Bayramın hemen öncesinde, yani arife gününde, CHP Parti Meclis Üyesi, Parti İçi Eğitim Koordinatörü ve 25’inci 26’ncı dönem Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer’le bir araya geldik.
Peki, ne konuştuk?
Usluer’in gelecek planını konuştuk mesela…
CHP’deki kongre tartışmalarını masaya yatırdık…
Harun Karacan, söyleşimizin önemli noktalarındandı…
Kazım Kurt, sohbetimizin belli yerlerinde örnek unsuru oldu…
*
Şimdi, ben soracağım, Gaye Usluer yanıtlayacak.
*
Başlıyoruz…
*
■ En son, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla partililerinizi buluşturdunuz. Nereden çıktı bu? Ne konuştunuz? Gidenlerin bir özelliği var mıydı?
KAZIM KURT DESTEK VERDİ
G. USLUER: Kadınlı erkekli 25 emekli öğretmen arkadaşla gittik. Ama genel merkeze gitmeyi planlayan, böyle bir gezi yapmaya karar veren ve hedefi de Eskişehir çalışmalarını sunmak olan öğretmen arkadaşların kendileriydi. Yani teklif, öğretmen arkadaşlardan geldi. Bu öğretmen arkadaşların hemen hemen hepsi de, benden eğitim almışlardı. Sonrasında nasıl gidecekleri konusunda da Kazım Kurt’tan destek aldılar. Kazım Bey onlara bir otobüs verdi. Ben randevuyu aldım. Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Oğuz Kaan Salıcı’nın bir ekibi var, o ekiple toplantı yaptık. Bakın, sokak ve öbek örgütlenmesi CHP’nin son dönemdeki önemli bir iddiasıydı; bu 25 öğretmen arkadaşımız da Odunpazarı’nda sokak ve öbek örgütlenmesi modelini uygulayan kişiler. Bir anlamda gönüllüler ama yaptıkları bütün çalışmalar il ve ilçe başkanlığımızın bilgisi dahilinde, yani bağımsız bir çalışma değil. Sonrasında Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Seyit Torun, Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Yıldırım Kaya ile de fikir alışverişimiz oldu. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğu o gün çok yoğun olmasına rağmen, bizim ekibimize de zaman ayırdı ve MYK odasında görüştük. Buradaki konuşmalar, hem Eskişehir yereli hem de genel seçime dönük konuşmalardı. Artı, öğretmen arkadaşlarımız Eskişehir’e ilişkin yaptıkları çalışmaları anlattı; Genel Başkanımız da bu çalışmalara ilişkin sorular sordu. Çünkü Genel Başkanımız sokak örgütlenmesi modelini çok önemsiyor.
■ Peki, nereden çıktı bu sokak örgütlenmesi modeli?
BENİM ÇOCUĞUM…
G. USLUER: Türkiye’de biz bunu başlangıçta ‘sandık bazlı örgütlenme modeli’ olarak çalıştık. Hatta bu modelin ilk slaytlarını dahi hazırlayan benim. Yani buna karar verdiğimizde, Genel Başkan Yardımcımız Sayın Perihan Sarı’ydı ve bunun slaytlarını o dönemde ben hazırladım. Benim dışımda Ümit Erkol ve şu anda Parti İçi Eğitimden Sorumlu Başdanışman olan Aytuğ Atıcı koordinatördü. Yani Perihan Hanım’a bağlı üç koordinatördük. Dolayısıyla sokak ve öbek örgütlenmesi modeli, benim de çocuğum gibi bir şey, çok iyi bildiğim ve çok önemsediğim bir şey.
■ Şu bir gerçek: CHP, Eskişehir’de olduğu gibi, yurt genelinde de ciddi bir başarı elde etti. Aynı CHP, bu başarıyı, genel seçimlere nasıl taşıyabilir?
MIŞ GİBİ YAPARAK DEĞİL…
G. USLUER: Yerel seçimler, CHP için bir milattır. Tıpkı 1989’daki SHP’nin yerel seçim başarısına benziyor bugünkü sonuçlar. Tabii bu seçim başarısında ittifaklar ve seçmenin ortaklaşması çok önemli bir unsur. Ama işimiz burada bitmiyor, daha önemli bir süreç bizi bekliyor. Öncelikle bizim bir başarı öyküsü yazmamız lazım. Bu başarı öyküsünü de AKP gibi değil, sosyal demokrat bir parti duyarlılığıyla seçmenimizle fikir alışverişi yaparak oluşturmalıyız. Yani ‘mış’ gibi yaparak değil, kendimiz olarak yerel seçim başarımızı genel seçimlere taşımalıyız.
