ETO nokta atışı yapmış

Eskişehir bir müzeler şehrine dönüştü. Çağdaş sanatlardan Kurtuluş mücadelesine,  tematik değerlerden Kent Belleği’ne kadar pek çok dalda, çok çeşitli kitlelere hitap eden müzeleri ağırlıyoruz şehrimizde.
Dün bu müzeler arasında yerini almaya hazırlanan ve Eskişehir Ticaret Odası tarafından hayata geçirilecek olan Ticaret ve Sanayi Müzesi’ni basın mensuplarıyla birlikte görme, gezme, inceleme imkânımız oldu.
Aslında sadece Ticari ve Sanayi hayatı değil şehrin geçmişinden bugüne kadar kültürel değerleri ve yaşam alışkanlıklarını da, değişim ve dönüşümü de, şehre katkı sunmuş ve saygıyı hak eden değerleri de bir arada görme imkânımız oldu.
ETO çok iyi bir iş başarmış. Şehre dair ciddi bir hizmet üretmiş. Bu bir kalıcı eserdir, bu bir hafıza biriktirme işidir ve Eskişehir için gerekli bir husustur.
Hem bir dönemi yad etmek isteyenlere imkan, hem geçmişten ders çıkarmak isteyenler için tecrübe, hem şehre katkı vermişlere bir saygı duruşu hem de öğrenciler, çocuklar için bir eğitim fırsatıdır.
Gezince detayları, kast etmek istediklerimi daha iyi anlayacak ve bol bol fotoğraf çektireceğiniz çok eser bulacaksınız. İşletme ve devamlılığın da Oda tarafından devam ettirilecek olması gayet güzel bir hamle.
Bu anlamda hem emeği geçenleri hem de ETO Başkanı Metin Güler’i tebrik ederim.  Öyle görünüyor ki bugün 2 katlı ve avlulu bir evde başlayan bu müze birkaç sene sonra daha da genişleme ihtiyacı duyacak ve binlerce kişinin ilgisini çekecektir. Bu sene tarihe nakış diye işlenmeli
Lafı uzatmaya gerek yok. Şu, bu diye detaylandırmaya, anlatmaya da gerek yok. Eskişehirspor nasip ise, kaza bela yaşanmaz da Süper Lig’e çıkış biletini 2,5 hafta sonra alırsa Efsane kitabının sayfalarına ciddi bir başlık eklenecek.
9 ay önce Eskişehirspor için en iyimser düşüncemiz ‘Acaba takım 1. Lig’de genç kadromuz ile tutunabilir mi, kulüp kapanmadan sezon biter mi?’ şeklindeydi.
Bugün ise Diriliş’in toprağı delen filizini görmek üzereyiz. Heyecanlıyız, kalbimiz 120 atıyor, ülke, şehir, ekonomi v.s. başka bir gündemimiz yok. Varsa yoksa bu 2,5 haftaya odaklandık.
İnanıyoruz, sandıklardan bayrakları da, örselenmiş sevinçleri de çıkardık hazır ve nazır bekliyoruz…
Bu seneyi içindeki tüm değerleri ile çerçeveletip asmalı. Öykü diye okutmalı, inanç diye ezberletmeli ve unutmamalıyız.
Bir daha yaşamamak, bir daha düşmemek, bir daha aşk acısı çekmemek için tecrübe ettirmeliyiz.  Bir de destekleyenleri, reklam yapmadan sevdaya katkı yapanları, sessizce ittirenleri, içeride dışarıda kol kanat gerenleri de unutmadan ödüllendirmeliyiz. İnşallah sezon sonunda birer apolet de onlara takarız, teşekkür eder, onurlandırırız. Çünkü bu doğum normal değil sezaryen olacak. İnancın karnından el birliği ile…