Eskişehir’de seçim sonuçlarını en merak ettiğim ilçe, Alpu ilçesiydi. Çünkü Alpu’nun belediye eski Başkanı Rafet Demirtaş’a ilişkin şaibeler, boydan aşıyordu. Bu şaibeleri, seçim süreci boyunca sıkça kaleme almıştım ve Demirtaş’a dönük şunu söylemiştim: “Yurttaşlarımız, bu zulmün hesabını, sandıkta soracaktır!” Evet, Alpu halkı, kendilerine karşı yapılan zulmün hesabını demokratik bir biçimde sordu ve Demirtaş’ı sandığa gömdü!
*
Dilerseniz, Demirtaş’la ilgili skandal olayları, şaibeleri ve iddiaları kısaca hatırlayalım ve daha sonra, asıl konumuza geçelim…
*
- Önce, kardeşi belediyeyi bastı, başkan yardımcısını darp etti.
- Daha sonra, belediye bünyesinde çalışan işçilerin maaşlarını 12 aydır ödemediği ortaya çıktı.
- Ardından, işçileri, “seçimi kazanırsam maaşlarınızı vereceğim. Benim için çalışın, bana seçimi kazandırın, maaşlarınızı vereyim” diyerek tehdit ettiğinden haberdar olduk. Dahası, hakkını isteyen işçilerden bazılarını işten attığına şahit olduk.
- Çok geçmeden, İŞKUR üzerinden belediyeye 300 civarında işçi alındığı, ancak bu işçilerin belediyede değil partide çalıştırıldığı iddiasıyla muhatap olduk.
- Yetmedi, kişisel ihtiyaçlarını (makam aracı gibi), çiftçinin alın terinin olduğu Pancar Kooperatifi üzerinden karşıladığı öne sürüldü.
- O da yetmedi, belediye binasını ve arazisini ipotek gösterip kredi kullandığı iddia edildi.
- Yine, Demirtaş, Kaymakamlığa gidiyor ve ‘elektrik faturası ödeyeceğim’ diye Sosyal Yardımlaşma Fonundan para istiyor. Kaymakam bu isteği kabul etmeyince olay çıkarıyor. Polisler, Demirtaş’ı belediyeden uzaklaştırıyor. Sonrasında ise devletin kaymakamı, siyasi bir gerekçeyle sürülüyor!
- Alpu Ovasına kurulmak istenen kömürlü termik santral konusundaki eylem ve söylemlerini ifade etmiyorum bile!
*
Demirtaş’a ilişkin skandalları, şaibeleri ve iddiaları hatırlattıktan sonra, gelelim asıl meselemize…
*
Alpu’nun yeni başkanı Gürbüz Güller, Alpu Belediyesinin resmi Facebook hesabı üzerinden, belediyenin alacağı ile borcuna ilişkin açıklama yaptı. Başkan Güller, açıklamasında, özetle şunları ifade etmiş:
Belediye, gereksiz ve keyfi harcamalar yüzünden borç batağına sürüklenmiş. Belediye, personel maaşlarını ve elektrik faturalarını dahi ödeyemez duruma gelmiş. Hizmet araçlarının bakımları, muayeneleri ve sigortaları yapılmamış. Rafet Demirtaş, kiralandığı resmi olarak görünmeyen ultra lüks bir araç kiralamış ve makam otomobili olarak kullanmış.
Belediyenin kaldıramayacağı kadar çok personel alımı yapılmış. 10 yılda kendi borcunu dahi ödeyemeyecek olan pancar sökme makinesi alınmış. İlçede, gereği olmayan yerlere, ışıklandırma yapılmış.
*
Başkan Güller’in ifadelerini okudunuz. Tabii Güller, önceki yönetimi rencide etmemek adına, onlarca skandalın sadece birkaçına dikkat çekmek istemiş. Zira bu anlatılanların bile, konunun vahametini gözler önüne sermeye yettiğini düşünüyorum.
*
Ve Güller, açıklamasının sonunda, belediyenin alacağı ile borcunu kamuoyuna duyurmuş. Şimdi sıkı durun! Belediyenin alacağı: 4 milyon 300 bin TL Belediyenin borcu: 49 milyon 300 bin TL
*
Yani… Alpu’nun nüfusu kaç? 2018 verilerine göre 11 bin 242. İlçeye yapılan herhangi bir yatırım var mı? Bir çivi dahi çakılmadığını söyleyebilirim. Personelin maaşları ve belediyenin diğer temel giderleri ödenmiş mi? Hayır! O halde, onca tarım arazisinin çatır çatır satılmasına rağmen bu borç batağına nasıl saplanıldı, bunca para nereye gitti? Meçhul…
*
Tüm bunlarla beraber, ‘hay maşallah Rafet Demirtaş’ demekten kendimi alamıyorum!
*
Şimdi birileri, Güller’e, ‘enkaz edebiyatı yapma kardeşim’ diyebilir. Onlara söyleyeceğim şudur: Bu, enkaz edebiyatı değil, halkın gerçekleri bilmesi amacıyla gösterilen önemli bir tavırdır. Çünkü sorumlu bir belediye başkanının görevlerinden bir tanesi de budur; halka yalan söylemek, halkı yanıltmaya çalışmak, halktan gerçekleri gizleme gayreti içerisine girmek, suçtur ve ahlaki değildir!
*
Son söz… Gürbüz Güller’in işi hiç kolay değil, ancak üstesinden gelinemeyecek sorun yoktur. İnanıyorum ki Güller; Alpu’yu ‘çiçek gibi’ yapacaktır. Alpulu yurttaşlarımıza, ‘insan onuruna yakışır’ bir yaşam alanı meydana getirecektir. Belediye işçisinin maaşını, ‘altının teri kurumadan’ yatıracaktır. Evet, sahiden inanıyorum buna. Ama biraz zaman ve fırsat tanıyalım; sabredelim…