■ Bu noktada, tartışılan önemli bir konu: Erken seçim…
G. USLUER: Türkiye son iki yıl içerisinde iki seçim bir referandum yaşadı ve her bir seçim, Türkiye ekonomisine önemli bir kambur oluşturdu. Ve bugün de, ekonominin bulunduğu yer açısından baktığımızda, erken seçime olumlu bakmıyorum.
■ Siz erken seçim istemiyorsunuz, ancak AK Parti ile MHP’nin durduğu nokta itibariyle erken seçim olma olasılığı ne?
AK PARTİ, MHP’YE TUTSAK OLDU
G. USLUER: AKP şu anda kendi içerisinde bir yol ayrımında. 2017 referandumunda AKP, Türkiye’deki siyaseti elli artı bir formülüne bağladı ve şu anda bu formülden vazgeçmek istiyor. Çünkü bu formül, AKP’yi, MHP’ye tutsak etti. Bunun dışında MHP içerisinden başka bir parti çıktı. Onun dışında siyasal temsiliyeti olan partiler ve bu partilerin seçmeni sokakta ortaklaştılar. Dolayısıyla bu ortaklaşma, yerel yönetim haritasını değiştirdi.
GENEL SEÇİM ZAMANINDA OLMAZ
Özellikle AKP’nin akarı gibi görünen büyük bütçeli belediyelerin CHP’ye geçmesi, AKP için önemli bir ekonomik kayıp oldu. İşte vakıflara, cemaatlere, tarikatlara bağladığı bir akar vardı, bu akar kayboldu ve bunun sıkıntısı içinde. Hem AKP’nin, hem de AKP’nin uyguladığı yönetim anlayışı nedeniyle ekonomik ve sosyal açıdan ciddi bir bunalım yaşayan ülkemizde, AKP’nin içinden yeni bir parti kurma hazırlığı var. Ve görünen o ki bu partiler, AKP’den en az yüzde 2,3 hatta 6’ya kadar rakamlar dolaşıyor, seçmen nezdinde bir kopuş yaşanacak. İşte bu yüzde elli artı bir kaygısı burada karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla eğer bir erken seçim olursa –tabii ki olmasını istemiyorum- AKP, kendi içinden kopuşlar olmadan ve yeni kurulacak partiler ‘ben de varım’ demeden bir seçim süreci yaşamak isteyebilir. Türkiye’nin ve özelde AKP’nin koşullarına bakarak somut olarak söyleyebileceğimiz, genel seçim 2023’e kalmaz.
■ O zaman size dönelim… Önümüzdeki genel seçimlerde aday mısınız?
G. USLUER: Ben kendi isteğimle siyasetin içinde var oldum ve siyaseti seviyorum, hala aktif siyasetin içindeyim. Şu anki düşüncem, evet aday olacağım. Ama dört sene sonra ne olur, ya da bir sene sonra ne olur onu bilmiyorum. Ama aday olmak istiyor muyum, aday mıyım, adayım. Ama gelecek şartlar da tabii ki insanın yaşamında farklı yollar, farklı kararlar açabilir.
■ Buradan devam edelim… Sizi hep milletvekili olarak gördük. Ancak zaman zaman, belediye başkan adaylığı için de isminiz geçmiyor değil. Hiç düşündünüz mü böyle bir pozisyonu?
G. USLUER: Hiç düşünmedim. Öyle olsaydı, yerel seçimlerde öyle bir girişimim olabilirdi. Genel siyaseti seviyorum ama yerelde bana bir görev verirlerse -ancak görev kapsamında- çünkü yerelde siyaset yapmak gibi bir hedefle hiç yola çıkmadım. Ama Kazım Kurt da aday değildi. İyi bir milletvekiliydi. Ulusal siyaseti iyi yapan bir kişiydi, ama bir gün ona bir görev verildi. Planı dışındaydı, öyle olduğunu düşünüyorum. Ve o gün kabul etti. Onun için herhangi bir konuda gelecek için ‘hayır’ ‘olmaz’ gibi şeyler demenin doğru olmadığını düşünüyorum.
