Cumhur İttifakının Tepebaşı Belediye Başkan Adayı AK Partili Hasan Tuç’u ES TV ekranlarında yayınlanan Vaziyet’e konuk olarak aldık. Tuç, Eskişehir’in siyasi gündemine ilişkin birçok konuda açıklamalarda bulundu ancak özellikle bazı konular hakkındaki görüşleri dikkatimi çekti. Neydi o konular?
- İbrahim Yılmaz Kaynarca’nın son dakikada adaylıktan çekilmesi.
- Burhan Sakallı’nın adaylık süreci.
- Hasan Tuç’un ideolojisi.
- Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç değerlendirmesi.
- Yeşiltepe’deki imar problemi.
- Hasan Tuç başkanlığındaki Tepebaşı’nda işçi çıkarılıp çıkarılmayacağı.
- AK Parti’nin yaptırdığı Tepebaşı anketinin sonucu.
- Eskişehir’e kurulması planlanan kömürlü termik santral meselesi.
*
Şimdi, ben soracağım, Hasan Tuç yanıtlayacak. Başlayalım…
*
-Tepebaşı ilçe başkanlığından istifa ederek belediye başkan aday adayı olan, daha sonra aday olarak ilan edilen, son dakikada ise adaylıktan alınan İbrahim Yılmaz Kaynarca’nın gönlünü aldınız mı? Son dakikada nasıl aday yapıldınız?
FEDAKARLIK GÖSTERDİM
H. TUÇ: “Siyasette mutlaka parti içi rekabet olur. Bu rekabeti anlayış çerçevesinde sürdürmek lazım. Ben siyasete başladığım günden itibaren anlayışlı bir siyasi çizgim var. Bildiğiniz gibi parti kurulur kurulmaz bir yıl sonra seçime gidildi. Bütün il ve ilçe başkanları istifa etti ancak ben görevime devam ettim. Yeni bir siyasi partiydik, dolayısıyla yeni bir siyasi partinin il ve ilçe başkanları da… Önce kaptanların gemisini terk etmemesi lazım. Ben o, ilk 2002 seçimlerinde bu fedakarlığı gösterdim. Akabinde, 2004 seçimlerinde, benim çok uzun süre Tepebaşı Belediye Başkan Adaylığım, dönemin genel başkan yardımcısı tarafından açıklandı. Fakat yine, parti bir prensip kararı aldı, ‘il ve ilçe başkanları aday yapılmayacak’ diye. Bu da seçimlere çok az bir süre kala açıklandı. O dönemde gerek parti içinden gerek parti dışından yaptığım işe saygı duyulduğu için hiç Tepebaşı’na aday adayı müracaatı olmadı.
SARIOĞLU GİTTİ CANÖZER YAPILDI
Bildiğiniz gibi Tacettin Bey de Büyükşehir aday adayı iken, Tepebaşı’ndan aday gösterildi. O günlerde Büyükşehir aday adayları prensip karar almıştı, ‘eğer Büyükşehir’e aday gösterilmezsek alt belediyelerde görev kabul etmeyeceğiz’ diye. Başta ben olmak üzere Tacettin Bey’i ikna ettik, Tacettin’ Bey’de orada güzel bir tutum sergiledi. Yani AK Parti anlayışında, sen ben olması düşünülemez. Önemli olan hizmettir, bunu Tacettin Bey o dönemde gösterdi. Daha sonra, yine Tepebaşı’nda Tacettin Bey hazırlanırken, Murat Canözer kardeşimiz gösterildi. Yani siyasette bu tip sürprizler oluyor. Benim geç açıklanmamın nedeni, dediğimiz gibi, parti içi istişare mekanizması çalışıyor. Parti içerisindeki farklı isimler, faklı konularda görev alanları destekleyebiliyor.
SAKALLI’NIN ADAYLIĞI İÇİN ÜÇ YILDIR ÇALIŞIYORUZ
Ben ilk aday adaylığı müracaatını yaparken Büyükşehir Adayımızın Burhan Sakallı olması için yaklaşık iki yıldır, üç yıldır mücadele eden bir ekibin içerisinde yer aldım. Faydalı olacağını düşünüyordum. Seçimi kazanacağını düşünüyordum. Özellikle bu oluşumu, parti içerisindeki birçok arkadaşla, Burhan Bey’in adaylığını destekleme noktasında çalışmalarımızı yaptık. Evet, üç yıldır, biz ekip olarak Burhan Bey’i aday yapmak için ciddi çalışmalar yaptık. O istişareler sonucunda bizim birlikte hareket ettiğimiz arkadaşlar benim Tepebaşı adayı olmamı ısrarla istediler. Eski başkanlarımız, eski il ilçe başkanlarımız, eski milletvekillerimiz toplandık ve tabandan gelen bu arzuya ben de kayıtsız kalmadım ve aday adayı oldum.
İBRAHİM BEY BÜYÜK OLGUNLUK GÖSTERDİ
İbrahim kardeşimiz, daha benim merkez ilçe başkanlığımdan beri partinin gençlik kollarında bizimle birlikte siyasete başlamış, uzun yıllar çeşitli kademelerde görev yapmış, daha sonra merkez ilçe başkanlığı yapmış birisi. Onun da daha sonra Tepebaşı Belediye Başkan Adaylığı yarışı içerisinde olduğunu biliyordum. Hatta aday adayı olarak müracaata gittiğimde, bütün çalışmalarını bize anlattı, diğer aday adaylarına da anlattı ve bana, ‘başkanım siz aday olursanız, bütün bu donanımımla, hazırlıklarımla, aday olan arkadaşın bu çalışmalarını ben sürdüreceğim’ dedi. Aynı sözü, ben de ona vermiştim. Dolayısıyla tabi, son dakika aday gösterilmem, biraz sürpriz oldu İbrahim Bey için. Ben hemen aradım, o da zaten tebrik için beni aradı. Hemen iki gün sonra gittik konuştuk. Tabi duygusal şeyler oluyor. İbrahim Bey gerçekten büyük bir olgunluk gösterdi. Ekip olarak onlarda hazırlanmıştı ama şunu şuradan söyleyeyim: Benim aday olduğumdan bugüne, İbrahim Bey’in hazırlamış olduğu teşkilatlar firesiz sahadalar. O nedenle başta şahsına, tüm yönetimdeki arkadaşlara da şükranlarımı sunuyorum. Yani teşkilatta bir sorun yok.”
*
-Hasan Tuç’un ideolojisi nedir?
İDEOLOJİK YAKLAŞMAM
H. TUÇ: “Yani ben merkez sağdayım… Ailem Demokrat Parti kökeninden gelir. Her zaman, baktığım zaman da siyasete aslında ideolojik olarak yaklaşan bir insan değilim. Her düşünceyle otururum kalkarım ama geleneğimiz gibi ‘sağ’ bir aile yapımız var. Dolayısıyla, sağ siyasi partilere her zaman yakın olmuşumdur.”
*
-Tepebaşı seçmeni, Hasan Tuç’a neden oy vermeli?
SORUNLARA ODAKLANAMADI
H. TUÇ: “Şehri yönetenlerin diyalog sorunu var. Alt belediye başkanı (Tepebaşı Belediyesi) ile üst belediye başkanı (Büyükşehir Belediyesi) arasında ciddi bir kavga var. Hele ki son beş yılda, bu ayyuka çıktı. Niye çıktı? Alt belediye başkanı, Tepebaşı Belediye Başkanı gibi çalışmadı. Hedefini Büyükşehir’e koydu, bunu da yazılı ve görsel basında dillendirdi, o hedef doğrultusunda da çalışmalar başlattı. Ne yaptı? Tepebaşı haricinde her yerde çalışma yaptı, Tepebaşı’nın kaynaklarını oralara aktardı. Dolayısıyla üst belediye başkanıyla problem oldu. Bu problem neyi yarattı? Sorunlara odaklanmamayı yarattı. Eğer Tepebaşı’nın belediye başkanı olmuş olsaydı, 20 yıldır, özellikle son 5 yıldır ayyuka çıkan sorunlar için her mahallede iki belediye arasında giden gelen insanlar olmazdı. Sorunu çözen belediye başkanı olurdu.
