Gerdekteki kaza!...

Şeriat yasasına göre, boşandığınız bir kadınla yeniden nikâh yapmak yasak…

Eğer ille de istiyorsanız, eski karınız biri ile nikâhlanacak, ondan boşanacak ve yeniden siz nikâh yapacaksınız…

Tabii bu arada eliniz aradaki nikâhlı kocaya açık olacak!

Bol para vereceksiniz ki…

“Gerdekte kaza olmasın!...”

*****

Peki, “Hülle”lik yalnız nikâhta mı?

Her yerde!...

Örneğin, çocuğuna öğrenim kredi almak istiyorsun, çok çocuklu olursan şansın yüksek…

“Doldur hülle çocuklarını!...”

Hele hele bu günlerde…

“Suriyeli, Arap fark etmez!...”

Konut kredisinden yararlanmak mı istiyorsun…

Ama kendi konutun da var…

“Kolay, bul hülle’yi devret!...”

******

Peki, ya başka alanda?

Olmaz mı!...

“Örneğin, seçim hülle’si!”

Nasıl olur, nasıl yapılır bilinmez ama, bugünlerde gizli gizli kapılar ardında çok konuşulduğu bir gerçek…

Özellikle de AKP için…

Bir tek bakanlığı bile bir gün olsun bir başka partiye vermek istemeyen birileri…

“Kim bilir, ne hülle’ler düşünüyor!...”

Seçime kadar öyle bir hükümet olacak ki, “hülle”si çakılmayacak!...

Bu konuda bazılarının “hülle”nin tam gereğini uygulamak için anlaştıkları da söyleniyor…

Yalnız bir unuttukları olabilir… Eskiden “hülle” yolu ile nikâhlandığı eski karısını gerdek gecesinde izleyenler çoğunluktaymış…

“Hani, ne olur ne olmaz diye!”

Ya bu iki “hülleci”yi de…

“Eski nikâhlılarından bir kadın izlediyse!”

Filmin adı hemen konur:

“Gerdekteki kaza!...”

Dileriz, vizyona girmeden yakılır!...

////////////////////////////

Günün Şiiri

Kaysı ağacı

Kapım aralık eşyaya

Pencereden gel istersen bu gece

Sen kaysı ağacı, ışık içinde

Bütün geceyi

Dışarda mı geçireceksin?

Seni misafir ederim odamda

Yorgunluğunu dinlendirirsin

Sonra bir kitap alırsın eline

Hülyanla dalarsın yazıların içine

Aşıksan aşktan söz ederiz

Yoksulsan yoksulluktan, öyle değil mi?

Kim karışır gecemize…

                            Sabahattin Kudret (Varlık – 1944)

 ///////////////////////

Diyojen ve mercimek

Çorba yapmak için çeşme başında mercimek ayıklayan “Diyojen”in yanına imparatorun yakınlarından filozof “Aristippus” yaklaşmış ve alaycı bir tonla seslenmiş:

“Sen de aklını kullanıp imparatora yakın olmayı becerebilseydin, böyle çeşme başlarında mercimek ayıklamak zorunda kalmazdın.”

Diyojen başını kaldırmadan yanıt vermiş:

“Sen de mercimek çorbasına kanaat edebilseydin, imparatora dalkavukluk etmek zorunda kalmazdın…”

Foto: Arif Anbar (Odunpazarı Basın Müdürü)

Şehit parklarına özel özen

Başlık yanlış anlaşılmasın, her parka özen gösterilir ama şehit parklarının ayrıcalığı bir başka…

Halk arasında hala “Savaş Caddesi” olarak bilinen “Öğretmenler Caddesi”nde de böyle bir park var…

Küçük ama şirin…

“Şehit Üsteğmen Mahir Özdemir Parkı…”

Odunpazarı Belediyesi’nin çalışanlarından “Selami Bey”in tırnaklarıyla temizlediği bir havuz var burada… Suyun dolum sesi bir şelaleyi andırıyor…

Ancak hafta sonunda biri çevirdi yolumuzu:

“Gazetecisin değil mi?”

“Evet” yanıtını alınca da devam etti:

“Bakın şu parkın havuz motoru bozuldu galiba… Bir haftadır çalışmıyor. Buraya her gün gelip dinlenirim. Havuzun su sesi bir ninni gibi gelir bana… Tabii benim gibi düşünen herkese… Lütfen bir ilgilenir misiniz?”

