Çocukluğumuzda hepimizin başından geçmedi mi?
O kadar çok soran vardı ki:
"Büyüğünce ne olacaksın?"
Önce "Asker" derdik...
Sonra "Doktor" ve sıralardık:
"Avukat, hakim polis..."
Ya bugün?
"Askerlik gölgelendi!"
Doktorun ne yaman ve nasıl dayak yiyeceği belirsiz!
"Polis mi? Ya paralelse!"
Hakimlik ya da savcılık için de...
"Çocuk vicdanı daha anlamıyor!"
Peki..
"Ta gazetecilik?"
….
"Sadi Seda", bir okuldaki toplantıya davet edilmişti...
Çocuklara sormuş:
"Kimler gazeteci olmak ister?"
Olumlu yanıt alamayınca da üzüldüğünü yazmıştı...
Teselli etmeye çalışmıştık:
"Gazetecilik okuluna gidenler düşünmüyor ki!..”
….
ABD'nin saygın dergilerinden "New Yorker"da "George Packer" gazetecilik yapmanın artık zorlaştığını söylüyor:
“Çünkü, dünya genel anlamda giderek demokrasiden uzaklaşıyor ve bu ortamda en kırılgan kurum özgür basın oluyor, en kolay harcanan kişiler de gazeteci..."
Doğru değil mi?
Hani "yandaş" diyoruz ya...
Bizim gibi ülkelerde gazeteci, hükümetler, şirketler veya silahlı grupların işine yaradığı sürece "işe yarıyor!"
2002-2012 arasında dünyada 506 gazeteci öldürüldü...
Üç kuruşluk simit hırsızını yazarsınız...
Kimseden ses gelmez!
"Ayakkabı kutusu, para sıfırlama" gibi kontlara girerseniz...
"Paralel gazeteci olursunuz!" öyle güne geliniyor ki...
“Küçük çocuklar bile artık gazeteci olmamak için... "Kendilerine sansür koyuyorlar!"
Başka Eskişehirspor yok…
Amigo Orhan'ın Sivas maçındaki son dakika golü için, "0 gol tüneldeki ışığın parıtlısı" sözünü kaptan "Sezgin Coşkun" da perçinledi:
"0 ışığı biz de gördük..."
Spor servisindeki arkadaşlarımız bu olayı gerçekten çok güzel değerlendirdiler...
Başta müdür "Osman Cemoğlu" olmak üzere hepsini kutluyoruz...
Peki, sıra kime geldi?
"Taraftara..."
Bu kulübün gerçek efsanesi onlar çünkü...
Önümüzde gerçekten çok önemli bir maç var...
Hani adına "kırılma noktası" diyorlar ya...
Öylesine bir maç...
Şu kahrolası "Passolig" olmasa, stadın hınca hınç dolacağını biliyoruz…
Ama var işte...
Dileğimiz maça giden taraftarın bu maçta Eskişehir için kenetlenmesi...
Hiçbir zaman unutulmayacak bir olgu var ki... "Başka Eskişehirspor yok..."
Bu bilinçle destek verelim...
Size güveniyoruz...
“Futbolcularımıza da tabii...”
Sana da yine büyük görev düşüyor:
"Bando-Es Es..."
Tekrar ediyoruz... "Başka Eskişehirspor yok..."
Niye gülüyorsun terbiyesiz?
Afrika'da zenci kralın doğum günü şerefine uyrukları hediye getiriyorlardı...
Saf bir zenci de başka bir şey olmadığı için bahçesindeki muzlardan bir sepet getirdi. Kral muzları görünce, "Ne yapayım ben bunları?" dedi:
"Her yanım bağ bahçe benim. Ürünler çürümekten başka bir işe yaramıyor. Çalın şu adamın kafasına getirdiği muzların hepsini!'"
Askerler emri yerine getirdiler. Neyse ki muz kafasını acıtan bir meyve değildi. Zaten adam da kahkahayla gülüyordu...
Siniri bozulan kral sordu: "Niye gülüyorsun terbiyesiz herif?"
