Eskişehir’e göç dalgası!

İnsanoğlu yaşamı boyunca sadece fiziksel değil ruhsal olarak da evrim geçirir bilirsiniz.
Önce aile sonra okul ardından arkadaş ve çevresiyle toplumda bir yer edinir, sosyalleşir, kariyer yapar, kendini bir eşikte konumlandırır…
Bin bir çeşit insan…
Yaşama dair öncelikleri farklı farklı…
Kimi imkanları ölçüsünde farklı yerleri keşfedip, seyahat eder, kimi para biriktirir, kimi kariyeri için soluksuz çalışır, kimi ailesi ve çocukları için kendini paralar, kimi kendini bilme adar, kimi hırsı uğruna yaşamını ve ailesini ıskalar, kimi bir şehir görmeden köyünde ömrünü tamamlar…
Herkes bu hayatı tercihleri, imkanları, yaver giderse eğer şansı doğrultusunda yaşar…
Hafızalarda bıraktığı iz, edindiği yer kadar anılır…
Tüm bunlarla “Eskişehir’e göç dalgası”nın ne alakası var diyenleri duyar gibiyim.
Şöyle izah edeyim…
Nevi şahsına münhasır ülkemizin insanı, içsel yolculuğunu tamamlamadan, ruhsal erginlik düzeyine erişemeden, geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı ve ayakta kalma derdiyle yüzleşmek zorunda kaldığından, yaşamsal önceliklerini hep bu pencereden karşıladı.
Daha doğrusu karşılamak zorunda bırakıldı.
Hayal kırıklığımız, siyasi ikbal kavgalarına kurban edilen “kalkınmış bir ülke ferdi olma umudumuza” galebe çalıyor.
Tükenmeyen iyimserliğimize rağmen…
İnsanımızın günden güne fakirleştiğine tanık olarak asgari ücrete, emekli ve memur maaşlarına yapılacak zamma indirgenmiş umut kırıntıları…
Geçinebilmenin yolunu arayan binlerce insanın, İstanbul gibi büyük bir metropolden nispeten yaşam maliyeti daha ucuz Anadolu şehirlerine göç dalgası başlatmış durumda.
Memuru, işçisi, emeklisi ha keza asgari ücretlisi, yaşam koşullarının daha uygun olduğu Anadolu şehirlerine göç etmeyi planlarken…
O şehrin güvenlik açısından sorunsuz, sosyal hayatının gelişmiş, çağdaş ve modern yaşam biçimine sahip olması bir cazibe yaratır tabii ki.
Tüm bunları karşılayan, özellikle son 25 yılda Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in vizyonuyla adeta evrim geçiren Eskişehir, hep yazılıp çizildiği gibi bozkırın ortasında bir vaha oldu, göç edenlerin tercih ettiği ilk Anadolu kenti oldu.
Bu durumu, tanık olmamız bir yana Eskişehir Emlakçılar Odası Başkanı Gazi Çelik dile getiriyor.
Gazi Çelik, kira ve konut fiyatlarının adeta tavan yaptığı İstanbul hatta Antalya’dan, Eskişehir’e bir göç dalgası yaşandığını ifade ediyor.
Göç dalgasının oluşturduğu talep, bu defa Eskişehir’deki kira ve satılık konut fiyatlarını artırdı.
Yani balonun bir yerini sıktığınızda diğer yerinin şişmesi gibi…
Buna bir de özellikle hafta sonu yerli turist akını ile Irak, İran, Afganistan ve Suriye göçmenlerini eklediğimizde…
Cazibesi her geçen gün artan 900 bin nüfuslu kentimiz artık kabuğuna sığmıyor.
Göç dalgası başta hizmet sektörü olmak üzere esnaf ve sanatkar açısından bazen iyi gibi karşılansa da…
Tek merkezli, sosyal yaşamı nispeten dar bir alana sıkışmış Eskişehir için bu durum şehir planlamacılarına yeni görevler yüklüyor.
Şimdilik şehrin demografik yapısını tehdit edecek düzeyde olmayan göç dalgası, bir yandan ülkenin geldiği durumu gösterirken bir yandan da Eskişehir’in gerçekten Anadolu’nun incisi haline geldiğini ortaya koyuyor.
Ne diyelim…
Umarım göçün çivisi çıkmaz, Eskişehir Türkiye’nin incisi olmayı sürdürür…
Kalın sağlıcakla.