Hemen notumuzu aldık ve Basın Müdürü “Arif Anbar”ı aradık…

“Her konu yazılmaz ki!”

Nitekim kökeni gazetecilik olan “Anbar”, gereken ilgiyi gösterdi ve havuz yine eski haline döndü…

Daha önce de Odunpazarı Belediyesi ile ilgili bazı yakınmaları kendisine iletmiş ve karşılığını almıştık…

“Arif Anbar”a bunun için teşekkür etmek istiyoruz...

Havuz deyip geçmeyin…

“O yaşlılardan öyle dua alıyor ki…”

Mutlu olabilmek için

Adam barda arkadaşına, “Evliliğimize bir şeyler oldu. Mutluluğu arıyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum” demiş…

“Neden başka biriyle kaçamak yapıp işin içine biraz heyecan katmıyorsun?” diye karşılık vermiş arkadaşı:

“Hangi yüzyılda yaşıyoruz yahu? Söyle ona sorununu paylaş. O da bilsin…”

Adam heyecanla evine koşmuş ve karısına “Aşkım bizi tekrar bir araya getirecek bir formül buldum. Bir kaçamak yapacağım haberin olsun” demiş.

“Boş veeeer, unut o işi” diye yanıt vermiş kadın:

“Ohoooo! Biz kaç kere denedik oğlum, olmuyor işte, işe yaramıyor!”

Sandalyeye otur

Adam koşa koşa gittiği doktoruna, “Yardım edin ne olur” demiş:

“Her şeyi çift görmeye başladım. Evdeki karımı bile iki görüyorum…”

“Hallederiz, merak etme” demiş doktor:

“Hele şu sandalyeye bir otur…”

Adam sormuş: “Hangisine doktor?”

Takkeli Firavunlar

“Takkeli Firavunlar ve Büyük Siyasi Sırlar” adlı kitabında “Sabahattin Önkibar” anlatıyor:

-Yıl 2001… AKP’yi kuran “Tayyip Erdoğan” Ankara’da… “Cem Uzan”ın Star televizyonunda canlı yayın konuğum…

Erdoğan, program öncesinde “Lavaboya gidebilir miyim?” deyince, “Maalesef sular akmıyor. Çocuklar pet şişelere su koydular” karşılığını verdim. Erdoğan şu tepkiyi gösterdi:

“Türkiye’nin başkentinde suların akmaması ne korkunç bir hadise. Gelin görün İstanbul’un her yerinde gürül gürül su akıyor.”

Bu sözleri ertesi gün “Melih Gökçek”e aktarınca şu karşılığı aldım:

“Partisine katılmadım ya, her yerde aleyhimde konuşuyor…”

Gerilim

Öyle görülüyor ki, bu ülkenin insanı, özellikle de çocukları ve gençleri çok şey yitiriyor. Yine de siz, siz olun aklınızı yitirmeyin.

                                               Yakup Kepenek

Kolsuz Yaşar’dan

Amerikalı bilim adamları geliştirdikleri teknikle körlüğe son vermeye hazırlanıyormuş…

Bize faydası olmaz…

“Bizimki kadar körlük!”

Günün Sözü

Başkalarına karşı zafer kazananlar kuvvetlidir. Kendi nefsine karşı zafer kazanan ise kudretlidir…

                                               Lau Tzu

Özdeyiş

En çok yaşayan insan, en çok yıl saymış olan değil, hayatı en çok hissetmiş olandır.

                                               J. J. Rousseau

Günün İncisi

Dalga yüzeyde olur…

“Huzur ve sükûn istiyorsan, derine dal…”

Cuk

Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır…

                                               Walter Scott

Kıssa-dan

Amerikalı yetkililer IŞİD’le mücadelenin uzun yıllar alacağını söylediklerine göre, ülkemizde yıllar sürecek sınırı belirsiz bir yabancı asker varlığı kaçınılmaz olacaktır…

                                               Melih Aşık

Günün Olayı

Türkiye’de de bu dönem bitecektir.

“Einstein”, 2000 yılında “Yüzyılın Bilim İnsanı” seçilmiştir.

“Hitler”, akıl dışı şiddetin sembolü olarak tarihe gömülmüştür…

                                               Erdal Atabek

Günün Biberi

AKP, ola ki kendi istediği minderde yeni seçim güreşine girer ve kazanırsa daha da vahşileşecek. O gün bugünkü fırsatların değeri daha iyi anlaşılacak…