PARTİSİ ADAY GÖSTERMEDİ
En son Yeşiltepe hadisesine gelelim, imar sorunu var. Alt belediye başkanı bu sorunun kaynağını kim olarak gösteriyor? Üstteki belediye başkanını gösteriyor. Peki, şunu biliyor mu Tepebaşı’ndaki seçmenlerimiz ve bu mahallelerde yaşayan vatandaşlarımız: 2015’ten beri, bu sorunun kaynakları, bahsettiğimiz kat artışı ve imar sorunları, alt belediyenin imar komisyonunda bekliyor. Ama kimi suçluyor? Hoca’sını suçluyor. Büyükşehir Belediye Başkanını suçluyor. Bu kavgalardan Eskişehir yoruldu, buna kimsenin hakkı yok. Yani demem o ki, şimdi, Büyükşehir’i istiyordu ama partisi ona görev vermedi. Kendisini tekrar bir nadasa çekmesi gerektiğini düşünüyorum. Yarım yamalak şimdi Tepebaşı adayı. Çünkü partisi Büyükşehir’e aday göstermedi, hedefini oraya koymuştu. Yani Tepebaşı’nı az isteyen bir aday var, bir de Tepebaşı’nı çok isteyen bir aday var. Baktığımız zaman o cepheden, bu koltuk kavgasının, bir beş yıl daha devam edeceği ortada gözüküyor. Ben Tepebaşı’nın sevdalısı olarak şansımı daha yüksek görüyorum, çünkü ben Tepebaşı Belediye Başkanlığını istiyorum.”
*
-Kafkasların gecesine katılan Ahmet Ataç, “Hasan Tuç bana oy verdi, yine oy verecek” dedi. Bu doğru mu?
ABİ KARDEŞ OLMAK FARKLI BİR ŞEY
H. TUÇ: “Ben merkez sağda siyaset yaptığımı söylüyorum. Ama ben şehirde her seçilmiş insanla iyi ilişkiler kurdum. Dolayısıyla beni kendine yakın hissetmiş olabilir. Çünkü ben barışık bir insanım. Ama ben hiçbir zaman sol bir partiye oy vermedim. Bence buna girmemesi lazımdı. Hasan Tuç’la abi kardeş olmak ayrı bir şey. Siyasetin bizi abi kardeşlikten ayırmaması lazım. Belki bunu bir latife olarak söyledi ama orada gerginlik yaşandı; orada birkaç hemşerimiz müdahale etti falan… Bunlar gereksiz, biz şu anda adayız.”
*
-Siz Tepebaşı Belediye Başkan Adayısınız ancak yoğun olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i eleştiriyorsunuz. Ahmet Ataç’ı eleştirmeniz gerekmez mi?
TUTTUĞUNU KOPARAN BAŞKAN LAZIM
H. TUÇ: “Bakın, alt belediye başkanı kendini sorumlu tutmuyor, üst belediye başkanı için diyor ki: ‘o engelliyor.’ O zaman bu suçsuzsa, ben bununla niye uğraşayım, o zaman engel orası. Artı, hedefi de Büyükşehir’di, orayı işaret ediyor. Hani Anadolu’da bir tabir var: Oyun oynamasını bilmeyen gelin yerim dar dermiş. O herhalde bu hizmetleri gerçekleştiremiyor. Yani tuttuğunu koparacak bir belediye başkanı sorunu var Tepebaşı’nda. Sadece turizm üzerinden yönetilen bir belediye var, gezi turları üzerinden. Bu hizmete ben de devam edeceğim, ama aynı zamanda belediye başkanlığı da yapacağım, sorunları çözeceğim, hizmet üreteceğim.”
*
-Elinizde anket var mı?
TEPEBAŞI KAFA KAFAYA
H. TUÇ: “Partimiz anket yapıyor. Rakiplerimiz de yapıyor. Onların anketleri de elimize geçiyor. Şu anda Tepebaşı’nda kafa kafaya bir yarış var. Tabi kararsızlar da var bölgede. Tabi biz aday olalı bir ay yeni doldu. Zaman içinde biz farkı açarak gideceğiz inşallah.”
*
-“Tepebaşı’nın ateşi” şeklinde bir sloganınız var. Ne demek bu?
