Önce Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, gazeteci İsmail Saymaz’a “CHP’deki bu dağınıklık sürer, İYİ Parti de iyi adaylar çıkarırsa Eskişehir’de belediyeleri kaybetme ihtimali var” açıklamasını yaptı.
Önce Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, gazeteci İsmail Saymaz’a “CHP’deki bu dağınıklık sürer, İYİ Parti de iyi adaylar çıkarırsa Eskişehir’de belediyeleri kaybetme ihtimali var” açıklamasını yaptı.
Ertesi gün Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, gazeteci Barış Yarkadaş’a “Ben bu tartışmalara katılmıyorum. Doğru da bulmuyorum” ifadesini kullanıp adaylığını duyurdu.
Sonra Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, yazılı açıklamayla, “Hiç kimsenin Eskişehir’in geleceğine yönelik olabileceklerle ilgili niyet okuma haddi olmamalıdır” deyip, üst perdeden Kazım Kurt’a göndermede bulundu.
Ülkenin göz bebeği Eskişehir’de, büyükşehir ve iki merkez ilçe belediyelerini yöneten CHP’nin adeta kalesi konumuna gelen…
Başarılı oldukları art arda kazanılan seçimlerle ispatlanmış bir kentte yaşananlar…
Kazım Kurt, ardından Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç’ın basın aracılığıyla kamuoyuna yaptıkları açıklamalardan anlaşılan aslında çok net.
Türkiye’ye mal olmuş bir Yılmaz Büyükerşen gerçeğini yok sayarak bir öngörüde bulunup, değişim isteğiyle dağınık görüntü veren CHP’nin de etkisiyle sanki Eskişehir’de belediye başkanlarının yeniden seçilebilmesi tehlikedeymişçesine konuşmak…
Seçime 8 ay kala rakiplerin ekmeğine yağ sürmekten başka ne işe yarar, sorarım size.
Bildiğiniz gibi Millet İttifakı, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçiminin ardından sona erdi.
Bu nedenle İYİ Parti’nin yerel seçimlerde kendi adayını çıkaracak ihtimali güçlü gibi görünüyor.
Ancak Genel Başkan Meral Akşener’in, bu soruyu birkaç hafta önce yanıtladığını hatırlamakta fayda.
Akşener, “Bize CHP’den bir teklif gelmedi. Geldiğinde bunu yetkili kurullarımızda oturur konuşuruz” demişti.
Kulislere yansıyan…
CHP-İYİ Parti iş birliği AK Parti ile oy farkının az olduğu yerlerde seçimin kazanılmasına olanak sağlayabilir.
Akşener’in kurultaydaki, “İstanbul seçimini biz değil HDP kazandırdı’ diyorlar. İyi, bundan sonra size hayatta başarılar diliyorum. CHP’den 15 milletvekili istedik, hayatımın en büyük pişmanlığıdır” konuşması, ittifakta köprülerin atılması olarak yorumlandı.
Şöyle düşünmekte fayda var.
Milletvekilliği genel seçiminde istediği başarıyı sağlayamayan İYİ Parti’nin hangi büyükşehiri kazanma şansı var?
“Şu kenti kesin kazanır” diyebileceğiniz, oy yoğunluğu bulunan bir büyükşehir söyleyebilir misiniz?
Söyleyemezsiniz, çünkü yok.
Peki Eskişehir’de söyleyebilir misiniz?
Söyleyemezsiniz.
Şimdi diyeceksiniz ki, İYİ Parti Eskişehir’de milletvekilliği seçiminde yaklaşık yüzde 14, yani 87 bin oy aldı.
87 bin oy her türlü seçim sonuçlarını belirler…
Ama bu işler böyle olmuyor malum…
Önceki yerel seçimlerde, yani İYİ Parti’nin kurulmadığı dönemlerde Büyükerşen başta milliyetçiler olmak üzere her kesimden oy alarak rakiplerini yenmeyi başardı.
Bu seçimde İYİ Parti aday gösterse dahi ki ben öyle olacağını düşünmüyorum, yine ipi göğüsleme şansı çok yüksek Büyükerşen’in.
İYİ Parti’nin ülke genelinde seçim ittifakına gitmekten başka şansı yok.
Eğer belediyelerde varlık göstermek istiyorsa CHP ile işbirliği yapmak zorunda.
Bu kapsamda Eskişehir’de bir merkez ilçe belediyesi için ısrarcı olabilir.
İşte zurnanın zırt dediği yer de burası.
Başkan Kazım Kurt, bu tehlikeyi görüp, açıklamalarıyla kendince bir ön almış olabilir mi?
Malum CHP’nin ağır topu, siyasi analizleri kuvvetli, kurt bir politikacıdan bahsediyoruz.
Tabii ki bunlar bir varsayım üzerine satırlara geçen kelimeler.
Ne İYİ Parti CHP’den ne de CHP İYİ Parti’den vazgeçebilir…
Çünkü seküler bakış açısına sahip, tabanları birbirini rahatsız etmeyen, rahatlıkla yan yana gelebilen iki partiden bahsediyoruz.
Ne birinin milliyetçiliği ne de diğerinin solculuğu iki partinin tabanını rahatsız edecek düzeyde keskin.
“Büyük Önder Atatürk”e olan yaklaşım bile tabanları birleştiren unsur olabiliyor bazen.
Hasılı…
Ne demişti Yılmaz hoca iki hafta önce?
“Ne olur bölünmeyelim artık. Ne olur Atatürk ilkelerine yeniden dönelim. Aralıksız olarak Eskişehir’e 24 yıl hizmet ettim. Ülke öyle bir durumdaki inanın içim sızlıyor. Torunlarımızı ve çocuklarımızı düşünüyorum. Ne olur aynı şeyleri düşünelim.”
İşte Yılmaz Büyükerşen’in yapmaya çalıştığı bu.
Birleştirmek…
24 yıldır yaptığı gibi.
Daha ne olsun.
Not: Bu satırları yazarken, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın ufak bir rahatsızlık geçirdiğini öğrendim. Durumunun iyi olduğunu öğrenince sevindim. Geçmiş olsun Ahmet abi.