Maalesef diyorum, çünkü tartıştığımız şeyin ne olduğunu bilmeden, sadece şehirdeki belli bir grubun gördüğü ve kendine göre yorumladığı bir planı tartışıyoruz.
Bu planlar kamuoyuna açıklanmadı. Nerede ne alanı var, hangi bölgede gelecek için neler öngörüyor bilmiyoruz. Bilenlerin yaptıkları yorumlar ise maalesef siyasi bakış açısı altında inandırıcılıktan uzak ve işi çözüm değil düğüm noktasına götürmekten başka bir işe yaramıyor.
“Ciddi iddialar var”
Daha önce de mahkeme kararıyla iptal edilen planlarla ilgili Büyükerşen tarafından dile getirilen ciddi iddialar var. Vekil Karacan’ın sahibi olduğu arazinin planda botanik bahçesi gözüktüğü için Muttalip sakinlerine hazır dilekçe ile dava açmaya teşvik ettiği iddiası kadar, Valilik bünyesinde bir ofis kurulup bu ofiste planların iptaline yönelik çalışma yapıldığı iddiası öyle gelişigüzel söylenebilecek kelamlar değil. Bu kelamların muhakkak cevap bulması ve Büyükerşen’in de üstü kapalı ima ettiği isimleri açık açık dile getirmesi gerekir ki, bu planlara dair umutlar daha kimse nedir anlamadan yitip gitmesin.
Ak Parti grubunun mecliste oy çokluğuyla bu planları reddetme yönünde tavır takınacağı iddiası da es geçilmemesi gereken bir husus. İl Başkanı Dündar Ünlü de bu konuda sessiz kalmayıp, bu denli önemli iddiaları cevaplaması gerekiyor. Reddetme yönünde oy kullanılacak ise neden, yanlış olan nedir? En azından bunun gerekçesini dile getirmeli. Ya da bu iddianın asılsız olduğunu söylemeli ki pişmiş aşa su katılmasın.
“Zaman kaybı şehre kaybettiriyor”
Anadolu Gazetesi bu planları önemsediğini haftalar öncesinde attığı manşet ile “Anayasamız komisyonda” başlığı ile ifade etmişti. Bugün de bu işin olması minvalindeki yorumlarımız şehrin daha fazla zaman kaybetmemesi üzerine. Zira şehirdeki trafik ve imar sorunundan tutun da, planlı bir şehir inşa etmenin, kentsel dönüşümün diye sıralanıp giden en önemli sorunların çözümü bu planlarda. Ve bu planlar öyle ha deyince hazırlanabilen, kolay işler değil. Üstelik 50 kere yapılsa da birileri muhakkak bu durumdan arzu etmediği bir yaptırım göreceği için, çatlak seslerin çıkması da doğal bir etken.
Gel gelelim çok zamanımız yok. Planları görelim, tartışalım, teknik adamlar, şehir plancıları ve kamuoyu en azından neye karşı çıktığımızı bilsin, öğrensin ve ona göre ilerleyelim. Topyekûn iptal yerine var ise hatalı olanları düzeltmek bile Eskişehir için zaman ve kaynak kazancıdır.
Sevgili Cihan Yıldırım’ın dün dile getirdiği gibi; en önemli meselemizi siyasete kurban etmeden halledelim. Uzlaşı için tek dilek hakkımız var ise bu planlardan yana kullanalım ve kavga edecek siyaset yapacak, salvolar, güç ispatları gerçekleştirecekseniz, lütfen bu planlardan sonra yapın yapacaklarınızı.
Unutmayın, bazı yaralanmaların kayba dönüşmesi yaradan değil kan kaybının çokluğundandır...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...