Gelin şu yazdıklarımı alta alta toplayalım!

Recep Tayyip Erdoğan, bir seçim zaferi daha kazandı ve 13. Cumhurbaşkanı oldu.

31 Mayıs 2023 08:41
A
a
Sütiş Eskişehir
Recep Tayyip Erdoğan, bir seçim zaferi daha kazandı ve 13. Cumhurbaşkanı oldu.
Herkese hayırlı uğurlu olsun.
Bu sonuca giden engebeli yolda Cumhurbaşkanı Erdoğan, deyim yerindeyse “oyları tane tane topladı”, 69 yaşına ve rahatsızlığına karşın saha saha gezdi, seçmeni konsolide etmek için gece gündüz çalıştı.
Kutuplaştırıcı dili hiç bırakmadı, Millet İttifakı’nı karşı cephe olarak gösterip,  seçmeni Cumhur İttifakı’ndan dışarı çıkmasın diye başta terör olmak üzere her türlü suçlamayı yöneltti.
Yaşanan ekonomik krizin üzerini örterek seçimin ana temasını, milliyetçilik üzerinden beka ve ülkenin bölünmesi korkusuna sıkıştırdı.
En nihayetinde başarılı da oldu.
Seçim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üstünlüğüyle ikinci tura kalınca 1-0 önde başladığı yarışı yine önde tamamlayarak tarihi bir zafere imza attı.
Tarihi dememdeki sebep tabii ki 21 yıl kesintisiz iktidarda kalmak…
Yerel yönetimlerde nasıl Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, üst üste 5 defa seçilerek ülkede bir ilke imza attıysa, Erdoğan da AK Parti’lilere 21 yıllık yenilmezlik duygusu tattırdı.
Buraya kadar Erdoğan’ın toplumu iyi okuma, siyasi manevralarda kıvrak davranma ve pragmatist (duruma göre tavır belirleme) kişiliğinin seçim zaferine ulaşmasındaki üstünlüğünü sıralarken…
Ekonomik krizi ve finansal darboğazı çözmekte aynı başarıyı gösterebilecek mi?
Bu konu henüz net değil…
Nedeni basit.
2020 yılından itibaren savunup hayata geçirdiği ve bu köşede defalarca yazdığım “Enflasyon sebep faiz sonuç” gibi irrasyonel, iktisatta yeri bulunmayan, dünyadaki 195 ülkeden hiçbirinin uygulamadığı bir teorinin peşinden giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ekonomisini son 3 yılda önemli bir belirsizliğin içine soktu.
Belirsizliğin yanında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) gibi kurumların güvenirliği sorgulanır hale geldi, banka kredi faizlerinin yüzde 60’lara ulaştığı bir ortamda Merkez Bankası’nın yüzde 8,5’e gerilettiği politika faizinin bir anlamı kalmadı.
Bu arada haziran başında mayıs enflasyonunu açıklayacak TÜİK, enflasyonu ölçerken ücretsiz doğalgaz için "sıfır fiyat" yöntemi uygulayacakmış.
Doğalgazın enflasyon sepetindeki ağırlığının yüzde 3’e yakın olduğu gözönüne alınırsa, bu durum enflasyonda sert düşüşe yol açabilir. Yıllık enflasyon yüzde 40'ın altına gerileyebilir.
Bu tabii ki enflasyonun resmi rakamı. Bir de gerçek rakamı var ki genelde TÜİK rakamının tam iki katına yani yüzde 80-100’e denk geliyor…
Şimdi sıra geldi elimizdeki rakamları alt alta yazıp bir muhasebe yapmaya…
Merkez Bankası net döviz rezervi (eksi) -60 milyar dolara yakın.
Bu yıl gerçekleşmesi beklenen dış ticaret açığı 60 milyar dolar.
Türkiye’yi, dış borç geri ödemeleri, cari açık finansmanı ve deprem mali­yetleri dolayısıyla bir yılda 200-210 milyar dolayın­da bir dış finansman ihtiyacı­ bekliyor.
Tam bu noktada eski Hazine Müsteşarı ve ekonomist Mahfi Eğilmez’e kulak verelim:
“Bugün itibarıyla (13 Mayıs) dolar kuru kağıt üzerinde 19,60, gerçek piyasada 22,40 lira. İhracatçı bu kurdan mutlu değil, onlara sorarsanız dolar kuru 23-25 lira arasında bir yerde olmalı. İlk bakışta haklı görünüyorlar ama aslında kurun buralara gelme nedeni faizin düşük kalabilmesi için kura yapılan baskıdan kaynaklanıyor. Merkez Bankası, bankaların döviz satışını sürekli kısıtlıyor. Dolar ihtiyacı olanlar, ihtiyacını bankalardan alamayınca serbest piyasadan almaya yöneliyor. İlk bakışta karaborsa gibi görünen bu farklı piyasa aslında gerçek piyasa kurunun oluştuğu yer. Piyasaya müdahale edildiğinde bu tür görünümlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Bu kısa değerlendirmeyi yaptıktan sonra bugünlerde insanların zihnini en çok yoran soruya gelelim: Pazartesi sabahı dolar kuru ne durumda olacak? Bu soruya yanıtım seçimi kimin kazanacağına göre değişiyor. Burada birinci derecede öncelikli olan Cumhurbaşkanlığı seçimidir. Çünkü bu yeni sistemde asıl belirleyici ve karar verici Parlamento veya hükümet değil Cumhurbaşkanı.
Eğer Erdoğan kazanırsa kur üç nedenle hızla yükselir.
(1) Mevcut yönetimin bugüne kadar uyguladığı yanlış ekonomi politikasını ve yaklaşımları değiştireceğine ilişkin bir görünüm yok. (2) Değişim görüntüsü olsa bile kaybedilen itibarı aynı kişilerin geri getirmesi öyle kolay değil. (3) Kuru tutacak döviz kalmadı.
…Ekonomi tam bir enkaz halinde bulunuyor ve bu durum toplum tarafından henüz tam algılanmış değil.
Doğru ekonomi politikası uygulamaya konur ve yapısal reformlar hızla yapılabilirse kur normal düzeyine oturur, piyasa da karaborsa piyasası görünümünden kurtulur.”
Eğilmez’in en can alıcı yorumu “Ekonomi tam bir enkaz halinde bulunuyor ve bu durum toplum tarafından henüz tam algılanmış değil” ifadesi olsa gerek.
Sizce de öyle değil mi?
 
 
 
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi