Güvenimiz hala TSK…

Önder Baloğlu yazdı

23 Temmuz 2015 00:05
A
a
Sütiş Eskişehir

Yakın geçmişe bir bakın…

Asker içeri alınıp tutuklanırken…

“Tarihi fırsatı yaşadık!...”

Habur Kapısı’nda mahkeme kurduk…

“PKK’lılar sınırı geçerken davul zurna ile karşıladık…”

Ve de bunları…

“TV’lerden canlı izledik…”

……..

Madalyonun diğer yüzü de vardı…

Afyon’da cephanelik uçtu…

Reyhanlı’da bombalar konuştu…

Daha nice yerlerde pek çok insanımızı yitirdik…

Sınırdan silah dolusu TIR’lar geçerken…

“Medyaya ambargo konuldu!...”

……..

Yıllardır gazetelerdeki ölüm ilanlarına takılırız…

Büyüklerin hemen altlarında bazen tek, bazen

iki-üç askerin Genelkurmay’ca verilmiş ilanları olur:

“Şehit oldular…”

Haberleri de öyle…

Zoraki konuluyor gibi….

“İç sayfalarda tek sütuna!”

……..

“Suruç Katliamı”ndan anımsadık bunları…

Çoğu kadın 32 gencimizi yitirdik…

Ardı ardına “birlik” mesajları…

Alıştık artık bunlara ama TSK’nın açıklamasına üzüldük….

“Ölenlere rahmet, kalanlara  başsağlığı….”

Bu mesaj….

“Diyanet İşleri Başkanlığı’na yakışırdı!”

Bülent Arınç, “İyi ki bu generallerle savaşa girmemişiz” demişti…

Biri de Suruç katliamından sonra, “IŞID’le baş edebilirler mi?” diye sordu…

Ne olursa olsun sakın unutma…

“Bu millet, hala sana güveniyor TSK…”

/////////////////////////////////

 

Bir gün fazla

 

Adama sormuşlar:

“Kaç gün oruç tuttun?”

“Hastalığım nedeniyle ancak bir gün tutabildim” demiş. Aynı soruyu orada bulunan Bektaşi’ye de sormuşlar. Hemen yanıtını vermiş:

“Bu arkadaş benden bir gün fazla tutmuş!”

 

/////////////////////////////////////

 

Günün Olayı

 

Suruç’ta ölen ve yarısı kadın olan yurttaşlarımız kefen mefen giymemişlerdi.

Onlar “hazırlıksız mı yakalandı” diyeceğiz…

Ahmet Tan

 

////////////////////

 

Günün Biberi

IŞİD, savaşı ve hesaplaşmayı içeriye taşıdı.

Ankara, bunun üzerine seçim hesapları kuruyor mu?

“Hani, savaş üzerinden kazanma planları!...”

Orhan Bursalı

 

////////////////////////////

 

Demirel’siz bir buruk bayram

 

Bayramlar büyüklerimiz için çok ayrı bir anlam taşır…

Hatırlanıp, aranmanın mutluluğunu ancak yaşayanlar bilir...

Ancak arayanların, gelip el öpenlerin de unutulmaz anıları olur…

“Zaman” bu, durmuyor ki…

Geçtikten sonra öyle aranıyor ki…

Özellikle de “ana-baba”nın yeri çok ayrıdır…

Öyle aranıyorlar ki…

Kabir başında bile gözlerimizin önüne gelirler…

“Sanki oralardan uzatırlar ellerini…”

 

……..

 

Eskişehirli işadamı “Orhan Kesikoğlu”ndan aldığımız bir iletiden duygulandık.

Bakın ne diyor:

“Yaklaşık 30 yıl her bayram sayın Süleyman Demirel’i ziyarete gittim. Bu ziyaretlerin çoğunda rahmetli Vasfi Amca ile birlikteydik. Her ikisinin karşılıklı esprileri bizlere bayram hediyesi olurdu. İlk defa bu bayramı buruk geçirdim. Çünkü bu alışık olduğu ziyareti gerçekleştiremedim. Onun bayramları geçirdiği Tuzla’daki yazlığı, Güniz Sokak’taki evi, tatil yaptığı yerler, biz de anı olarak kaldı…”

 

……..

