Gazeteciden dost olmaz!..

Sadece son 10 yılda, yüzlerce gazeteci hakkında dava açıldı, hapislerde yatırıldı...

Demirel’in de bir yakınması vardı:

"Gazeteciden dost olmaz!"

Bir gezisinde, programda olmadığı halde Kütahya'da zorla durdurulmuştu...

Daha otobüsten iner inmez ne görsün!

"Karşısında dansöz oynatıyorlar..."

Aynı anda gazetecilerin flaşları patlıyor ve ertesi gün bazı gazetelerde haber şöyle çıkıyor:

"Demirel, Kütahya'da dansöz oynattı!"

***

Aslında halk arasında da bir kuşku yok mu?

"Gazeteciden ve polisten dost olmaz!"

Günümüzde "polis" delince pek olumlu yaklaşan olmuyor!..

"Polis" sözcüsünden önce, "Plastik mermi, Tazyikli su, cop ve TORA"lar geliyor akla...

Yine onlarca genç hapiste...

“Yine bir o kadarı içinde açılan davalar sürüyor…”

Ya gazeteci?

"İnsanlar gazeteciden ne bekliyor?"

"Zarar vermeyecek her şeyi..."

Bu duyarsızlıkla "dostluk" olur mu?

Mümkün değil!

Öyleyse rahmetli Demirel haklı!

"Gazeteciden dost olmaz!"

***

Üç kuruşluk simit hırsızını yazarsınız, kimseden ses gelmez...

"Ama ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarlardan söz ederseniz..."

Kıyamet konar!

"Hele sıfırlamaya kalkarsanız!"

Çok yakın, hatta gerçekten dost bildiğiniz kişiler araya girer...

Onlar adına da üzülürsünüz!

Evet, gazeteciden dost olmaz ama…

 “Herkes de gazeteci ile dost olamaz!”

ES ES’in mesajı hızır gibiydi!

Geçtiğimiz hafta "Fethi Aydm"ın belediye büfesinden ekmeği aldık, evin yanındaki parkta dinleniyoruz...

Park görevlisi geldi yanımıza ve "Hocam ya, sizden bir şey rica edebilir miyim?" dedi...

"Evet" yanıtını alınca da "Size herkes hocam diyor, benim içinde bir dua edebilir misiniz?"

Şaşırdık tabii, devam etti:

"Parkı sulamak çok zor oluyor, yağmur duasına ihtiyacım var..."

Tam o anda "ES ES"ten bir mesaj:

"Cuma günü yağmur beklendiğinden iftar yemeğimiz ertelenmiştir..."

Okuduktan sonra park görevlisi "Seyid Ahmed"e seslendik:

"Merak etme, cuma günü sağanak gelecek..."

***

Öncek gün yine karşılaştık "Seyid Ahmed"le :

"Sağol hocam, duan kabul oldu da yağmur bereketi geldi...

Ama bir derdim daha var ki sorma!"

"Nedir?" dedik anlattı:

"Bak şu yerlere hocam, çekirdek kabuklarından geçilmiyor. İnanır mısın? Tırnaklarımla topluyorum…”

Eeee?

"Dün iki çocuğu çıtlarken görüp uyardım ve evinizde böyle yere atıyor musunuz? diye sordum..."

-Ne dediler hocam, biliyor musun?

"Toplayacaksın tabii... Senin görevin bu değil mi? Hem sonra bizim vergilerimiz maaş alıyorsun,   hak etmen gerekmez mi?"

Anlaşılan Amerikan filmlerinde sık sık duyduklarımı iyi öğrenmiş çocuklar...

"Park görevlisinin gücendiği kadar var!.."

Özdeyiş

Sadece duygusal kişiler bir duyguyu bir daha yaşayabilirler...

Oscar Wilde

Günün İncisi

Çamurdan çanak çömlek de yapılır, abide de...

Gerilim

Savaşlar bize, düşmanlarımızı sevmeyi değil müttefiklerimizden nefret etmeyi öğretir

W. İ. George

Kolsuz Yasar’dan

Ne de kolay ve çok-ar çok-ar ölüyoruz....

"AZ-rail" isim değiştirecek neredeyse..

"ÇOK-Rail..."

Cuk

Para aşkı satın alamaz ama, çok şey halleder...

Günün Sözü

Aslan ve öküze aynı yasayı uygulamak, zulümdür...

William Blake

Günün Sorusu

"Siz hiç az konuştuğundan dolayı pişman olmuş birine rastladınız mı?

Evet...

"Makara Abidin..."

Balthör

Bir gram içki yok ki!

Hukukun üstünlüğü ile ünlü bir ülke olan İsviçre'de "bir söylenti yayılıyor.

Bir İsviçrelinin evinde inanılmaz miktarda içki ürettiği iddia ediliyor...

-Eve baskın yapılıyor, alkol üretimi için gerekli her türlü araç bulunuyor, ama bir gram içkiye rastlanmıyor...

Zanlıyı yine de mahkemeye çıkarıyorlar ve yargıç, adama yasak içki üretmekten iki yıl ceza veriyor.

İsviçreli itiraz ediyor:

"Evimde gram içki yok, beni nasıl mahkum edersiniz?"

Hakim,       “içki yok ama, üretmek için bütün donanıma sahipsiniz" diyor.

İsviçreli, "Öyleyse bir-iki yıl da tecavüzden verin" diyor.. Hakim "Neee?" diyor:

"Bir de tecavüz suçu mu işledin?"

Adam, "Hayır ama" diyor:

"Tecavüz için gerekli tüm donanıma sahibim!.."

Önce kaçanları

Akıl hastanesinden iki deliyi salacaklar, ama önce bir testicin çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz zeytin, bir kavanoz da hamamböceği dökmüşler ve "Hadi yiyin bakalım bunları" komutunu vermişler.

Birincisi hemen zeytinlere saldırmış.. Bunu gören diğeri "Ulan salak!" diye bağırmış:

"Önce kaçanları yiyelim!"

Baba’dan kalanlar

"Yollar yürümekle aşınmaz... Bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz... Kendim için bir şey istiyorsam namerdim... Elini sıktık tabii yok neresini sıkacaktık..."

Bunlar "Baba" unvanlı Demirel'in tarihe geçen sözleriydi. Sağ-sol çatışmalarının hızlı bir döneminde söylediği , "Bana sağcılar da cinayet işliyor dedirtemezsiniz" sözü şok yaratmıştı! Siyasi hayatının en talihsiz ifadesi olmuştu. Bir ünlü sözü de, "Yollar yürümekle aşınmaz" idi...

Protesto yürüyüşlerinden rahatsız olanlara söylenen bu söz, "Bırakın yürüsünler" anlamında, demokrat bir ifadeydi. Ancak yanlış anlaşıldı. "Demirel"in aleyhinde kullanıldı...

Kadın futbol takımları

Dünya Şampiyonası'nda zevkle izledik...

Ne futbol oynuyor kadınlar?

Nijerya'nın bir "8" numarası vardı ki, gerçekten hayran kaldık.'

Kes saçını, koy santrafora!...

Hayali bile güzel!...

Kalede "Angelina Jolie"yi...

Orta sahada "Julia Roberts ve Madonna"yı düşünün...

Hele forvette de "Paris Hilton” varsa...

Vay rakip takımın haline!..

İzleyenler görmüştük Dünya Kupası maçlarında. ..

" Bazı kadınlar, erkeklerden iyi oynuyor...”

Günün Olayı

Gazeteci muhalefetteki "Demirel”e, "Hükümeti tek kelimeyle nasıl tanımlarsınız?" diye sorar...

Yanıt: “Eyi.”

-Peki iki kelimeyle tanımlarsanız?

"Eyi değil!"

Günün Biberi    

Yanlış anlaşılmasın!

CHP'nin oy oranının düşmesinin nedeni Cumhuriyet’in ilke ve değerlerini savunması değil, savunmamasından kaynaklanıyor...

Akif Kökçe

Günün Şiiri

Sabaha karşı

Şu şairler sevgililerden beter

Nedir bu adamlardan çektiğim

Olur mu böyle, bütün bir geceyi

Bir mısranın mahremiyetinde geçirmek

Dinle bakalım, işitebilir misin

Türküsünü damların, bacaların

Veyahut karıncaların buğday taşıdıklarını

Yuvalarına

Beklemesem olmaz mı güneşin doğmasını

Kullanılmış kafiyeleri yollamak için

Kapıla gelecek çöpçülere

Deniz kenarına

Şeydan diyor ki, aç pencereyi

Bağır, bağır, bağır sabaha kadar...