Eskişehirspor’un mali durumu üzerine…

1 Haziran 2019 tarihinde kaleme aldığım “Osman Taş, Alman ekolünü Eskişehirspor’a yerleştirmeye çalışacak” başlıklı yazım üzerine, Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Erdin Gündüz, Eskişehirspor’un mali yapısıyla ilgili görüşlerini aktarmak istedi.

*

Gündüz’ün görüşlerini, araya bayramın girmesi ve bayramdan sonraki yoğun gündem nedeniyle siz değerli okurlarımıza aktarma fırsatı bulamadım. Şimdi, Eskişehirspor’un kent gündeminin ana konularından biri olması münasebetiyle, bu görüşleri sizlere aktarmanın tam zamanı olduğunu düşünüyorum.

*

İşte, Doç. Dr. Erdin Gündüz’ün Eskişehirspor’un mali yapısına ilişkin görüşleri. Hiçbir yorum yapmadan paylaşıyor ve bu bölümü kapatıyorum.

Okuyoruz…

‘ÜYELER ALDATILDI’ İDDİASI “

Sayın Arif Anbar, bir konuda size bilgi vermek için bu mesajı yazıyorum. 06.06.2018 günü saat 14.00’te, kısacası daha önce yapılan Eskişehirspor Olağan Mali Genel Kurul Toplantısında finansal raporlar, bilanço ve gelir tablosu ile birlikte bütçe, haydi diyelim sizin belirttiğiniz formatta yayınlanmıştı. Ondan sonra yapılan Seçimli Genel Kurulda ise üyelerin eline ne yazık ki kulübümüze yakışmayan şekilde, ancak o dönemdeki yönetimi açıklayan biçimde sadece bir kağıt parçası tutuşturularak, hesap verme yerine, toplantıya katılanlar aldatılmaya çalışılmıştı. Kısacası 30 Mayıs 2019’da yayınlanan bilgiler ilk kez yayınlanmamıştır.

‘TEHDİT VE DARPA TEŞEBBÜS’ İDDİASI

Eskişehirspor kulübümüzün en önemli sorunu elbette borçlarıdır. Ama muhasebe alanında çalışan ve kulüp üyesi olan bir öğretim üyesi olarak belirtmek isterim ki, sadece finansal durum tablosundaki (bilançodaki) borçları açıklamak yeterli olmaz. Ayrıca, gelir tablosu dediğimiz gelir ve giderlerin açıklandığı rapordaki giderlerin ve gelirlerin nedenlerinin de açıklanması gerekir. Bütçelerde işletmeler için önemlidir. Bütçe, geleceği aydınlatan, faaliyetlerde yol gösterecek bir yol haritasıdır. Kulübümüzün stratejisini açıklamalıdır ve gerçekçi olmalıdır. Bütçe konusunda da ilk örneğe göre gelişme kaydedilmiştir. İlk örnekteki bütçede gelir ve giderlerin toplamları ters taraflarda açıklanmıştı. Bunu genel kurulda açıkladığımda, o dönemdeki denetim kurulu üyesi de olan bir zat, salonda üzerime yürümekle yetinmemiş, cep telefonumdan arayarak bu eleştirileri yapamayacağımı, o dönemdeki başkanın hem yöneticisi hem de avukatı olduğunu söylemişti.

13 MİLYON 730 BİN LİRA ÖDENEBİLİR Mİ?

Son bütçe için de belirtmek isterim ki, bütçe sadece nakit girişlerini ve nakit çıkışlarını göstermez. Eğer böyle düşünülmüşse bu bütçeye nakit bütçesi denir ve formatı da bu değildir. Örneğin; ortaya konulan son bütçede 13 milyon 730 bin lira borç ödemesi yapılacağı yazılmaktadır. Sizce kulübümüzce bunun yerine getirilebilmesi mümkün müdür? Kulüp tüzüğümüzde de ‘Altıncı Bölüm, Mali Hükümler’ başlığı altında, ‘bütçe’ ile ilgili 59. Maddede, “...kabul edilen bütçe 1 Haziran-31 Mayıs itibariyle bir yıllıktır. Ancak, 31 Mayıs tarihinden Genel Kurul tarihine kadar geçecek süre içinde, bir önceki bütçede belirlenen tutarlarla sınırlı olarak yapılacak harcamalar, bütçeye uygun addedilir” ifadesi yer almaktadır.

AKIL VE BİLİM VURGUSU

Şunu belirtmek isterim ki, Mali Müşavir Dr. Baki Dündar, kulüp muhasebe sorumlusu Gökay Şahin gibi öğrencilerimiz yetişti ve bu yönde kulübümüze katkıları olmaktadır, olacaktır. Ayrıca, değişik meslek gruplarından değil, Engin Kükrer gibi direkt işinin uzmanı denetim kurulu üyesi öğrencilerimiz de kulübümüz yönetiminde görev almaktadır. Ancak, bununla yetinilmemeli, şanlı kulübümüzün daha güzel günleri yaşaması için, akıldan ve bilimden yararlanmak üzere şehrimizde bulunan üniversitelerden azami şekilde yararlanılmalıdır. Yazınızı okuyunca, yukarıdakileri sizlerin aracılığıyla daha geniş kesimlere iletebileceğimi düşündüm. İyi dileklerimle.”

