı "Meltem"i ne güzel olmuştu. Dayanamadı sarıldı, "Hadi sen de anneciğim seni çok seviyorum de..."
Meltem, ilk kez gördüğü resimlerinden tanıdığı, bu kendisine durmadan bir şeyler giydiren kadına şaşkınlıkla baktı bir an, sonra koşarak teyzesine gitti. Onun ayaklarına sarıldı :
"Anne, sen benim annem değil misin? Ben seni seviyorum anne. Onu sevmiyorum, gitsin o..."
Teyze, bacaklarına sarılarak "anne" diye ağlayan Meltem'i kucakladı, dışarı çıkardı.
Anne, olanlar karşısında donup kalmıştı. Sedirde eşyalar karmakarışık, cansız duruyorlardı...
Işıl Özgentürk (Yaşanmış öykü)
Papaz efendi yutkunurken!
Aşırı seks düşkünü bir kadın, bir kilisenin kapısından içeri dalmış ve papaza seslenmiş:
"Hadi öp beni, sev beni..."
Şaşkına dönen papaz, "Derhal dışarı çık kadın, burası bir kilise, öyle şeyler olmaz" diye karşılık vermiş...
Kadın ise o anda soyunmaya başlamış ve kilisenin taşları üstüne sırt üstü uzanmış:
"Hadi papaz efendi, hadi!.."
Papaz, yutkunmaya ve gözlerini kırpıştırmaya başlamış, sonra da Hz. İsa heykeline dönerek sormuş: "Siz ne diyorsunuz ey yüce İsa?"
İsa heykeli birden dile gelmiş ve papaza seslenmiş:
"Çabuk indir beni buradan, çabuk!.."
Cehennemlik yıllar!
Adam, geçimsiz ve huysuz bir kadınla yirmi yıl yaşadıktan sonra ölmüş.
Öbür dünyada görevli melek defteri karıştırdıktan sonra hesabı çıkarmış:
"Cehennemde yirmi yıl geçireceksiniz."
Adam, yutkunarak ve kibarca sormuş:
"Bundan önceki yirmi yıl sayılmayacak mı acaba?"
Kıssa-dan
Ankara'daki hava kirliliği kalitesiz kömür yüzünden artmış.
Kalitesiz kömür sonuçtur..
"Kalitesiz başkan ise sebep!"
Günün İncisi
Dil, vücut dediğimiz geminin dümenidir.
Thomas Fuller
Günün Sorusu
Gece eve gelip sana sevgi ve ilgi gösterecek bir kadın bulmak ne demek bilir misin?
"Yanlış eve girmişsin demek!"
George Burns
Kolsuz Yaşar'dan
Önüne çıkan "Deniz Feneri davası ne oldu?" diye soruyor abi...
"Aziz Yıldırım" Adalet Bakanı olsun, hep birlikte bağıralım:
"Yak şu Fener'i Aziz, yak şu Fener'i..."
Günün Balı
İktidarın lügatında "yasaya aykırı" demek artık "AKP'nin avantasına aykırı" demek oldu...
Akif Kökçe
Gerilim
Ne zamana kadar denemelisiniz?
"Olana kadar..."
J. Robin
Özdeyiş
Başarının yüzde 10'u ter, yüzde 90'ı ise akıldır...
Günün Şiiri
TAZİM
Her sabah adınla başlarım söze
Her sabah şükrederek
Suyundan içer, ekmesinden yerim
Sayende iş tutar genç ellerim
Ayaklarım aldırmaz yokuşa düze
Havanı bir alır bir üflerim
Sevgindir içime dolan
Sen bestesin güftesin her türküye
Sen daima sevgili aziz olan
Vatanım TÜRKİYE
Ellerinden öperim
Bir canım var uğrunda feda olsun...
Hasan Şimşek (Varlık-1948)
Devletin valileri
Trafik polisi AKP ilçe başkanına ceza kesiyor. Başkan, Afyon valisini arayıp telefonu ceza kesen polisin eline tutuşturuyor.
Vali "Ceza kesme" diyor.
Polis, "Kanun cezayı emrediyor" karşılığını veriyor.
Validen yanıt:
"Devam et o….. çocuğu!"
………
Bir halka "gavat", diğeri polise "o...." diyor...
Bunlar vali...
Devletin valileri!..
Günün Olayı
Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. "Sami Selçuk" yakınmış:
"Demokrasimiz nefes darlığı çekiyor, yokuşa geldiği zaman durmak zorunda kalıyor."
O da oturduğu yerde dursaydı, kim kendisine o kadar "ilerlemesini" söyledi ki?
Günün Biberi
Hocaefendi onca "medya, polis, yargı ve para gücüne" rağmen Türkiye'de yaşamaya cesaret edemiyorsa, biz gariban Türk halkı dünyanın en cesur insanlarıyız demektir...
Gülhan Elmas