Kasabanın birinde yıllardır semer yapan usta ölmüş.
Yeni gelen semerci acemiymiş.
Yaptığı semerler yüzünden eşeklerin sırtında yaralar açılmış.
Kasabanın eşekleri duaya çıkmış:
“Tanrım sen bizi bu semerciden kurtar”
Sonunda dualar kabul olmuş.
Acemi semerci ölmüş..
Ne var ki, yeni semerci daha aceminin biriymiş.
Eşekler yeniden duaya hazırlanırken, kasabanın yaşlı semercisi demiş ki:
“Beyler bu iş dua ile filan olmaz. Bu semerci ölse başka biri gelir”
Eşekler sormuşlar:
“Öyleyse ne yapalım?”
Yaşlı boz eşek şöyle demiş:
“Semercinin ölmesinin bize yararı olmaz. Biz eşek oldukça biri gider, biri gelir. Tanrı’ya eşeklikten bizi kurtarması için dua edelim..”
--//--
Fıkrayı bir dostumdan dinledim..
Sözü toplumsal yapımızda ki çelişkilere getirerek dedi ki:
“Biz hep böyleyiz.”
“Nasıl yani ”dediğimde şöyle konuştu:
“En basiti Trafik kazalarına bakın.. Kaza oluyor. Mal ve can kaybı yaşanıyor.. Biz ondan sonra önlem alıyoruz. Kaza meydana gelmeden önlem almak aklımızdan geçmiyor..”
Bu benzetmeyi dinleyen dostum şöyle konuştu:
-“Madem Trafik kazalarından açıldı devam edeyim.. Bizim aklımıza yolun bozukluğu.. Park yasağının ihlali.. Hız sınırın ayarlanması..Bir kaza olduktan sonra geliyor. Bunları hep yaşıyoruz..Hatta görüyoruz”
--//--
Bu yazıyı Sakarya Caddesinde konuştuğumuz okurlarımın isteği üzerine
yazıyorum.
Bu cadde üzerinde iş yapan insanların en fazla yakındıkları konu”park sorunu” İş yerlerinin önüne park eden araçların sabahtan akşama kadar aynı yerde beklediklerini belirten vatandaşlar” Yaya geçitlerinden geçmek mümkün olmuyor. Bizim kapımız neredeyse dışarıdan görünmüyor.. Trafik polisleri bu durumu nedense görmezden geliyorlar..”diye yakınıyorlar.. Bu konu da Emniyet Müdürlüğünün yapacağı bir şeyler olmalı diye, yakınmaları alıyorum köşeme..
Gördüm. Vatandaş haklıydı çünkü..
----Dindar’ı yalnız görünce---
Önceki gün köşe yazımda AKP’nin Tepebaşı İlçe Başkanı Ertuğrul Dindar’dan söz etmiştim ya.. AKP’li dostlarım “ Dindar’ın yanında neden daha çok, tanınmış partili yoktu? “ diye sordular.. Doğrusu ilginç geldi bana.. Aklıma AKP’den daha önce Tepebaşı Bölgesinde aday olanlar geldi.. Zihni Çalışkan.. Mustafa Birsen.. Vahap Ata… Eruğrul Dindar bu bölgeyi çok iyi tanıyan bu isimleri neden almıyor yanına acaba? Mustafa Birsen ve Zihni Çalışkan bu bölgeden halen meclis üyeleri.. Vahap Ata Bölgeyi iyi tanıyan isim.. Orhan Soydaş’ın kontenjanında yer almıştı”diye konuştular.. Doğrusu aklıma gelmemişti.. Gelmiş olsa sevgili Ertuğrul Dindar’a sorardım. Bu konu gündeme gelince hatırladım. Sahi diyorum.. Vahap Ata, Zihni Çalışkan ve Mustafa Birsen Tepebaşı için aday olmuşlar.. Hatta afiş bastırmışlar kıyasıya bir yarışa girmişlerdi. Okurlarımızın söylediği gibi, bölgeyi gezerken Ertuğrul Dindar’ın yanında bulunmalarının ne sakıncası olabilir ki? Bu görünüş AKP içinde birlik ve beraberliğe bir işaret olarak yorumlanamaz mı?”
Her neyse.. Ertuğrul Dindar’ın anlattığı bir olay bu gelişmeleri aklımıza getirdi. Kendisi anlattı... Milli Eğitim Bakanlığında görevliyken aday olduğu Belediye Meclisi üyeliğinin yolu AKP’den bir vatandaşın şikâyeti üzerine kesilmiş. Politikanın cilvesi işte.. Meclis üyeliğinde yolu kesilen Sayın Dindar şimdi İlçe başkanı olmak için koşturuyor. Bekleyip göreceğiz. Dindar’ın politika seyri bundan sonra asıl geçecek? Aşağı inmezde, yukarılarda nasıl yükselecek.
---Kazım Kurt’un makamında—
Kazım Kurt kravat takmıyor artık.. İçinde bulunduğumuz günlerde ceketi de çıkarıp makam masasında oturuyormuş.. Ve çok ilginç.. Mesai saati filan dinlemeyip, işini, bitirmeden çıkmıyormuş belediyeden.. Önceki gün yanına uğradım.. Beylikova’dan sandığım konukları vardı.. Biraz dinledim. Kazım Kurt politikacı gibi değil bir yetkili amir gibi” olacak, yapılacak.. Olmayacak.. Yapılmayacak” şeklinde konuşuyordu ..” Dışarı çıktığımda bir çalışana dedim ki” Başkan çok sinirli, galiba!” Çalışan kişi, aynen şöyle konuştu” Başkanımız hep böyle. Çalışmaya kendisini kaptırdığında gözü bir şey görmez.. O iş mutlaka yapılmalı der “ Düşün Kazım Kurt Milletvekilliğini bırakıp, İlçe Belediye Başkanı seçilmiş.. Gözü ve gönlü” işinden başka bir şey görmüyor…” Bunu sorduğumda aynen şu yanıtı verdi” Vatandaş bana iş yapsın diye oy verdi.. Benim nereden ne için geldiğimi biliyorlardı. Bende bunun için çalışıyor, verilen oyların hakkını ödemek istiyorum.. Ve Belediyeye girdiğimde her şeyi unutuyorum”
Kolay gelsin diyorum sayn Kurt’a. izlediği güzel yolda diliyorum..