 

Daha önce de dile getirmiştik…

Kesikoğlu’nun “Baba”sı “Hüsamettin Cindoruk”tur.

Demirel de “Dede”si sayılır…

Dile kolay, 30 yıl sonra “Demirel”siz buruk bir bayram” geçir…

Dedik ya… Yaşayan bilir…

 

////////////////////////////////////////////

 

 

 

Günün İncisi

 

Gerçek başarıların en geçerli yolu doğruluktur…

Moge

 

****

 

Özdeyiş

 

Ancak kendi kendini idare edebilen akıllı uluslar özgürdür!

 

////////////////////////////////////////////

 

Günün Şiiri

 

Kuruntulu yürek

 

Kül olacak varlık görürsünüz

Yok olacak güven bir gündü

Çoluğun çocuğun 

Kurdun çakalın gözü üstünde

Beni söylüyor duymuyor musunuz

Herkesin uğraştığı ben

Dışarıda zorlu fırtına

Koparacak ağaçlarımı kökünden

Adımımı denk atamam ölçülerince

Çirkefliğin sıçraması var üstüme

Açık alınlara yakıştırırlar

Bir kez ellenme dillenme

Yol boyunca çarptı çarpacak

Nerdeyse patlayacak beynimde hidrojen

Eriyecek gözlerim, kemiklerim birden…

 

Kazım Atok (Varlık 1958)

 

/////////////////////////////////////////////

 

Toscanini’den

 

Ünlü orkestra şefi “Toscanini”ye kaç dil bildiğini sormuşlar.

“Ana dilimden başka üç dil daha bilirim” diye

başlamış Hoca:

“Güzel bir kadınla Fransızca, birini korkutmak istediğim zaman Almanca, iş problemlerimi çözmek için de İngilizce konuşurum.”

Merak etmişler:

“Peki ya anadiliniz İtalyancayı?”

Gülmüş Toscanini:

“Gayet tabii, İtalyancada konuşurum. Sabahları traş olurken yüzümü kesince küfretmek için!...”

 

/////////////////////

 

Günün Sözü

 

Yaşam bir uyku, aşk onun rüyasıdır….

 

Hanri Benazus

///////////////////////////

 

Kolsuz Yaşar’dan

 

Tanrım… Çok ama çok paranın beni değiştireceğini anlayabilmek için bana bir şans ver…

 

***

Gerilim

 

Her türlü yolsuzluk parti içinde ise mutlaka “ak”lanır, parti dışında ise derhal “şaibeli” sayılır.

 

Balthör

 

***

Günün Balı

 

Ezikler ayıklanmak istenirken, çürükler tezgaha diziliverdi…

 

***

Cuk

 

Geçti Bor’un pazarı…

“Sür eşeği alışveriş merkezine…”

 

İbrahim Ormancı

///////////////////

 

Tavanın acısı geçince!

 

Karı-koca kahvaltı yaparken, kadın bir anda

elindeki tavayı kocasının kafasına geçirir.

Ne olduğunu anlamayan kocası şaşkınlıkla durumu sorar.

Kadın, “Dün pantolonunu yıkarken” diye başlar:

“Cebinde üstünde Çiğdem yazan bir kağıt buldum.”

Bunun üzerine kocası “Karıcığım o geçen gün üzerine bahis oynadığımız atın ismiydi” der.

Bu açıklamayı yeterli bulan kadın pürneşe içinde kahvaltısına devam eder.

İki gün sonra yine kahvaltıda bu kez daha büyük bir tava ile kocasının kafasına öyle bir vurur ki, adam birkaç dakika kendinden geçer.

Ayılınca karısına yine durumu sorar ve kadın da yanıtını verir:

“Dün senin at aradı…”

 

////////////////////////////////////////

 

Kıssa-dan

 

Savcıya göre Ergenekon örgütünün “Bir numarası” hiç olmamış…

Eeee… İnsanlar boş yere yıllardır

“Bu davada bir numara yok, içi boş” demiyor…

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi