“Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…”
Sultan da olsa, cihanda sağlığa inanmış bir insanın sözleri…
Dünyada her şeyin altında paranın yattığına inanmış ve ülkesini bu uğurda yönetmiş bir başka insanın sözleri:
“Para-Para-Para….”
Tarihe de eli göbeğinde geçmiş:
“Napolyon…”
Her ikisinden çok daha önce yaşayan bir başka insanın arzusu:
“Gölge etme, başka ihsan istemem...”
“Büyük İskender” gibi bir imparatora söylenmiş bu sözler de “Filozof Diyojen’in...
***
Bu satırları eğitimci-yazar dostumuz “İbrahim Gerede”nin, “Sağlık Olsun!” başlıklı yazısından esinlenerek dile getirdik...
Kendisi gibi emekli eğitimci eşi “Emine Hanım”ın rahatsızlığından o kadar etkilenmiş ki... Duygulanmamak mümkün değil...
Gerede’nin kaleminden çıkan şu sözlere bakın:
“Son günlerde, sağlık dışındaki bireysel ve toplumsal sorunlarımız bana öyle basit ve anlamsız geliyor ki... İnanın, bilmezdim kelimelerin bu kadar kifayetsiz olduğunu...”
Yani öylesine kaptırmış ki Gerede...
“Dünya yansa umurunda değil...”
Sağlık sistemimiz, özellikle son 13 yıl içinde iyice hastalandı...
“Sosyal devlet ilkesinin temeli çürütüldü...”
Gericilik virüsü giderek yayılıyor...
“Laik, demokratik, sosyal ve hukuk devleti ilkelerini, ölümcül bir biçimde kemiriyor...”
***
Kanuni haklı, “Bir nefes sıhhat...”
Napolyon da öyle, “Paran yoksa yandın!”
Gericilik virüsü mü?
“Keşke, gölge etmese!..”
Geçmiş olsun Gerede...
“Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla...”
Foto: Follow'un son sayısında, Zehra Çam'la birlikte olan fotomuz..
9. Sütun’da uçan kelebek
“ESGRUP” yayınlarından “FOILOW”un Kasım sayısında Yazı İşleri Yönetmeni “Zehra Çam”la söyleştik...
Zehra'yı yıllardır tanırız...
Sanatçı kişiliğine gazeteciliği de öyle bir eklemiş ki...
Gazeteciliğe nasıl başladığımızdan tutun da, 45 yıllık meslek yaşamımızın önemli anılarından derlenen bir söyleşi oldu...
Usta bir fotoğrafçı da olmuş Zehra...
Beş yıl önce büyük torun “Ata”yla birlikte duvardaki fotoyu bile ayna gibi almıştı...
Başlığa gelince...
40 yıl düşünsek “Uçan kelebek” yakıştırmasını bulamazdık...
Zehra bulmuş, diyor ki:
-Bir gazete makalesinin ömrü ne kadardır? “Aziz Nesin” bir yazısında gazetelerde çıkan fikir yazısı da olsa ömrünü kelebeğin ömrüne benzedir. Her gün bir ömrün imbiğinden süzülen ve dünyaya, yaşananlara dair duygu ve düşünceyi, beğeni ve eleştiriyle sunan bu yazılar, bir yandan kendini yenileme çabası içine girerek, her gün yeniden bir doğum yaşar.
“Bir yandan da toplumsal bir yük taşırlar.”
***
1999'da yayınlanan “9. Sütun” ve bir ay öncesinde çıkan “Görüşler” adlı kitaplarımızı güzel sunmuş vitrine...
Kendi sözüyle su gibi akıp gitti söyleşimiz...
“Zehra Çam'a ayrıca tefekkür etmek istedik...”
Rus papaz kafasını oynatınca!
“Rus-Japon Savaşı”nda yaşanmış bir olay...
Japonlar bir kasabayı ele geçirdiler. Kilisenin başpapazıyla çömezlerini toparladılar.
Sıraya dizdiler...
Bir Japon geldi ve kılıcını çekti...
Teker teker kafalarını uçurmaya başladı. Ama usta olmadığı için kimi kafayı iyi kesemiyor, kurban yerlerde debeleniyordu...
Başpapaz “Durun” diye bağırdı:
“Bu adam çok acemi, bari bir usta kişi bulun da acı çekmeyelim...”
Bir usta Japon geldi.
Süslü kınından kılıcını çekti, kafaları uçurduktan sonra da kılıcını yerine koydu...
Başpapa sordu:
“Ya benimki?”
Japon, “Seninki mi?” dedi:
“Kafanı oynatsana!..”
Papaz kafasını oynattı…
“Kellesi yere düştü!”
Kızılderili ve karısı
Adam Kızılderiliye “Karının adı ne?” diye sormuş.
“Biz ona beş at diye hitap gederiz” demiş Kızılderili
“Peki ama anlamı nedir?” diye sormuş adam...
“Ne olacak ki?” demiş Kızılderili:
“Bütün gün arkadaşlarıyla lak-lak-lak-lak-lak!..”
Günün Şiiri
Tedirgin
Bu gözler senin mi, duyma ne olur
Beraber yaşama hiç kimse gelmesin
Ne iyi çarşıya giderler dedikoduları var
İncir çekirdiğinde didinmeyenlerin türlüsü
Ne iyi evlerini düzerler boyarlar
Yaşamasıyla yaşamaları bir
Günler geceleri sürer çınlakları örtülü
Dişleri aç sivri
Oysa hepsi bir anda yemyeşil
Oysa mavi mavi bütün dünya
Ya hepsi yastıkların altında saklı
Ya bir kanatta düşleri dipdiri...
N.Ulvi Akgün (Varlık-1958)
Günün Sorusu
Politikacıyı ne kurtarır?
“İktidardayken dokunulmazlık, muhalefetteyken zamanaşımı...”
Balthör
Kıssa-dan
Ey insan, kaf dağı kadar yüksekte olsan da kefene sığacak kadar küçüksün.
Unutma, her şeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün...
Şems-i Tebrizi
Sözde Casusluk Davası
İstanbul'daki sözde “Casusluk Davası” aylardır Anayasa Mahkemesi'nde bekliyor. AYM, bu davayı sürüncemede bırakmış görünüyor.
Oysa bu davadaki hukuk ihlalleri, iddiaları pek de öyle üstü örtülecek gibi değil.
Dava ile ilgili olarak öne sürülen haksızlık ve hukuksuzluk iddialarının bir bölümü şöyle:
“El konulan bilgisayarların imaj kopyaları savunmaya verilmemiştir.”
-Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
“Bazı sanıkların aynı anda iki yerde oldukları iddia edilmektedir."
- Telefon dinleme tutanaklarına yanlışlıkla “sehven” eklemeler yapılmıştır.
-Bir hard disk kayıptır (yoktur.)
“Yanlış evde arama yapılmış ama yine de suç delili bulunmuştur...”
Kısacası, bu davanın bir an önce tedavi edilmesi gerekir.
Günün Olayı
Brezilya mağlubiyeti üzerine Erdoğan “Onlar deniz kenarında kumda top oynadıkları için güçlüler” diyor.
Bu hesaba göre, çölde yaşayan Bedevilerin dünya şampiyonu olması gerekmiyor mu?
Günün Biberi
“Geçmişte yapıldığı iddia niye gündeme taşınıyor?
Halihazırda yapılan katliamların konuşulmasını önlemek için...
Akif Kökçe
Günün Sözü
Çevreniz gün geçtikçe tenhalaşıyorsa, sebebini kendinizde arayın...
Hanri Benazus
Günün İncisi
İnsan, mutluluğu, iç huzurunu yaratan ölümsüz değerlerde aramalıdır...
Dinlemesini öğrenirseniz, davayı yarı yarıya kazandınız demektir...
Kolsuz Yaşar’ dan
İyi ki kolumu yitirmişim bi...
“Tek ayakla nasıl gol atabilirdim ki?”
Gerilim
“Yazık şu CHP'ye...
Bir genel başkan yardımcısı Dersim özürüyle, partinin ve ülkenin kurucusunu lince uğratabiliyor.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...