Soner Yüksel yazdı
Eskişehir Ticaret Odası Eskişehir’de son günlerde yaşanan birkaç iflas vakası, dolandırıcılık iddiaları ve birçok firma ile ilgili ekonomik hayatı direkt etkileyen söylemler sonrası yerinde bir gayret sarf etmiş.
ETO Başkanı Metin Güler bu tür dedikoduların temelinde bankaların olduğunu, bazı bankacıların müşteri bilanço bilgilerini paylaştığını, bunun da bu söylentilere sebep olduğunu belirterek, banka sorumluları ile bir araya gelmiş ve ciddi uyarılarda bulunmuş.
Uyarıların yanı sıra sıkıntı çeken firmalarla ilgili borç yapılandırma ve 6 ay borç erteleme gibi bir talebi en kurumsal ağızdan iletmiş.
Son derece yerinde, hatta geç bile kalınmış bir hamle. Zira Eskişehir’in zaten dar kapsamlı bir ekonomik hayatı var ve bu hayat güven temeli ile işliyor. Bu söylentiler çok rahat, çok kolay birçok insanın iş hayatını direkt ya da dolaylı etkileyebilir. Hatta kulaktan dolma bilgileri fazlaca konuşmak işi iyi giden şirketlerin bile işini etkileyecek kadar önemli bir güce sahip. Şayet bunun temelinde bir de bankalardan sızan bilgi var ise vay halimize.
Sonuçta bundan etkilenen Eskişehir olacak. Bu yüzden hepimiz 8 düşünüp bir konuşalım ve pişmiş aşa su katmaktan kaçınalım. Özellikle ETO ve ESO’ya bu konuda daha da büyük ve sürekli tedbirler düşmekte, bunu da hatırlatalım.
ESİAD ve Yeni Anayasa tartışması
Ülkede uzunca zamandır tartışılan ama biraz kapalı, içerik dışı tartışmaların müessibi oldu yeni anayasa süreci. Bu konuda benim tavrım net. Değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerin korunması sağlandıktan sonra, cumhuriyet rejimi tehlikeye girmedikten sonra, her türlü değişikliği destekliyorum. Ancak bu değişiklik için herkes münferit ve gelişi güzel konuşunca, ortaya çıkan şey sadece belirsizlik ve muammalı bir sürece dönüşüyor.
ESİAD hem iş dünyası misyonu hem de önemli bir STK olarak örnek bir çalışmaya imza attı. Çok istedim ama gidemedim, ama Eskişehir’de Cemil Çiçek’in de katıldığı Anayasa münazarası süreci izleyen ve ehemmiyet vermeyen diğer STK’lara da örnek olacak nitelikte. ESİAD girizgâhı yaptı ama bunun devamı gelmeli. Kavga etmek ya da gelişi güzel konuşmak yerine sağlıklı tartışmalara, düşüncelerin eğimine, ihtimal ve önerilere fazlasıyla ihtiyacımız var olduğu unutulmamalı.