Türkiye, Cumhurbaşkanlığı için bir seçimin ardından ilk defa yaşayacağı ikinci tur seçime hazırlanıyor…
Herkesin kafası karışık.
Yüzde 0,5’lik kayıpla yeniden Cumhurbaşkanı seçilemeyen Recep Tayyip Erdoğan sevenleri ve AK Parti’liler ile yüzde 5 eksik oyla beklentilerin altında kalan Kemal Kılıçdaroğlu sevenleri ve CHP’liler…
“Muhaliflerin tavrı ile seçmenini sandığa götürmeyi başaranın seçimi kazanma şansının arttığı” ikinci tura bir hafta kala bu yazı, sizi biraz eskilere götürüp, iki rakip partinin Eskişehir il başkanları penceresinden bir tablo ortaya koyacak…
Aslında Zihni Çalışkan şu anda il başkanı değil ancak 5 yıla yakın bu görevi üstlendi.
Bu görevi 2018 yılından Mart 2023’e kadar yürüttüğü, milletvekili aday adaylığı için ayrıldığı zaman göz önüne alındığında şimdiye kadar kimseye nasip olmamış bir süre il başkanlığı yapış olması, nazarımda “kantara çıkmasındaki” önemli bir etken anlayacağınız…
Tepebaşı ve Odunpazarı belediyelerinde Meclis üyeliği, Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkan Vekilliği ve Grup Sözcülüğü görevlerini yürüten Bulgaristan göçmeni Çalışkan, Eskişehir’de avukatlık yapıyor malumunuz.
Şimdi gelelim asıl meseleye…
Zihni Çalışkan, “AK Parti Eskişehir teşkilatının her olaya muhalefet yapma refleksi içinde olmasının aksine”, olaylara rasyonel bakabildi, genel başkanının tam tersi bir şekilde kutuplaştırıcı dilin bir karşılığı olmadığını savundu.
Belediyeler CHP’de olduğu için “teşkilatın ve tabanının gazını almak için yaptığı bazı çıkışların dışında” yerel yönetimler karşısında her şeye rağmen yapıcı muhalefet tarzını benimsedi.
Bulgaristan göçmenlerinin genel özellikleri arasında yer alan sakin ve uyumlu kişilik şekli, politik tavrına da yansıdığı görülen Çalışkan, Eskişehir’de AK Parti adına Dündar Ünlü gibi kentte iz bırakan önemli bir il başkanı oldu.
Bana göre siyasetteki rolünü tamamlamadı.
Belediye başkanlığı seçimi öncesi sahaya yeniden çıkmış gibi görünüyor.
Bu çıkarımı nereden mi yapıyorum?
Meslektaşlarım Murat Taşkın ve Arif Anbar’ın ESTV’de yayınlanan “Seçime Doğru” programına konuk olduğunda söylediklerinden…
Çalışkan, siyasi geleceğine dair bir beklentisinin olmadığını ifade ederken, Belediye Başkanlığı için ise “Beklentim yok çünkü beklenti ile yola çıktığınızda sonuçsal anlamda zorlayıcı oluyor. Olursa olur, neden olmasın… Bu şehrin kıyısını, köşesini, derdini, tasasını en iyi bilenlerden biriyim, Şehirde rahat dolaşıyorum, şehirde ki hemşehrilerimizi seviyorum. Onların da bizi sevdiğini biliyorum” diyor.
Anlayacağınız…
Yerel seçimlerde ben de bir aktörüm, görev verilirse “hazırım” diyor…
Aday gösterilme ihtimali, kazanma şansı veya başka argümanlar, birçok denkleme bağlı olduğu için bu konuyu başka yazıya bırakıyorum…
CHP İl Başkanı Recep Taşel...
Eskişehir’de son 20 yıl için görev yapan il başkanları içinde…
Elinden gelen gayreti gösterip, bunun için örgütle güçlü bağ kurmaya özen gösteren il başkanlarından biri oldu.
Eskişehir’de, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüzde 50’den fazla oy çıktığında…
Milletvekili sayısı 2’den 3’e çıktığında…
Herkes kendine pay biçiyordur kuşkusuz.
Yılmaz Büyükerşen, Kazım Kurt ve Ahmet Ataç gerçeğini bir kenara not edelim…
O tamam da…
Recep Taşel’in hiç mi katkısı yok CHP’nin Eskişehir zaferinde?
Yakın çevremizi ele alalım…
Neden Kütahya, Bilecik veya Afyonkarahisar’da böyle bir başarıdan söz edemiyoruz?
Milletvekili adaylarının ve listenin doğru seçiminin katkısı, 3. Sıradan milletvekili seçilen İbrahim Arslan’ın oy potansiyeli de bu başarıda söz konusu ancak Recep Taşel’in gayretlerini göz ardı etmek hakkaniyete uymaz.
Şunu unutmamakta fayda var...
AK Parti Eskişehir’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve eski bakan Ayşen Gürcan’ı aday göstererek aslında bir güç gösterisi yapmak istedi.
Ancak ülkedeki genel ekonomik kriz, emekli, memur, dar ve sabit gelirlilerde görülen derin yoksullaşma, enflasyon, rasyonel olmayan ekonomi politikaları, liyakatsiz atamalar ve pek çok olumsuz yönetim tarzının da etkisiyle Eskişehir’de bu güç gösterisi tutmadı.
Kırmızı kart yedi…
Ortada CHP Eskişehir örgütü açısından bir başarı söz konusudur.
Bu başarı kim ne derse desin Recep Taşel’in hanesine artı yazar.
ESTV’de “Seçime Doğru” programına konuk olan Recep Taşel, ES Group Genel Koordinatörü Ali Baş’ın sorularını yanıtlarken, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı şu değerlendirme olayı özetliyor aslında:
“AK Parti geçen sefer 800 civarı oyla 4. milletvekilini kaçırmıştı. Sandıktaki her oyun ne kadar değerli olduğunu görmüş oluyoruz. Ben 3. milletvekilinde zorlanmayacağımızı düşünüyordum. 10 bin oy farkla da olsa çıkardık. Bizim de hedefimiz 1. parti olmaktı. Gönül isterdi ki 4 milletvekili çıkaralım, AK Parti’de 2 milletvekilini başarılı görüyorum ancak Millet İttifakı AK Parti’yi ikiye katlamıştır. AK Parti bakana rağmen ağır bir yenilgi almıştır. Biz haritada rengimizi değiştirmemenin gururunu yaşıyoruz. 28 Mayıs’ta da bunu taçlandıracağız.”
Hasılı…
Politika yapma tarzı, insan ilişkileri ve iletişimi güçlü olan il başkanları her zaman bir karşılık bulur…
Zihni Çalışkan ve Recep Taşel de hem Eskişehir hem de örgütleri açısından bana kalırsa bu konuda sınıfı geçen il başkanları oldu.
Farklı politik düşünceye sahip Zihni Çalışkan ve Recep Taşel gibi önemli iki siyasi aktörün Eskişehir için önemine işaret edip, yapıcı siyaset tarzlarına mercek tutmaya çalıştım.
Başarabildiysem ne mutlu bana.
Kalın sağlıcakla…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...