■ Gelelim CHP’deki kongre tartışmalarına. Bildiğiniz gibi mevcut il yönetimiyle muhalifler arasında ciddi bir sürtüşme söz konusu. Her iki tarafa da ne önerirsiniz?
BELEDİYE ÖRGÜTÜ, ÖRGÜT BELEDİYEYİ YOK ETMEMELİDİR
G. USLUER: Demokrasinin olduğu yerde, bir rekabet ortamının olması normal. Ama süreç, partiyi hırpalayacak bir sürece dönüşmemeli. Burada hepimizin hedefleri var ve bu normal. Belediyelerin bizde olduğu bölgelerde, bu yarış biraz daha kızgın bir yarış oluyor. Tabii belediyelerin de kongre süreci içerisinde olmasını yanlış görmüyorum. Ama belediyelerin, ‘bu benim adayım, benim dediğimi yapsın’ düşüncesi doğru değil. Bir belediye başkanı, herhangi bir adayı destekleyebilir. Ancak buradaki amaç, o kişinin daha iyi yöneticilik yapabileceği düşüncesi olmalıdır. Öbür türlü partimiz zarar görür, örgüt hiçleşir, örgütün yerini belediye başkanları alır. Ama örgütsüz hiçbir şey olmaz. Yani örgütle belediye bir arada çalışmalıdır, karşılıklı kazan kazan anlayışı olmalıdır. Hiçbirisi, bir diğerinin benliğini yok edici tutuma girmemelidir. Ve yine kongre sürecinin belediye başkanları arasında küskünlük, birbirine muhalefet dozunda şiddetlenme durumunu oluşturmaması gerekiyor. Ve seçime kadar, evet, çoklu rekabet olur; ancak seçimde sonra seçilen il ve ilçe başkanları herkesin ortak il ve ilçe başkanı olmalıdır, o dengeyi gözetmelidir. Yani CHP’nin il ve ilçe başkanı olduğu bilincinde olmalıdır.
■ Ya tüzük tartışmaları?
G. USLUER: Tüzükler, partilerin anayasalarıdır. Hepimiz tüzüğü çok iyi okumalıyız ki, bir yerde bir şey söylediğimizde gerçekten tüzük temelli olmalı.Kişisel konuşmalarımız her tür olabilir, ama parti özelindeki konuşmalarımız her zaman tüzük temelli olmalıdır, parti programımıza göre olmalıdır. Bunu yaparsak, zaten çok sorun çıkmaz.
■ Biraz da AK Parti’ye gelelim... Gözlemlerinize göre, Eskişehir’deki AK Parti teşkilatını nasıl bir gelecek bekliyor?
AK PARTİ YENİ AKTÖRLER ÇIKARACAK
G. USLER: Önümüzdeki süreç, -Eskişehir özelinde konuşuyorum- AKP’de yeni siyasi aktörlerin çıkacağı ve çıkması gereken bir dönem olacak. Yani mevcut siyasi aktörlerin tamamı için bir başarısız süreç söz konusu. Bugün bakıyoruz, ‘onu niye yapmadınız, bunu niye yapmadınız’ şeklinde muhalefet etmeye çalışıyorlar. Ama bunun hiçbir karşılığı yok. Eğer karşılığı olsaydı, yerel seçimde başarılı olurlardı. Çünkü bazen ‘yapılmadı, eksik kaldı’ dedikleri şeyleri, kendilerinin engellediklerini biliyoruz; bunu vatandaş da biliyor.
■ O halde, şu anda görev yapan AK Partili Milletvekillerini değerlendirirseniz, ne dersiniz?
HARUN KARACAN BİR NUMARA
G. USLUER: Benim Eskişehir’deki Milletvekillerine, siyasetin içerisinde olan bir kişi olarak not vermem doğru değil. Ama AKP’ye baktığımızda, AKP’nin bir tane milletvekili görünüyor Eskişehir’de, o da Harun Karacan. Çünkü Eskişehirli, Eskişehir’de yaşıyor, şehrin içinde bir kişi. Diğer milletvekilleri, daha misafir gibi. Özel günlerde gelip giden, özel konuşmalarda bulunan… Ulusal siyasette iyi olabilirler, ama milletvekili hem yereli hem de ulusalı bütünleştirmelidir. Ama yine bu tabloyu değerlendirecek olan kendi partileri tabi.
Gaye Hanım , AKP'nin Karacan'la devam etmesi bizim işimize gelir diyor. Doğru söze ne denir.