Eskişehir’in bir Vali’si yok!..

Devletin soğuk yüzüdür. Bazen ifrit olduğumuz bürokrasinin, bir vilayetteki en tepe noktasıdır. Garibanın Ankara’da ‘Devlet Baba’ dediği şey, o ilde Vali’dir. Pek karşılaşamazsın. Karşılaşsan yanına yaklaşamazsın.
Dedik ya…
Vali, devlettir.

*

Eskişehir’in yeni Valisi Özdemir Çakacak. Önce kulağa biraz sert geliyor: Öz-Demir-Çakacak! Ne o öyle Çakacak makacak:)

*

Vali Çakacak’ta devletin soğuk yüzü yok. Bürokratik gerginlik hiç yok. İlk bakışta, yüzünde babacan bir ifade göze çarpıyor. Sürekli gülümsüyor. Renkli bir Vali izlenimi yaratıyor. Örneğin geçtiğimiz günlerde kişisel Twitter hesabından Şelale Park’tan Eskişehir manzarasına baktığı bir fotoğrafı yayınladı. Şu cümleyle: “Şelale Park’tan akşam üzeri Eskişehir…

”

Ellerini arkadan birleştirmiş, umutla manzaraya bakıyor, “Eskişehir sen mi büyüksün ben mi?!” der gibi. * Şaka:) “Bu kentin geleceği için ben de bir tuğla koyacağım” der gibi diyelim…

*

Twitter demişken sosyal medyayı oldukça etkin kullanıyor. Sanırsın profesyonel politikacı! Ziyarete gelenler, ziyaret edilenler, sosyal çalıştaylar, yemekli toplantılar, çeşitli konularda uyarıcı ve öğüt niteliğinde paylaşımlar…

*

Bir kullanıcının, Hacı Bektaş-i Veli’nin, “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” sözünü paylaşmış mesela. Bunun yanı sıra önyargının yanlış olduğunu öğütlemiş bir paylaşımda da. Dahası cep telefonu kullanırken bırakın araba sürmeyi, yürümenin bile oldukça tehlikeli olduğu konusunda uyarmış. Ayrıca sıcak yaz aylarında sokak hayvanlarının susuz bırakılmaması konusunda da bir paylaşıma rastlıyorsunuz.

*

Şu ayrımı yapmıyor mesela: “Efendim beni hükümet görevlendirdi. Eeee… Başka parti belediyesinin yatırımlarının reklamını yapmam!”

*

Vali Çakacak, hem Türk Dünyası Şaheserleri Parkı’nı paylaşarak hükümeti onore ediyor. Hem de Adalar-Porsuk Çayı’nda gondol sefası yapan insanları paylaşarak CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i.

*

Medyada da etkili. Hemen hemen her gün Çakacak’a ilişkin bir habere rastlamanız mümkün. Kamuoyu, “Bizim Vali ne yapıyor?” diye sormuyor. “Bizim Vali şuradaymış, şunu söylemiş” diyerek birbirine anlatıyor.

*

Devletin valisi böyle olur. Umutlandık.

*

Okuduğunuz bu yazıyı, 19 Temmuz 2017’de kaleme almıştım. O günden bu güne kadar Vali Çakacak’la birkaç programda merhabamız oldu sadece. Ancak geçtiğimiz günlerde ESGROUP’u ziyaret eden Çakacak’ı daha iyi tanıma fırsatı yakaladık.

*

Güler yüzlü, esprili, vücut dilini iyi kullanan ve vicdanı olan bir devlet adamı olarak tanımladık Çakacak’ı…

*

Çakacak söz konusu ziyarette birçok konuya değindi. Dikkatimi çeken başlıkları maddeler halinde sıralamak istiyorum. Dedi ki Çakacak:

VATANSIZLIK ÇOK ZOR

“Suriyelilere kötü davranmayalım. Kültür farklılıkları yaşanabilir aramızda, ancak bunlar aşılır, aşıyoruz da… Vatansızlık çok zor bir şey. Allah kimseyi vatansız bırakmasın. Şunu da söyleyeyim: Aslında hepimiz aynı topraklarda yaşadık. Osmanlı zamanında aynı topraklardaydık. Onun için Suriyeliler bize sığınıyor, biz de kucak açıyoruz. Bizim Anadolu’muz, onların da Anadolu’su aslında. Bunu böyle görmemiz lazım. BİZZAT DEVREYE GİRİYORUM Hep aynı klişe ifade edilir: Kapım herkese açık. Ama ‘kapım herkese açık’ demek yetmiyor. Vatandaşla etkili iletişim kurulmalı. Olacak bir işi varsa vakit geçirmeden halledilmeli. Olmayacak iş konusunda da ikna edilmeli. Vatandaş, her zaman ‘Allah razı olsun’ diyerek çıkmalı bu kapıdan. Ben çalışanlarımıza hep bunu tembih ediyorum. Sorun bir türlü çözülmezse, devreye bizzat ben giriyorum ve vatandaşımızla ilgileniyorum.

AYAKLARI TİTREMEMELİ

Bir de şunu sağlamalıyız. Sonuçta burası bir devlet dairesi. Valilik’ten içeri girerken vatandaşlarımızın ayakları titriyor. Bu böyle olmamalı. Sonuçta bizim işimiz, vatandaşlarımıza hizmet etmek. Vatandaşlarımız devlet dairesine girerken bu bilinçle girmeli, işinin çözüleceğini ya da olmuyorsa neden çözülemediğinin anlatılacağını bilmeli. Bu noktada bize büyük görev düşüyor. Biz bunu da sağlamaya çalışıyoruz.

VALİLİK SON KAPIDIR

Valilik makamı, bir yurttaşımızın son kapısı olabilir. Ben hep bu anlayışla görev yaptım. Çalışanlarımız üzerinde de bu anlayışımızı oturtmaya gayret gösterdim. Çünkü herhangi bir vatandaşımızın derdi olabilir, derdine derman bulmak için her yolu denemiş olabilir, sonuçta çaresiz kalabilir. İşte o vatandaşımızın son kapısı Valilik makamıdır, Vali’dir. Vatandaşımız devletin kapısına geldiğinde geri çevrilmemelidir, çevrilemez. Sorunu neyse elden geldiğince yardım edilmelidir.”

*

Vali Özdemir Çakacak’ın ‘bazı’ ifadelerini aktardım. Bu ifadelere ve görüşme sırasında edindiğim izlenimlere dayanarak şunu net bir biçimde söyleyebilirim: Yaklaşık bir buçuk yıl önce Çakacak’la ilgili kaleme aldığımız yazı, ‘cuk’ oturmuş. Bugün geldiğimiz noktada yanılmadığımızı ifade etmek, mutluluk verici.

*

Son söz: Eskişehir’in bir Vali’si yok, Vali Baba’sı var!