Soner Yüksel yazdı
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin hayvanat bahçesini eleştirme konusunda AK Partililer biraz çekimser kalıyor. Çünkü bu olumsuz eleştiriye karşı cevaplanması güç başka bir soru çıkabilir karşılarına. Ya da yaptıkları eleştiri parti içinde başkalarını da rahatsız edebilir. Bu sebeple çekimser kalmaları ya da konuya müdahil olmak istememeleri son derece doğal.
Ancak AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay bu riski göze alarak, bazı eleştirilerde bulundu ve Hayvanat Bahçelerine tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Günay net bir şekilde “Hayvanat Bahçeleri’ne karşıyım” mesajı verdi. Eskişehir diye ayırmadan, başkaları rahatsız olur diye düşünmeden yaptı bunu. Bu yüzden bu samimi geldi bana.
Çünkü Ankara, Samsun, Gaziantep, Bursa’da bulunan Hayvanat Bahçelerini de eleştirmiş oldu. Bu şehirlerde yönetim ve bu bahçelerin hizmetini AK Parti sağladığı halde söyledi bunu. Böyle olunca da aslında kendi partisini de eleştirmiş oldu. Genelde buna pek rastlamayız bu yüzden de kendisini bu tutumundan ötürü tebrik ederiz.
İktidarı zorda bırakan Bürokratlar
Eskişehir’de son 2,3 yıldır Odunpazarı, Tepebaşı zaman zaman da Büyükşehir Belediyesi’ne karşı Bürokratların, Daire Müdürlerinin çeşitli devlet kurumlarının takındığı tavır tamamen İktidar partisinin aleyhinde işliyor.
Birilerinin belki de kendince bazı büyüklerime şirin görüneyim ya da devamlılık, terfi gibi işler için gözüne gireyim düsturu ile yaptığı işler, CHP’li Belediyeleri zayıf düşürmek şöyle dursun daha da güçlendirip, vatandaş nezdinde aidiyet duygularını güçlendiriyor.
Bu sebeple bunları yapanların, hele ki bazı bazı işlerin artık şirin gözükmek değil de özellikle İktidar partisine zarar vermek için yapıldığını düşünmek de olası seçeneklerden biri haline gelmeye başladı.
Kimse Musaözü Göleti’nin Tepebaşı Belediyesi ihaleye girdiği için iptal edilmesini açıklayamaz.
Kimse Fidanlık’ta Odunpazarı Belediyesi ihaleyi almasına rağmen bu alandaki ihalenin iptal edilip alanın 2 senede harabeye dönüşmesini açıklayamaz.
Bunların hepsinde gerçek mağdur insanlardır. Ücretsiz hizmet almaları engellenen insanlara veriliyor zarar.
Son olarak Şehri Derya parkında 5 senedir yapılan yatırımlarla Eskişehir’in güzide bir piknik alanının kapatılması için tahliye edilmesini isteme talebini de açıklayamaz. Zira DSİ. Burayı kendi işletmeyeceği, görevleri arasında bu olmadığı için tahliye edildikten sonra yapacağı tek şey vatandaş hizmetine kapamaktır.
Daha bunun gibi nice açıklanması mümkün ama tatmin edici olmayan ve hatta bir kısmı insan zekasıyla dalga geçen uygulamaları yapanlar bence iyi araştırılsın. Altını tekrar çiziyorum bunların bir kısmında iyi niyet olmadığı hissine kapılıyorum. Bunların İktidar partisine iyilik değil kötülük yapılmak için bilinçli atılan adımlar olduğunu düşünüyorum.
Umutsuzluk Yakışır mı Eskişehir’e
Şampiyonluk deyince bile aklına geçmiş yıllardaki play off’lar, son dakika golleri, penaltılar gelen bir camianın bugün umutsuzluğa düşme ve gemileri yakma şansı yoktur.
Bugün bize düşen görev yelkenlere umut üflemek ve gemiyi hep birlikte karaya yanaştırmaktır. Takım fırsatı kullanamadı, futbolcular iyi gününde değildi tamam ama işi bu iddialı noktaya taşıyan da, bundan sonrasını götürecek olanlarda onlar değil mi?
Bana kalırsa “Biz ayağımızı kışa göre uzatalım yaz gelirse bahtımıza” olsun. Rakiplerin oynayacağı her maç için kahrolup, sürekli onları takip etmek zorunda kalmaktansa, matematik hesaplarında kaybolmaktansa biz önce oynayacağımız 2 maça odaklanıp, onlardan 6 puan almanın hesabını yapalım. Sonra çıkan tablo direk çıkarırsa bizi ne ala, çıkarmazsa da üzülmeyelim. Şampiyonluğun en iddialı kadrosunun play off’un da en iddialı takımı olacağını fark etmemek ayıp olur.
Bu kadro o zamanda her şeyi telafi edecek bir performansla gereğini yapar, biz de taraftar olarak rutinimizi yapar ve süper lig semalarında parendeler atarız. Yeter ki inanalım, umudu taze tutalım ve kenetlenmek için son anı beklemeyelim.
Bu camia’ya hele hele bir deli lazım dediğimiz zamandan 9 ay sonra şampiyonluk gitti diye üzülen bir camia’ya Umutsuzluk hiç mi hiç yakışmıyor…