Eskişehir hezimet, felaket, rezalet…

Eskişehir’in ilk karı Sivrihisar’a düşmüş; bereketiyle birlikte gelsin. Bu arada Büyükşehir ekiplerinin de kar yağışına karşı gerekli tedbirleri aldıklarını öğrendik. Tabii kar sezonunu bekleyenler sadece belediye ekipleri değil. Hummalı bir hazırlığın Troller cenahında da başladığını biliyoruz.
Trol kardeşlerimiz de – aldıkları paraların hakkını vermek için – çalışıyor. Nitekim geçen sene de yılın ilk karı düştüğü zaman sosyal medyada kampanya başlatmışlardı.
Şimdi trol kardeşlerimize bazı sloganlar önereceğim. Karşılık olarak para da istemiyorum. Benim hakkım olan parayı aralarında üleşsinler. Sosyal medya hesaplarımdan daha az taciz etsinler; ben ücretimi almış sayarım.
Lafı fazla uzatmayayım ve sloganlara geçeyim:
Mesela” Kar Bereket, Eskişehir Felaket” yerine “Eskişehir Rezalet” diyebilirler. “Eskişehir Hezimet” de olur. İlla sonu “Et” ile biten kafiyeli bir hakaret arıyorlarsa “Eskişehir Belediyesi İllet” veya “CeHaPe’li Eskişehir Belediyesi Zillet” de diyebilirler. Sonuç olarak hem yaklaşan seçimler için halk arasında güzel bir bölücülük yapmış olurlar hem de ağızlarına yakışan kelimeler kullanırlar.
Bu arada trol kardeşlerimize biraz daha açık görüşlü olmalarını tavsiye ediyorum. Neden mutlaka ve sadece sonu “Et”le biten hakaret edecekmişsiniz ki? Kentimiz hakkında hakkında başka hakaret ve küfürler etmeleri de mümkün. Mesela “Eskişehir iğrenç” diyebilirsiniz. Eskişehir Çöp, Eskişehir Pislik, Eskişehir Sürtük, Eskişehir Ahmak gibi kelimeler de edebilirsiniz. Sizinkilere serbest nasıl olsa…
Bu arada sadece kentimize küfretmek yetmez. İşin içine fotoğraf da koymanız lazım.
Mesela geçen sene başka şehirlerdeki trafik kazalarının fotoğraflarını paylaşmıştınız. Bak bu güzel ve yaratıcı bir fitneydi. Bu sene de aynısını yapın. Ancak internette fotoğraf aramalarını biraz geniş tutun. “Traffic Accident” İngilizce, “трафик несчастный случай” ise Rusça trafik kazası anlamına geliyor. Hem Kanada’da, hem de Sibirya’da aradığınız karlı zemin trafik kazası fotoğraflarını rahatlıkla bulabilirsiniz. Nasıl olsa Allah’tan korkmadığınız için yalan söylemek size serbest. “Yahu arkadaş bu arabaların plakaları bile Türkçe değil” diyen olursa hiç alttan almayın. Maymun fesi giyen üstadınızın dediği gibi “Dedelerimizin mezar taşını okuyamıyoruz” veya “Bir gecede cahil kaldık” diyerek üste çıkın. Olayı harf devrimini eleştirmeye getirir hem Atatürk’e olan nefretinizi kusmuş hem de konuyu değiştirmiş olursunuz.
Sıkıştığınız zaman ismi lazım değil bir partiden yardım da alabilirsiniz. Mesela il yöneticileri ellerine küçük birer tuzluk alıp “CeHaPe’li belediye tuzlamıyor yolları biz tuzluyoruz” diyebilir. Komik bir görüntü olur. Biraz şansınız yaver giderse Akit Gazetesine manşet bile olabilirsiniz.
Sivil Toplum Kuruluşlarını da unutmayın. Mesela “Tüketiciyi Mutlu Etme Derneği” başkanı Büyükşehir Belediyesi’nin önünde amuda kalkabilir. Sosyal farkındalık oluşur böylece.
Yine “Bunlar camileri ahıra çevirip, içki içtiler” yalanı her zaman geçerlidir. Birkaç sözde sendika lideri bu konuda etkili açıklamalar yapabilir. “Kardeşim kar küremekle, camilerin ne alakası var?” diyen olursa “Bayrak inmez, Ezan susmaz” dersiniz.
Bak şimdi aklıma geldi; şu bizim meşhur kebapçı Nusret’in tuzlama hareketini de kullanabilirsiniz.
Ha gayret trol kardeşler. Şunun şurasında ağız tadıyla fitne – fesat çıkartacağınız ve yeryüzünde bozgunculuk yapacağınız 5 – 6 ayınız kaldı. Bugün nasıl milliyetçi taklidi yapıyorsunuz, 5 – 6 ay sonra sahte hesaplarınızı kapatıp, “Namuslu” taklidi yapacaksınız. Sizden son bir performans bekliyoruz. En iyisini yapacağınızdan şüphem yok…
Haydi koçum; göreyim sizleri…