Hoca neden erken açıkladı? 

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, yeniden aday olacağını açıkladı. Hayırlı uğurlu olsun.
Yerel seçimlerin sonucunu tahmin etmek için önümüzde bir takım kilit sorular bulunuyordu. “AK Parti kimi aday gösterecek?” ve “İYİ Parti seçimlere girecek mi?” gibi önemli sorulardan biri de, “Hoca aday olacak mı?” ve “Aday olmayacaksa CHP yerine kimi aday gösterecek?” soruları vardı.
Büyükerşen’in gazeteci Barış Yarkadaş’a aday olacağını net bir şekilde açıklamasından sonra “Hoca aday olacak mı?” sorusu cevabını bulmuş oldu ve “Aday olmazsa yerine kim gelecek?” sorusu da kendiliğinden düşmüş oldu.
Genellikle Yılmaz Büyükerşen adaylık açıklamasını, seçimlere daha yakın bir tarihte açıklardı. İnsanların “Hoca aday olacak mı?” diye sorması bile bir halkla ilişkiler stratejisidir ve size oy kazandırır. Ayrıca sizden korkan rakipleriniz, sizin kararınızı bekleyecekleri için strateji de geliştiremez. Yani adaylığı geç açıklamanın faydaları vardır ve bu faydaları da Sayın Büyükerşen’in şimdiye kadar pek güzel kullandığını görüyoruz.
Ancak bu kez Yılmaz Büyükerşen’in kararını erkenden alıp, kamuoyuna açıkladığını görüyoruz. Peki bu neden olabilir?
Pek çok sebebi olabilir.
Birincisi CHP seçmeninin moralinin bozuk olması. Genel seçimlerde alınan ağır yenilgi seçmenin moralini bozdu. CHP seçmeni (Bütün muhalif seçmenler) bu seçimlerin kazanılacağına inanıyordu. Bunun üzerine alınan yenilgi morallerin bozulmasına neden oldu. Dahası CHP seçmeninin geleceğe ilişkin umutları da azalıyor. Ayrıca İYİ Parti’nin Kılıçdaroğlu yönetimine soğuk bakması da cabası. Ki geçenlerde Kazım Kurt’un “İYİ Parti desteklemezse CHP seçimleri kaybedebilir” açıklamasını da bu açıdan okumak lazım. Sayın Kazım Kurt’a bu konuda aynen katıldığımı da belirteyim. İYİ Partiden destek almazlarsa işleri zor. Ancak bu tarz bir açıklamanın CHP’lilerin zaten bozuk olan morallerini daha da bozduğu ortada.
Son olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nun koltuğa yapışması da morallerin bozulmasına neden olan bir diğer etken. CHP seçmeni kendi kendisine, “Biz CHP’yi bile değiştiremiyoruz, Türkiye’yi mi değiştireceğiz?” diye soruyor. CHP yüzde 25 civarında oy alıyor. Kılıçdaroğlu’nu desteklemek karşılığında 38 milletvekili hediye edilen 4 partiyi çıkartırsak, yüzde bir civarında oy kaybı olur. Daha kötüsü kendi genel başkanına küsen 2 – 3 puanlık bir CHP seçmeni de sandığa gitmeyebilir.
Hoca’nın adaylığını beklenenden erken açıklamasının bir diğer nedeni de CHP içindeki olası “Taht kavgaları”nı engellemek olabilir. Parti içi çekişmelerin çok olduğu CHP’de yıllardır Eskişehir örgütünün görece sakin olmasının nedeni, Yılmaz Büyükerşen’in liderliğinin hiç tartışılmamasıydı. Yılmaz Büyükerşen’in görevi bırakacak olması, “Eskişehir’de bir numara ben olacağım” kavgalarının başlamasına neden olurdu. Hatta, daha Kral hayattayken, şehzadelerin kendi aralarında taht kavgası vermeye şimdiden başladığını da duyuyorduk.
Muhtemelen Büyükerşen’in adaylık açıklaması, CHP içinde de artması muhtemel kavgaları da frenleyecektir.
Sayın Büyükerşen’in adaylığı şimdiden hayırlı olsun.
Tabii bu arada AK Parti’nin nasıl bir aday çıkartacağı ve İYİ Parti’nin tutumunu da merakla bekliyoruz.
 
Haydar Çorum unutmuştur 
Bu yıl 43’üncüsü düzenlenen Mihalıççıklılar ve Kiraz Festivali coşkuyla kutlandı. Emeği geçenleri tebrik ederiz.
Mihalıççık çok köklü kültürü olan bir ilçemiz. Bu tip festivallerin sayısının artmasını diliyoruz. Bu festivallere herkes çağrılır. Özellikle de siyasi partilerin temsilcileri baş köşeye oturtulur. Böylece festivali düzenleyenler bütün siyasi fikirlere açık olduklarını da göstermiş olurlar. Ancak bu sene böyle olmadığını görüyoruz.
Festivale DSP yöneticileri çağrılırken, CHP’lilerin de davet edildiğini görüyoruz. Ancak AK Parti, İYİ Parti ve MHP’li yöneticilere davetiye gitmediğini de şaşırarak öğrendik.
Bir festivalde insanları politik görüşlerinden dolayı ayrımcılığa tabi tutmak hiç hoş bir şey değil. Festivalin ruhuna da aykırı. Haydar Çorum ve arkadaşları herhalde kasıtlı olarak böyle bir şey yapmamışlardır. Muhtemelen unutkanlıklarına gelmiştir.