Karnı aç adam lokantanın önünde yutkunuyormuş.
Gözüne bir yazı ilişmiş:
“Girin.. İstediğinizi yiyin.. Hesabınızı torununuz ödesin”
“Tam bana göre” diyen adam dalmış içeri..
Havyar.. Istakoz.. Karides.. Kuzu kızartması..
Ne varsa söylemiş..
Karnı doyduktan sonra kalkıp gideceği sırada garson bir hesap pusulası uzatıp önüne:
“Lütfen” demiş:
“Borcunuzu öder misiniz”
“Ama” diye karşı çıkmış adam:
“Kapıda hesabı torununuz ödesin diye yazıyor”
Garson gayet nazik yanıt vermiş:
“Yazıyor elbette efendim.. Ama bu hesap sizin büyük babanızdan kalma”
--//--
CHP Kurultayından sonra ortalık sakin..
Kurultaya gidenler henüz yorum yapmadılar..
Herkes kapalı kapılar ardında konuşuyor..
Dikkatimi çekiyor..
Kimseden ”ileriye dönük” zafer işareti gelmedi..
Sadece 8’e 5’in yorumu yapılıyor..
Bir CHP’li okurum diyor ki:
“ Bu kavga bitmeli..”
Evet bitmeli de..
Gelinde bunu birilerine anlatın..
--//--
Kılıçdaroğlu’na destek veren CHP’liler de umutsuz..
Parti içinde var olan gruplaşmalar netleşmiş..
“Genel merkezciler..”
Gelecek hesabı içinde olan:
“Muharrem İnce’ciler”
Varlık gösteremeyen:
“Önder Sav’cılar”
Partinin erimesinden korkan:
“Deniz Baykal’cılar..”
Özerklik tutumundan endişeli:
“Ulusalcılar..”
--//--
CHP Kurultayından sonra kimseden net bir açıklama yapılmayışı için politik gözlemciler kısaca:
“Herkes bir bekleyiş içinde için de” yorumunu yapıyorlar..
Evet CHP’de durum şimdilik böyle..
Hal ve gidiş için..
İleri diyen var..
Orta diyen var..
Ama anladığım kadarı ile umudunu yitirip:
”Bozuk diyen yok!”
Günlerin getirdiği-
-Soydaş ve Karacan nerede—
AKP’de genel merkezden gelen talimata göre çalışmalar sürüyor.. İl başkanı Dündar Ünlü çalışıyor.. İlçe başkan adayları koşup koşturuyor..Bu arada milletvekilleri Salih Koca ve Ülker Can’ın sessizliği dikkatleri çekiyormuş.. Bir AKP’li okurum diyor ki: Nabi Avcı bakan olarak makamında. Salih Koca’yı arada bir duyuyoruz. Konuşuyor.. Ama Ülker Can çıkmıyor meydana… Dahası Harun Karacan ve Orhan Soydaş’ın partililiği sona ermiş gibi.. Kendilerinden ses soluk çıkmıyor. Parti içinde dışa sızmayan birde kırgınlık var sanki. Partililer” AKP’de disiplinli, bir çalışmanın olduğunu herkes biliyor.. Bunun en tipik örneği Osman Yüksel’in il başkanlığını kazandıktan sonra, istifa edişinde görmüşüzdür. Onun içinde kimsenin kimseye bir şey deme hakkı yoktur.. Harun Karacan parti içinde kendisini kabul ettirmiş bir isim olarak biliniyor. Orhan Soydaş içinde farklı yorumlar yapılsa da deneyimli politikacıdır, hata yapmaz. Soydaş’ın geldiği yer bellidir” diyorlar.. AKP’de İşin dış görünüşü böyle.. İç görünüşünü ise kapalı kapılar ardından dinlemek lazım.. Konuştuğumuz partililerin ilk uyarısı” aman bunları benden duymadınız..”oluyor çünkü. Hemen belirteyim.. Bazı AKP’li dostlara politikanın geleceğine ilişkin olarak ”Milletvekilliğini” sorduğumda şu yanıtı alıyorum” hele o zaman bir gelsin. Gün doğmadan neler doğar.” Doğru gerçekten.. Bekleyip göreceğiz” Gün doğmadan” nelerin doğacağını.. Çok değil bir yıl kaldı şurada...
--- Hızlı Trenin üstü—
Dövüş kavga.. İtiş kakış yaklaşık sekiz ay sonra, hızlı trenin geçtiği bölgenin üzeri kapandı.. İçinde bulunduğumuz günlerde tren yer altından giderken kimse görmüyor. Kapatılan alanın üzeri ise tabir yerindeyse,”araba mezarlığı olmuş” durumda.. Otobüsten kamyona.. Minibüsten bisiklete.. Nerede ne varsa şehrin ortasına yığılıyor. Tren yolu ücretsiz oto park oldu..
Dün bir okurum aradı.. Demiryolunun üstü dikkatini çekmiş, diyor ki” geçtiğimiz yıllarda Yılmaz Hoca yapayım dedi. Öğrendim ki, demiryolları kendi yapacakmış. Takip ediyorum. Kapatılan demiryolunun kalıntısı böyle devam mı edecek? Şehrin ortası araç mezarlığı gibi kalacak mı? Bu manzara çağdaş Eskişehir’e yakışmıyor çünkü.. Yetkililere hatırlatıp bir sorun bakalım. Burası unutuldu mu yoksa?”
Gerçekten ilginç… Okurumuzun söylediği gibi ”şehrin ortası araba mezarlığı” olmuş. Kimsenin umurunda değil.. Sahi diyoruz.. Bu demiryolunun üstündeki çirkin manzara daha ne kadar kalacak? Şehrin görüntüsüne yakışmıyor gerçekten. Yetkililere hatırlatalım diyoruz. Demiryolunun üstü ne zaman yapılacak, ne zaman tamamlanacak?