Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Ataç’ın ‘Hoca olmazsa Büyükşehir’e adayım’ sözüne, “Ahmet biraz acemilik etti 'Hoca olamazsa ben aday olacağım' diye. Bir söz vardır, erken öten horozun başını keserler diye. Erken hareket etti diye düşünüyorum” diye cevap verdi…
Geçtiğimiz Salı akşamı ES TV’de Cihan Yıldırım’a konuk olan Başkan Büyükerşen, 2019 seçimlerinde yeniden aday olup olmayacağı konusunda ise, “2019 seçimlerinde aday mıyım diye hep soruyorlar. Ben de bu soruya seçimlere kadar kim öle kim kala diyorum. Türkiye kritik bir dönemden geçiyor, ülke nereye gidecek, siyaset ne olacak, CHP ne yapacak?” diyerek aday olup olmayacağı konusunda net bir söz etmedi…
Yılmaz Büyükerşen’in tekrar aday olduğu 2004, 2009 ve 2014 seçimleri öncesine gittim…
İlk kez aday olduğu 1999 seçimlerinden sonra girdiği üç seçim öncesi de aday ismi açıklanıncaya kadar “adayım” demedi…
Bugünde aynı taktiği uyguluyor…
Gerçi seçimlere daha üç yıl var (2017’de erken seçim olmazsa) ama kesin bir şey söylemekten geri duruyor…
Yılmaz Büyükerşen’i ES TV’de izleyenlerin büyük bölümü,”Hoca son anda bombayı patlatıp adaylığını açıklayacak” diye yorum yaptılar…
Kimileri ise,”Hoca kurnaz, konuşanları dinliyor ama cevap vermiyor. Bugünden diyaloga girmek istemiyor. Son dakikaya kadar aday gibi gözükecek. Kamuoyundan gelecek tepkileri ölçüp biçecek. Eğer şehirden geçtiğimiz seçimlerdeki gibi tam destek görürse ‘adayım’, seçmenden yüksek sesle homurdanmalar olur ise son dakikada ‘ben yok um’ diyecek” diye yorumladı…
Gelelim Salı akşamki Yılmaz Hoca’nın ES TV’de Ahmet Ataç hakkında söylediklerine…
Cihan Yıldırım, ısrarlarla Ahmet Ataç’ı sormasına ve Ataç’ın “Hoca bana soğuk davranıyor” sözüne cevap verirken, kırmamaya özen gösterdi…
“Soğuk davranmam mümkün mü? Siyasete beraber başlamışız, birçok projede beraber çalışmışız, Ahmet benim kardeşim. Senelere dayanan anlaşmazlığımız yok. Yıllardır büyük bir uyum içinde çalıştık. Ahmet Ataç ile beraber siyasete atıldım. Hep benim favorim olarak geldi. Benim desteğimle listede yer aldı. Odunpazarını hep kaybediyorduk, milletvekili olan Kazım Kurt geldi ve Odunpazarını da aldık. Üç belediye başkanı ahenkli çalışıyoruz” diyerek aralarında bir soğukluk olmadığını vurgulamaya çalıştı…
Oysaki Eskişehir’de caddeden sokaktan geçenlere şu soruyu sorsanız;
“Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in arası nasıl? Hoca Kazım Kurt’a mı, Ahmet Ataç’a mı daha yakın?”.
