Ak Parti kuruluşundan bu yana en sıkıntılı sürecini yaşıyor. Sadece Türkiye genelinde değil Eskişehir’de de heyecansız, kopuk, eski günlerini özleyen bir fotoğrafı var.
“Bülent Arınç’ın giderayak ifade ettiği biz olgusundan ben olgusuna geçen ve kendi tabanını bile hoşnutsuz bırakan süreç kan kaybına yol açmak bir kenara adeta kangrene dönüşmüş durumda.”
Son yıllarda ortaya çıkan tablo ile başarı elde edemeyeceğini, yeni bir heyecan yakalanmasının zor olduğunu düşünen pek çok partili çözümü eskilerde arıyor. Daha doğrusu eski ve yeninin harman edildiği ama mevcut yönetimlerin ve adayların tasfiye edileceği bir reçete hayalinde.
Harun Karacan ve Burhan Sakallı mevcut isimlerden daha çok heyecan uyandırıyor. Onlar bir kenara dursun bu isimlere yakın dönemlerde sıkça alıştık ama alışık olmadığımız çok daha eskilerde görev yapmış hatta aktif siyasetin dışında seyreden isimlerinde artık fazlaca dilleniyor olması.
“Hasan Tuç, Fikret Dönmez, Osman Yüksel, Murat Mercan isimleri son günlerde sıkça çıkar oldu karşıma. Adaylıktan ziyade parti yönetiminde bu isimlerin olmasını arzu edenlerin muhakkak bildikleri bir şey vardır”
Ülker Can’ın kıymetini bilemedik diyenlerinde, Ercan Kelleci’ye yanlış yaptık, Vahap Ata’nın arkasında duramadık diyen öz eleştirilerinde bir sebebi olmalı.
“Konuştuğum bazı partililer bırakın İl, İlçe teşkilatlarını gençlerin bile bazı adaletsizliklerden muzdarip olduğunu söylüyor. Şahsen bana bile bir twit atarak, sil şu mesajı deme cüretini gösterecek kadar disiplinsiz ve başıboş isimler bu gençliğin Ar Ge sorumlusu ise söylenenleri anlamak çok zor değil”
Tanıtımdan tutunda, idare ve sevke kadar şikâyet edilen hususların temelinde ise partinin şimdilerde unuttuğu şiar yatıyor. Adalet duygusu sadece memleket yönetimi değil parti içinde yapılan görevlendirme esnasında da rahatsız edici bir kayba uğradıysa yapacak şey basit ama yapacak yürek var mı? Hep birlikte göreceğiz. Belki eskilere bu kadar rağbet olmasında ki sebep onların parti kavramını araba plakalarına değil yüreklerine kazımış olmasıdır değil mi?
Ya da başarıya götüren ekiple, başarıyı ve bunun gücünü kullanan aynı isimler olmayınca, yani kendi çalışmayıp miras yiyenler fazla olunca Ak Parti’nin son günlerde geldiği yere ve konuma şaşırmamak gerekiyor.
Kaldı ki bu sözler sonuca odaklı sözler değil. Yani skor tabelasında Ak Parti tek başına iktidar olsa veya Eskişehir’den 3 Vekil çıkarsa bile bu kanaat değişmeyecekti. İyi bir mücadele ile oynamadan kazanılan maçların taraftarı pek mutlu etmediği gibi skor bazen mutlu etmeyebiliyor.
Şu saatten sonra nasıl olur, nereye kadar böyle devam eder, daha doğrusu aynı şeyleri yaparak farklı sonuç beklemek ne kadar doğru bilemem ama değişim olmaz ise Ak Partiyi nelerin beklediğini sanırım bir tek partiliyim diyen ama koltuk sevdasından gerçekleri göremeyecek kadar güç sarhoşu olanlar göremiyor.