BAŞKASINI SUÇLAMAM
H. TUÇ: “Ateş, tuttuğunu koparan, sorunu ötelemeyen, kimseyle kavga etmeyip başkalarını suçlamayan, sorunu çözen
anlamına geliyor. Ben sorunu ötelemem, sorunun üstüne giderim.”
*
-Başkan seçilirseniz, işçi çıkaracak mısınız?
BİZ İNSAN KAZANACAĞIZ
H. TUÇ: “Mümkün değil. Biz, barıştan yanayız. Ben bunu ilçe başkanlığımda da yaptım. Böyle bir şey yapmayacağım. Bakın biz, Cem Evi için rahmetli İrfan Çetinkaya’yla, en az 20 kere, Allah rahmet eylesin buradan da rahmetle saygıyla anıyorum, oranın ihtiyaçları için, o köylerin ihtiyaçları için bir araya geldik. Bize oy çıktı çıkmadı olarak biz bakmayız. Halka hizmet hakka hizmettir, diye bakarız. Zaten AK Parti’nin başarısı da buradan geliyor. Şimdi şehri yönetenlerde şöyle bir yanlış alışkanlık da var: Getir bakayım kaç oy aldım, buradan oy çıkmamış… Muhtarlara böyle bir yaklaşım var, bu doğru değil. Biz insan kazanacağız.”
*
-Eskişehir’de kurulması planlanan kömürlü termik santrali destekliyor musunuz?
VATANDAŞ NE DERSE O OLUR
H. TUÇ: “Şu anda yargı kararı var. Bununla ilgili vatandaşın istemediği bir şeyi bizim yapmamız mümkün değil. AK Parti buna çok öncelik veriyor. Yani vatandaşımız ne düşünüyor, şehrimiz ne düşünüyor, bizim önceliğimiz bu.”
Kaderi, Kazım Kurt’un elinde…
Ali Haydar Çelik’i hepimiz tanırız. Renkli ve isyankar bir karakteri var. CHP içerisinde isyankar, Eskişehirspor içerisinde isyankar, halde ve pazarda isyankar vesaire…
*
O Ali Haydar Çelik, CHP Odunpazarı Belediye Meclisi kontenjan ikinci sıra adayı yapıldı. Yani Belediye Başkanı Kazım Kurt seçilirse, Ali Haydar Çelik meclise girmeye hak kazanacak.
*
Ama… Aynı Ali Haydar Çelik, son dönemde Kazım Kurt ve ekibi hakkında sert muhalefetiyle anılıyor. Öyle ki, Kurt ve ekibine, Çelik tarafından, yenilir yutulur cinsten olmayan ağır ifadeler ve iddialar yönlendiriliyordu.
*
Hayret ki ne hayret, o Ali Haydar Çelik, kontenjandan meclis üyesi adayı yapıldı ve kaderi Kazım Kurt’un seçilmesine bağlı. Tabi, Çelik’i, Kazım Kurt’un istediğini sanmıyorum. Aldığım duyumlar, Çelik’in, belediye başkanları dışında ancak belediye başkanlarının üzerinde etkisi olan bir güç tarafından aday gösterildiği yönünde.
*
Ve… Çelik… En son paylaşımında, meclis listesine giremeyeceğini düşündü ki, sosyal medya hesabından Kazım Kurt’a şu sözlerle yüklendi: “Kazım Ağa, benden çok korktun anlaşılan. Bizim için önemli değil. Şunu bil, mobbing uygulamalarına yol vermeyeceğiz.”
*
Aynı Çelik, meclis kontenjan aday listesinde adını görür görmez, söz konusu paylaşımını hemen kaldırıyor. Ancak bu paylaşımı, CHP’li Gülcan Çalış yakalayıp, ekran görüntüsü alıp, kendi sosyal medya hesabında paylaşınca, Ali Haydar Çelik’in samimiyeti net bir biçimde anlaşılıyor.
*
Evet… Gittiği gezdiği, oturduğu kalktığı, yediği içtiği her yerde; “Kazım Kurt kaybedecek” diye propaganda yapan Ali Haydar Çelik, ancak Kazım Kurt kazanırsa meclise girebilecek. Şimdi, o Ali Haydar Çelik, “Kazım Kurt kazanacak” diye propaganda yapmaya başladığında, “kıvırma” demeyecekler mi?!