İddia ediyorum 100 kişiden en az 90’ı; “Ahmet Başkan ile Yılmaz Hoca’nın arası iyi değil” diyecektir…
Kimileri ise,”Yılmaz Hoca’nın Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kazım Kurt. Hoca Kazım Kurt’a daha sıcak bakıyor” diyecektir…
Büyükşehir Belediye Meclisinde 1/25 binlik planlar görüşülürken, planlarda Tepebaşı İlçe sınırları içerisinde “Küçük Sanayi Bölgesi” yoktu…
Bunun üzerine Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Tepebaşı Belediye Meclisi’nde Satılmışoğlu Mahallesinde Küçük Sanayi Bölgesi için yer ayrılmasının geçtiğini hatırlatması üzerine, bunun Büyükşehir Belediye Meclisinde de oylanmasını istedi…
Bu madde, AK Partili meclis üyelerinin desteği ile kabul edildi…
Ataç, Satılmışoğlu Mahallesinde “Küçük Sanayi Sitesi”nin olmasında ısrarlı…
Yılmaz Hoca,”Odunpazarı Bölgesinde Küçük Sanayi Sitesi var. İkinci bir Küçük Sanayi alanına ihtiyaç yok. Satılmışoğlu Köyünün etrafı konut alanına ayrılmış. Bu çağdaş şehircilik anlayışına aykırı. 15-20 sonra şehri sorunlar bekleyecek. Mahallenin ortasında kalır. Gelecek kuşaklar bunları kaldırmaya çalışacaklar bizim Baksan'ı kaldırmaya çalıştığımız gibi. Bizi suçlayacaklar” diye kurulmamasına tepki gösteriyor…
Bu konu, Yılmaz Hoca ile Ataç’ın arasında sanki buzdağı örecek gibi görünüyor…
Ahmet Ataç, Satılmışoğlu Mahallesinde “Küçük sanayi Sitesi”nin olması konusunda bugünkü gibi ısrarcı olur ise ki sözünden döneceğini sanmıyorum…
Yılmaz Hoca ile aralarındaki soğukluk daha da artacak…
Yılmaz Hocanın,”erken öten horozun başını keserler diye bir söz var. Ahmet Erken hareket etti diye düşünüyorum” sözüne bakalım Ahmet Ataç cevap verecek mi?
*-*******
“Cumhurbaşkanı'nı saygıyla karşılayacağız”
1 Ekim Cumartesi günü TBMM 26. Dönem 2. Yasama Yılı yeni yasama dönemine başlayacak…
15 Temmuz’da yaşanan “darbe” kalkışmasından sonra siyasi partilerin genel başkanları ve siyasi partiler arasında toplumsal uzlaşma gerçekleşmişti…
Ancak son günlerde özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, özellikle OHAL uygulamasıyla göz altına alınanlar, çıkartılan kanun üstündeki kararnameler nedeniyle hükümete ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eleştiriler yağdırmaya başladı…
Buda ister istemez AK Parti ile CHP arasında yeni bir gerginliğe yol açtı…
İşte bundan dolayı TBMM’nin 1 Ekim Cumartesi günü başlayacak olan yeni yasama döneminin açılış törenine katılacak ve konuşma yapacak olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, CHP Milletvekillerinin “nasıl davranacakları” konuşuluyordu…
Önceki gün CHP Grup Başkan Vekili ve Ankara Milletvekili Levent Gök, "Meclis'te Cumhurbaşkanı'nı saygıyla karşılayacağız" diyerek herhangi bir gerginliğin yaşanmayacağının işaretini verdi…
HDP'LİLER SALONU TERK ETMİŞ,
CHP'LİLER AYAĞA KALKMAMIŞTI
25. Dönem Milletvekilleri Ant içme töreninde Erdoğan'ı Genel Kurul Salonu'na girişinde AK Partili milletvekilleri ve hükümet üyeleri ayakta alkışlarken, muhalefet milletvekilleri ayağa kalkmamıştı. HDP'li vekiller Meclis salonunu terk ederken CHP'li vekiller de ayağa kalkmamıştı.
CHP’liler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı saygı ile karşılayacak…
Bu 15 Temmuz’dan sonra yaşanan “toplumsal uzlaşma”nın devam edeceğinin işareti…
Ancak HDP’lilerin takınacağı tutum merak ediliyor…
HDP’li milletvekilleri Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel kurul salonuna girdiğinde ayağa kalkacak mı? Yoksa daha önce olduğu gibi meclisi terk edecekler mi?
Günün Sözü: Belki bir şeylere sahipsin, ama kendi varlığın yok savına verdiği cevap, bir titreme ve yürek çarpıntısı oldu sadece. Franz Kafka
Dedem diyor ki: Hayallerinizi kovmayınız, çünkü onlar gittiler mi, belki siz kalırsınız, fakat artık yaşamıyorsunuz demektir.