Eskişehir Milletvekili Aslan Kabukcuoğlu tarafından "Polisleri intihara sürükleyen sorunlarının tespiti ve çözüm yollarının belirlenmesi" amacıyla Meclis Başkanlığına sunulan önerge AK Parti, MHP ve HDP'nin oyları neticesinde kabul edilmedi.
Yukarıdaki üç partinin ortaklaşa reddettiği ilk önerge bu değil. Okullarda andımızın okutulmasına kadar mille ve manevi konuları ele alan kim bilir kaç teklif aynı üç parti tarafından yüzlerce kez reddedildi. Fakat iş polislere gelince, AK Partili milletvekillerimizin daha hassas davranmasını beklerdim.
Türkiye’de son iki günde 4 polisimiz intihar etti. Son olarak “Mesleğimi sevmekten ve çok çalışmaktan başka suçum yok” diyen bir polis memuru “Ben Enes S… artık pes ediyorum” diye bir not bıraktı ve şakağına dayadığı beylik silahının tetiğini çekiverdi…
Eğer ki polisler bir ülkede patır patır intihar ediyorsa, o ülkede büyük bir sorun var demektir. O polisler ki bizleri teröristlere karşı koruyan, vatanı için gözünü kırpmadan şehadet şerbetini içen kahramanlar.
AK Parti, MHP ve HDP’li vekillerin bu konunun araştırılmasını niçin engellediklerini anlamıyorum. Aslında bu durum hem, “Kimleeeer, kimlerle beraber?” sorusuna cevap vermesi açısından hem de “Biiiiz, kahraman polisimizin arkasındayıııızzzz!” diye höykürenlerin ne kadar samimi olduğunu göstermesi açısından ibretlik bir durum.
Teşekkürler Murat Mercan
Washington D.C. Büyükelçisi Hasan Murat Mercan, taraftarın başlattığı “6.000 adam” kampanyasına destek verdi. Eskişehirspor’a 6.000 lira bağışlayan Mercan’a teşekkür ederiz.
Eski AK Parti Milletvekili Murat Mercan’la aramızda koskocaman ummanlar var. Kendisi kelimenin tam anlamıyla dünyanın öbür tarafında yaşıyor. Üstelik Amerika’da ülkemizin Büyükelçisi olmak – muhtemelen – hariciyenin en zorlu işlerinden biri. Amerika’yla aramızdaki sorunları saymaya kalksak, orta kalınlıkta bir kitap yazarız. İşte bütün bu görevlerin sorumluluğu Mercan’ın üzerinde. Ancak kendisi bu kadar uzakta olmasına rağmen, Eskişehirspor’a destek veriyor.
Demek Eskişehirspor’a destek vermek için yanı başımızda olmaya gerek yokmuş. Demek “Adam” olmak yetiyormuş…