"Kaynanam" dedi zenci:
"Bahçesinde bal kabağı topluyordu. Birazdan size hediye olarak onları getirecek. Şimdiden onun haline gülüyorum da!"
65 yılın sırrı
Yaşlı çifte sormuşlar:
"Kaç yıllık evlisiniz?"
-Tam 65 yıl...
"Bunca yıl nasıl evli kaldınız?"
Adam yanıt vermiş:
"Bizim zamanımızda bir şeyler kırıldığında tamir edilirdi, çöpe atılmazdı. 0 yüzden..."
Manyak manyak işler!
"Rosetta" uzay aracının yolculuğu için ne demiş Cüppeli Ahmet Hoca?
"Manyak manyak işleri Bir de 1 milyar dolar harcanmış, "bana 100 bin dolar verselerdi, anlatırdım hepsini..."
Ulemalar biter mi?
"Kepler ve Galileo" gibi gök bilimcilerle aynı çağda yaşayan "Takiyüddin" (1526-1585), İstanbul'da Tophane sırtlarımda o zamanın en büyük rasathanesini inşa etmiş... Ne var ki Şeyhülislâm'ın fetvası ve Padişah "3. Murat"un emriyle, "Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa" rasathaneyi 1580 yılında denizden topa tutarak yerle bir etmiştir.
Bu olay Osmanlı'da temel bilimlerin iki yüzyıl rağbetten düşmesine sebep olur...
1853'te cami ve minarelere paratoner takılması da fetva üzerine ertelenir...
Günün Şiiri
Bu kadar
Güneş bu kadar uzak değildi
Ay bu kadar yakın
Gündüzler bu kadar soğuk değildi
Geceler bu kadar sıcak
Gökyüzü bu kadar engin değildi
Yeryüzü bu kadar soğuk değildi
İnsanlar bu kadar yırtıcı
Vücutlar bu kadar soğuk değildi
Kanlar bu kadar sıcak...
Nusret Dişo Ülkü
“Ölüyü diriltemezsiniz”
Cumhuriyet gazetesinde "'Işık Kansu" dile getirmiş:
“Ahmet Davutoğlu” ile birlikte AKP'nin anketlerde düşüşe geçmesi merkez sağda bir hareketlenme yaratır gibi oldu.
Arayışlar başlamış.
Kulağımıza geldi...
9. Cumhurbaşkanı "Süleyman Demirel”e sormuşlar:
"ANAP'ı ya da DYP'yi canlandırsak nasıl olur?"
Demirel gülmüş:
"Ölüyü diriltemezsiniz..."
Günün Olayı
Sünni İslamcı politikanın Kürtlere karşı kullanılması çok yanlıştır.
Bu politika, hem yurtiçinde hem de yurtdışında ülkenin başına yeni dertler açacaktır.
Emre Kongar
Günün Biberi
Cehalet pazarından satın alınan pek çok insan tanırız... Köle düzeninin ya da para havuzunun "aydın-liberal-demokrat" hokkabazlarıdır onlar...
Hikmet Çetinkaya
Günün Sözü
Doğayı tam manası ile anlayabilmek için, saf bir ruh yüceliğine ihtiyaç vardır...
Hanri Benazus
Günün İncisi
İnsan kendini bilmedikçe, umduğu hep cennet de olsa, bulduğu hep cehennemdir...
Cuk
Hayatta hiçbir şeye sevinmek için de, üzülmek için de acele etme!
Günün Sorusu
Sarayın dışını eleştirenlere bile kızıyorlar... İyi de, insanların yatak odalarına kadar dinleyip bakanlara ne yapılıyor?
Bekir Coşkun
Gerilim
Yolsuzlukta 70. sıradayız...
En kirli ülke 197. sıradaki Nijerya...
"Daha çok varmış altlara!.."
Balthör
Günün Balı
Sarayın aylık elektrik faturası 700 bin liraymış...
"Her aya, bir kol saati yani!"
İbrahim Eroğlu
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...