Büyükerşen davet etmeli

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in, spora ve sporcuya verdiği değeri biliyoruz. Öyle ki, Büyükerşen’in, Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Gençlik ve Spor Kulübünün başarılı sporcusu olan ve uluslararası platformda göğsümüzü kabartan Sümeyye Boyacı’ya verdiği destek ile emek yadsınamaz. Sümeyye Boyacı gibi, gelecek vaat eden genç bir sporcumuz daha var. Tuğba Yıldırım’dan bahsediyorum. Orhan Oğuz Lisesinde okuyan Yıldırım, Atina’da düzenlenen Avrupa Bilek Güreşi Şampiyonasında sağ kolda birincilik, sol kolda ise ikincilik elde etti. Yıldırım’ın bu seferki hedefi ise Romanya’da düzenlenecek şampiyonada Türkiye’ye ve Eskişehir’e bir onur daha yaşatmak. Yıldırım’ın en önemli destekçileri ise annesi ile babası. Babası Yusuf Yıldırım, Büyükşehir Belediyesine bağlı ESTRAM’da güvenlik görevlisi olarak çalışıyor ve Yılmaz Büyükerşen’e spora ve sporcuya verdiği destek nedeniyle teşekkür ediyor. Bu noktada ben, Büyükerşen’in, Eskişehirli sporcu Tuğba Yıldırım’ı makamına davet edip sohbet etmesi ve deneyimlerini paylaşması gerektiğini düşünüyorum. Bu sohbet sonucunda, inanıyorum ki, başarılı sporcumuz Yıldırım’ın ufku daha da genişleyecek…

Rektör Şenocak’ın kütüphanesi

Bayramın birinci gününde, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak’la bayramlaştık. Telefonla yaptığımız sohbet sırasında Şenocak, “Şu an neredeyim tahmin et” dedi. Çeşitli ihtimaller sundum, ancak tutmadı. Bunun üzerine, “dur sana birkaç fotoğraf göndereceğim” dedi Şenocak ve yığınla kitabın olduğu büyükçe bir odanın fotoğrafını gönderdi. Sonrasında ise “İşte burası, benim Ankara Üniversitesi’ndeki odam ve odamdaki kitaplarım” dedi ve ekledi: “Çok özlemişim kitaplarımla ilgilenmeyi. Eskişehir’de rektörlük yaptığım için haliyle burayı biraz ihmal ettim. Fırsat bulmuşken de, kitaplarımı düzenliyorum. Benim için bir terapi merkezi burası.”

Ekrem Birsen’in kriz yorumu

Türkiye, derin bir ekonomik krizle boğuşuyor. Sanayicisinden asgari ücretlisine, ağır koşullar altında yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Bu noktada toplum psikolojisi de her geçen gün daha da bozuluyor. Peki, Eskişehirli bu krizi ne ölçüde hissediyor? Bu sorunun cevabını, ES TV ekranlarına konuk olan Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen’den dinledik. Dedi ki Birsen: “Türkiye genelindeki sıkıntı, tabii ki Eskişehir’de de yaşandı. Ama Eskişehir üniversite kenti olduğu için… Öğrencilerimizin Eskişehir ekonomisine verdiği önemli katkı, bu krizi hafif şekilde atlatmamıza neden oluyor. Öğrencinin yaşadığı şehir, Eskişehir... Eğlence merkezlerimiz, lokantalarımız, tekstilcilerimiz, ulaşım sektörümüz bu sıkıntıları hafif şekilde atlattı, öğrencilerimiz sayesinde.” Yani kısacası Ekrem Birsen, öğrenciler sayesinde, hizmet sektörünün söz konusu ağır krizi, hafif şekilde atlattığını söylüyor. Bu anlamda öğrencilerimizin değeri bir kez daha ortaya çıkıyor. Ancak diğer tarafta, sanayimiz ve hizmet sektörü dışındaki diğer iş kolları var... İşte sanayicimiz ve hizmet sektörü dışındaki diğer iş kollarında çalışan çoğu kişi, şu anda, işletmelerini kapatmamak için direniyor!

Emirdağlılar hala birleşemedi!

Emirdağlılar Vakfı, 16 Haziran Pazar günü Genel Kurul yapacak. Vakfın genel kurulunun daha önce iki kez ertelendiğini biliyoruz. Ertelenme nedeni ise belli… Emirdağlılar içerisindeki bölünmüşlük hali! Bu bölünmüşlüğü ortadan kaldırmak, Pazar günü yapılacak olan Genel Kurulda tek liste çıkarılmasını sağlamak amacıyla bir grup Emirdağlı toplantılarını sıklaştırdı. En son yaşanan gelişme şu… Bahsedilen grup, önceki günlerde, bir otelde toplandı. Vakıf Genel Kurulunda tek liste çıkması kararı alındı. Aday olarak Yılmaz Karaca önerildi. Karaca’nın, Vakfı toparlayana kadar (6 ay-1 yıl) başkanlık yapacağı, sonra görevini bırakarak Genel Kurulu toplayacağı kararlaştırıldı. Tabii bu gelişme sonrasında, bu yöntemi antidemokratik bulup itiraz edenler oldu. Özellikle Sibel Erenoğlu’nun, ‘adaylıktan çekilmiyorum’ dediği öğrenildi. Ayrıca Yılmaz Karaca formülü tutmazsa, yine tek adaylı seçim isteyenler var. Eskişehirspor yöneticilerinden Ahmet Eryörük’ün, uzlaşılması halinde aday olabileceği konuşuluyor. Seçime sadece iki gün var, bakalım neler olacak…