Günlerdir tartışılıyor...

Günlerdir tartışılıyor...
“Alacak 8 milyon, borç 53 milyon...”
AKP’liler hizmetin kırsala yayılmasını İstiyor... Büyükerşen diyor ki:
“Bu borçla hizmet gitmez...”
 İl Özel İdareler’in varlıkları dağıtıldı...
AKP’li belediyelere...
“Altın tepsi ile...”
CHP’li belediyelere...
“Kol saati!..”
Örnek mi?
Eskişehir’de 27 otomobilden 1’i, 16 minibüs ve otobüsten 3’ü, 11 pikaptan 2’si Büyükşehir’e verildi...
Yine İl Özel İdaresi’nin sahibi olduğu 7 bin 451 makine, teçhizat ve demirbaştan sadece bin 96 tanesi Büyükşehir’e devredildi...
Gerisi?
“Yarar getirecek kurumlara!..”
Bütün bunlara karşın bir AKP’li üye diyor ki:
“Eskişehir, Odunpazarı ve Tepebaşı’ndan ibaret değil, hizmet kırsala da yayılmalı...”
………
Ama bu kadar gürültüye gerek var mı?
15 yıldır, davul aynı tokmak aynı!
Sadece “çalan” değişiyor...
“Süzen gidiyor, Yapıcı geliyor...”
“Çalışkan gidiyor, Birsen geliyor...”
Meclis’teki türkü hep aynı...
Amaçları da Büyükerşen’ i yıpratmak falan değil...
“Zaten güçleri de buna yetmez!”
Davulun sesi uzaktan duyulsun diye çabalıyorlar!..
Hani, “milletvekili” adaylığı gibi!
Peki, ya Eskişehir?
Ya Eskişehir halkı?
“O da ne!..”
Bir “montaj”dan söz ediyorsunuz galiba!..
Çok istiyorsanız, TÜBİTAK gereğini yapar:
“Es-ki-şe-hir...”
 

 

 

Milli Eğitim Bakanı “Nabi Avcı”yı kepli fotoğrafı ile görünce şaşırmadık...
43 yıl sonra mezun olduğu okuldaki karne dağıtım töreninde kep giymiş…
“Yine babacan görünümlü, nur yüzlü!..”
Keşke göründüğü gibi de olsa!..
Liselere yerleştirme sistemi değiştirildi ya, veliler isyan halinde...
Pek çok yerde veliler çocuklarını “imam hatipte” okutmak istemiyor.
Bu nedenle tercih sorunu ortaya çıkıyor.
Bakanlık velilerden oktaokul mezunu çocuklarına “iki tercih hakkınız var” diyor. Birinci tercihte 6 okul türünden 11 okul tercih ediliyor.
Bu tercihleri kazanmama ihtimaline karşı “B grubu”ndan da tercihler yapılıyor.
Buradaki okul türleri seçiliyor:
“Anadolu, fen, sosyal bilimler, Anadolu imam hatip, meslek ve spor...”
Bakanlık, “Bu tercihleri ben yapacağım, yani evine en yakın boş kontenjanı olan yere yerleştireceğim” diyor.
Boş kontenjanlar ise genellikle imam hatipler ve meslek liseleri oluyor.
“Aslında Bakanlığın amacı imam hatipleri doldurmak...”
İmam hatipler, modern binalarda eğitim verirken, veliler özendirilmek isteniyor…
Kısacası…
“Bakan Nabi Avcı işini iyi biliyor!..”
Slogan gizli gibi görünse de açık:
“Her yer imam, her yer hatip!..”
 

 

 

Emekli Büyükelçi “Onur Öymen”den, Musul’daki gelişmelere ilişkin saptama:
-Muavin konsolos üç gün önce “Gece uyku uyuyamıyoruz” diye uyarıyor. Karşılık olarak deniliyor ki:
“Orayı terk edip etmemek sizin takdirinize bağlıdır.”
Oysa, 21 Mayıs’ta ABD vatandaşlarını Irak’ın tehlikeli olduğu konusunda uyarıyor. Ama biz kamyonlarımıza bile “Orada Türkiye’nin itibarı çok yüksek, hiçbir şey olmaz” diyerek izin yeriyoruz.
-Suriye’deki çatışmalara taraf olmayacaktı Türkiye. Taraf olduğunuzda orada çarpışan grupların doğrudan hedefi durumuna düşüyorsunuz.
-Terör ile mücadele değil, müzakereyi benimsediğinizde gardınızı düşürmüş oluyorsunuz. AKP iktidarı barış süreci adına PKK’ya angaje oldu. Türkiye, İmralı ile pazarlığa başlayınca, ABD sözcüsü alkışlıyor bu durumu...
 

 

Kadın sinir içinde cep telefonundan “Bu saate kadar hangi cehennemdesin?” diye kocasını aramış... Adam başlamış anlatmaya:
“Aşkım, o hiç unutamadığın harika elmas gerdanlığın bulunduğu kuyumcu yar ya... Param olursa bir gün alırım demiştim, hatırladın mı?”
Kadın birden yumuşamış, “Hatırlamaz olur muyum?” diye yanıt vermiş...
“Evet balım” demiş adam:
“İşte o kuyumcumun hemen yanındaki barda arkadaşlarla içiyoruz meleğim, merak etme!..”
 

 

Ankara’da bilgi ve irade olsaydı, bizi ilgilendirmeyen Suriye iç savaşında taraf olup belalara davetiye çıkarır mıydık?

 

 

İlk arzunun önüne geçmek, sonrakilere karşı koymaktan kolaydır...
Franklin
 

IŞİD “kadınların örtünmesini, camiye gidilmesini” zorunlu tutarken, “yürüyüş ve toplantı” yapılmasını, “içki içilmesini” yasakladı.
Bunlar AKP’ye de pek yabancı maddeler gibi görünmüyor...
 

AKP iktidarında asker ve polis T.C.’nin bayrağı ve konsolosluklarını değil, AKP’lilerin koltuğunu   korumakla yükümlü...
Akif Kökçe
 

 

Türkiye’nin güneydoğu sınırları eleğe dönmüş, yayılmış kimdir? Bir milyonu aşkın Suriyeli ülkemizin dört bir yanında kol geziyor. Rezalet!..
Deniz Kavukçuoğlu

 

 

Çok vermek değil, yerinde ve zamanında vermek önemlidir…

 

Sevgi, ayrı ayrı gözlerle, bir noktada aynı şeyleri görebilmektir...
Hanri Benazus

 

 

Hiç zannetmiyorum geleceğini
Birkaç şiirdir beni aldatan
Hiç zannetmiyorum geleceğini
Birkaç  şiirdir beni anlatan
Herşey ve herşeydir seni hatırlatan
Ben hep bu şehirde yaşayacağım
Meşhur olmak hülyasıdır beni avutan
Ben hep bu şehirde yaşayacağım
Yalnız kalmak korkusudur beni ağlatan
Herşey ve herşeydir seni hatırlatan...

Özdemir Asaf (Varlık-1946)