Eskişehir’de konut krizi kapıda!  

ESTV ekranlarında yayınlanan Panorama adlı programımın bu haftaki konuğu Eskişehir Emlakçılar Odası Başkanı Gazi Çelik oldu. Çelik ile Kahramanmaraş merkezli depremin yurttaşta yarattığı etki, buna karşı oluşan refleksler ve değişen taleplerin adeta bir röntgenini çıkardık. İkinci derece de olsa deprem kuşağında yer alan Eskişehir, o can alıcı sorulara muhatap kalıyor kuşkusuz

5 Mayıs 2023 09:16
A
a
Sütiş Eskişehir
ESTV ekranlarında yayınlanan Panorama adlı programımın bu haftaki konuğu Eskişehir Emlakçılar Odası Başkanı Gazi Çelik oldu.
Çelik ile Kahramanmaraş merkezli depremin yurttaşta yarattığı etki, buna karşı oluşan refleksler ve değişen taleplerin adeta bir röntgenini çıkardık.
İkinci derece de olsa deprem kuşağında yer alan Eskişehir, o can alıcı sorulara muhatap kalıyor kuşkusuz…
“Acaba evim sağlam mı, olası bir büyük depremi atlatabilir mi?”
Oda Başkanı Gazi Çelik, deprem sonrası insanlarda oluşan psikolojiye en yakından tanık olan kişilerden biri olduğundan şu sözleri önemliydi:
“Erzincan’da 1939 tarihinde meydana gelen 7,9 büyüklüğündeki depremde resmi sayılara göre 32 bin 968 kişi yaşamını yitirdi, 100 binden fazla kişi ise yaralandı. Türkiye’de son yüz yılda bu olay ışığında deprem gerçeği önümüze geldi. Erzincan depremiyle adeta dank etti. Önlemler alma konusunda kademe kademe ilerleme yaşandı.
Şehrimizde 50-60 yıllık… O zamanın şartlarında yapılan evlerde barınan insanlarımız var. Bunların değiştirilmesi neredeyse imkansız. Şu anda ev değiştirmek adeta lüks haline geldi.
Bazı vatandaşlar bizlere dahi telefon edip binalarının sağlam olup olmadığını soruyor. Telaş içindeler. Bina kontrolleri devlet eliyle belli bir program dahilinde ücret alınmadan yapılmalı. ‘Güvenli bir yerde mi oturuyoruz’ diye Eskişehirlilerde bir endişe oluştu.
Marmara Depremi’nden sonra kentte C20 zorunluluğu olmasına karşın daha sağlam C25 beton kullanılmaya başlandı. O açıdan 2000 yılından sonraki yapılara bu gözle bakılmalı. Hatta yeni yönetmelik yayınlandığında beton kalitesi C30’a çıkacak.”
 
-“2 milyondan aşağı ev yok. O da kenar semtlerde”
 
Türkiye’de olduğu gibi Eskişehir’de de gayrimenkulün çok pahalı hale geldiğine işaret eden Başkan Çelik, şu konulara dikkati çekti:
“Konutlar pahalı. İmarlı arsa üretilmeli. Enflasyon ve depremden sonra inşaat maliyetleri bire-ikiye katladı. Kredi çekecek ailenin ekonomik durumunun iyi olması lazım. 2 milyondan aşağı ev yok. O da kenar semtlerde. Toplam 30 bin lira geliri olan bir aile ev alayım dese… 10 yıl ödeme yapsa geçinmekte zorlanır. Kaldı ki krediye ulaşmak da ev satın alabilmek neredeyse imkansız hale geldi. Eğer bir evi veya arabası varsa onu satıp üzerine kredi çekip ekleyerek ev satın alabiliyor.
Eskişehir’de kiralık ev bulmakta da zorlanıyoruz. Arz-talep dengesi bozuldu. Başka şehirlerde de var bu durum. Yabancılar geliyor. Irak, İran, Suriye, Afganistan’dan geliyorlar. 2 yıl da pandemi yaşadık. Pandeminin ilk yılında esnek çalışmayla müteahhitler üretim yapamadı. Arz-talep dengesi altüst oldu. Gelen çok oldu, bina yapımı az oldu. Yaşadığımız şu depremden sonra bile sadece Odunpazarı bölgesine 25-30 bin kişi geldi. Bundan dolayı da fiyatlar çok arttı.”
 
-Sorunlar varsa çözümü de olmalı…
 
Başkan Çelik’in çözümü: TOKİ sisteminin piyasaya açılması.
Nasıl mı?
Çelik bu çözümü şöyle dile getirdi:
TOKİ sistemi bölgesel müteahhitler bir araya getirilerek yaygınlaştırılabilir.
TOKİ, Hazine arazisini ücretsiz alıyor, arsaya proje parası vermiyor, KDV ödemiyor, altyapı parası yok.
Bu özel sektöre de sağlanıp teşvik edilebilir. 5-10 müteahhit bir araya gelip aynı olanaklarla konut problemini çözebilirler.
Dar, orta ve üst gelir grubuna göre konut üretilebilir. 5 yıl için TOKİ’ye verilen imkanlar müteahhitlere verilse… Bu konut problemi 4-5 yılda aşılır. Eğer vatandaşın konut sorunu çözülmezse, bir-iki yıl sonra içler acısı bir hal alır. Bunun altından kimse kalkamaz, fiyatlar katlar da katlar. Kiracı-ev sahibi kavgalarını duyuyoruz, görüyoruz. Cinayetler işleniyor…
Ya kiralarda durum nasıl?
 
-Bir dokun bin ah işit misali…
 
Çelik, kiralarda yaşanan son durumu şöyle özetledi:
Kiralara yüzde 25 zam sınırlaması yasal mı bakmak lazım. Kira sözleşmeleri Borçlar Kanununa göre yapılır. Bu kanunda böyle bir madde yok. Ev sahibi buna itiraz edebilir. Herkes gibi ev sahibi de bu ülkede yaşıyor. Aldığınız her şey yüzde 25’in 3-4 katı zamlanırken size ‘yüzde 25 zam yapacaksın’ denmesi doğru değil. 
Borçlar Kanunu’nda acilen düzenleme yapılması lazım. Bunun karşılığı yok. Kimse benim tasarrufuma sınırlama koyamaz. O zaman devletin de yüzde 25’ten fazla hiçbir artış yapmaması lazım. Geçimini kirayla karşılayan insanlar var.”
Hasılı…
Konut krizi kapımıza dayanmış…
Emlakçılar Odası Başkanı Gazi Çelik’in uyarılarını dikkate almakta fayda var.
Böyle giderse, bırakın konut almanın hayal hale gelmesini, kirada oturarak barınabilmek bile imkansız olacak gibi görünüyor…
Benden söylemesi.
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi