Yılmaz Büyükerşen 16 yılı aşkın Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor. Bu süre içerisinde şehre kazandırdıkları hizmetler pek çok. Elbette kazandıramadıkları da oldu.
Kimisini öteledi kimisini ise ‘engellediler’ gerekçesi ile yapamadı. ‘Engelleyen kim diye?’ sorduğumuzda AK Parti Milletvekili Salih Koca ile MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel olduğunu söylüyordu.
Ama daha çok Salih Koca’nın engellediğini iddia ediyordu.
Geçtiğimiz hafta içerisinde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile söyleşi yapmıştım. Söyleşi öncesi makamında 15 dakika kadar sohbet ettik.
Sohbette söylemişti. Söyleşide de tekrarladı. Daha doğrusu söyleşide ben,”Hocam geçmişte bazı milletvekilleri tarafından engellendiğinizden yakındınız. Bugün sizi engellediğini iddia ettiğiniz kişi veya kişiler bugün milletvekili değiller. AK Parti’de iki yeni isim milletvekili oldu. Birisi yakinen tanıdığınız Harun Karacan ile sizin gibi hoca olan Emine Nur Günay. Yeni dönemde de engellemeler olur mu?” diye sordum.
Bu sorumu sorarken suratı asıldı. Adını duyduğunda hemen o kişiye karşı tepkisini gösteriyor. Sorumu cevaplarken daha iyimser sözler ifade etti:
“Tabi 1 Kasım seçimleri sonrasında yeni seçilen AKP ve CHP’li milletvekilleri tanıdık. O yönden şanslıda sayılırız. Hem Milli Eğitim Bakanı hem de yeni milletvekillerini yakinen tanıyorum. Ama bugüne kadar yapacağımız işleri engelleyen biri yok artık. O bakımdan ben Eskişehir için mutluluk duyuyorum. Bundan sonra engellenmeyeceğini düşünüyorum.”
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen Ağustos ayının ikinci haftasında AK Parti’ye giderek İl Başkanı Dündar Ünlü’yü ziyaret etmişti.
Bu ziyaret AK Parti ile kendisi arasında oluşan soğuk havanın ılımasına neden oldu. Ardından AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü’de,”Artık kavga değil hizmet zamanı. Büyükşehir Belediye Başkanına şehir için yapılacak olumlu projelerde destek olacağız” demişti.
Yeni dönemde Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile AK Parti arasında ılımlı rüzgârlar esmeye başladı.
Bu şehir adına olumlu bir gelişme. Şehir halkı her iki taraftan da ‘kavga’ değil ‘hizmet’ istiyor. Bunun ilk adımı Yılmaz Hoca’dan atılmıştı. Dündar Ünlü’de ılımlı havaya destek verdi.
AK Parti Milletvekilleri başta Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı olmak üzere Harun Karacan, Emine Nur Günay, geçmişte engellenmiş hizmetlerin şehre kazandırılması adına destek vereceklerine inanıyorum. Artık bir devir kapandı.
Yılmaz Büyükerşen’e engel olanlar 1 Kasım seçimlerinde ya aday olamadılar ya da sandıktan çıkamadılar. Artık onlar milletvekili değil.
Yapılan engellemeler yüzünden şehrin kayıpları da biliniyor. Bu nedenle CHP Milletvekilleri ile AK Partili Milletvekilleri ele ele verecek olurlar ise, Eskişehir aldığı hizmetlerle kıskandığımız illeri geride bırakır. Hatta bir zamanlar işbirliği veya uyumlu çalışmalar ile aldığı hizmetleri kıskandığımız iller, bu kez Eskişehir’i kıskanmaya başlarlar.
Yeter ki 6 milletvekili, Büyükşehir, Odunpazarı, Tepebaşı Belediye Başkanları ile valilik fikir birliği içerisinde olsun.
*-*******
Sonuç seçim öncesi belli idi..
Geçtiğimiz Pazar günü CHP Tepebaşı İlçe Başkanlığının seçimi yapıldı. Seçimde iki isim başkan adayı idi. Birisi mevcut başkan Vural Yörük ile diğeri yıllardır CHP içerisinde verdiği mücadelelerle göze çarpan isim Nazmi Kurtyılmaz.
Seçim öncesi partililerin nabzını ölçtüğümde Vural Yörük ismi daha ağır basıyordu. Hatta seçimden öncesi ‘Tepebaşın’da Vural Yörük daha şanslı. Kazanma şansı yüksek’ olduğunu yazmıştım.
Tahmininde yanılmadım. Ataç’ın her etkinliğinde yanında göründü, hatta destek verdi.
Vural Yörük 254 oy alırken, Nazmi Kurtyılmaz 96 oyda kaldı. Buda Yörük’ün Tepebaşı İlçesinde sevildiğinin göstergesi.
Vural Yörük’ü de Nazmi Kurtyılmaz’ı da çok uzun süreden beri tanırım. İkisi de gerçek CHP’li. Ancak gözlerimle şahit oldum. Tıpkı Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç gibi Vural Yörük’te Tepebaşında partili partisiz herkes tarafından seviliyor.
Kendisini bu başarısından dolayı kutluyor ve başarılar diliyorum.
*-*******
Nihayet!
Biraz geçte olsa yine de yazmak istedim. Pazartesi günleri yazmıyorum. Küçük bir rahatsızlığımdan dolayı yazmak bugüne kısmet oldu.
Cumartesi günü Eskişehirspor için ‘Süper Ligde var olmak veya olmamak’ maçını oynadı. Kendisi gibi ligin dibinden kurtulmak isteyen Mersin İdmanyurdu’nu konuk etti.
Samet Hoca’nın takımın başına teknik patron olarak geldiğinin ilk haftası Eskişehirspor’un Konya deplasmanında ortaya konulan futbol geçmiş haftalara baktığımızda biraz daha farklılık göstermişti.
Daha canlı, istekli ve maç kazanmak isteyen bir takım görüntüsü verdiler. Bu gelecek haftalarda daha farklı bir futbol sergileneceğinin göstergesi idi.
Mersin İdmanyurdu karşısında Konya maçından daha fazla koşan, gol atmak için daha çok üretken olan bir Eskişehirspor vardı sahada. Bunu attıkları gollerle de gösterdiler.
Skor 3-2 olunca futbolcuları bir stres sardı. Haklılardı. Haftalar sonra yakaladıkları galibiyeti korumak istiyorlardı. Birazda seyirci baskısı olunca istemeyerek hatalar yaptılar. Ama sonunda haftalardır maç kazanamama baskını üzerlerinden attılar.
Son iki haftada futbolcuların ortaya koydukları futbolu görünce Skibbe ve İsmail Kartal dönemlerini bir büyük kayıp olarak değerlendiriyorum.
“Keşke sezon başında Samet Hoca sezon başında gelseydi” diyorum.
Ben Mersin maçını galibiyetle tamamlayan futbolcuların ve teknik kadronun Trabzon karşısında büyük bir
Moral avantajı ile çıkacaklarına inanıyorum. Bu moralle Trabzonspor’dan da puan veya puanlar alacaklarına inanıyorum.
*-******
Teşekkürler
Hafta başında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Genel Cerrahi Servisi’nde iki küçük operasyon geçirdim. Bir süreden beri devam ede gelen şikâyetlerim beni rahatsız ediyordu.
Genel Cerrahi Servisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Şahin Hocam, o sihirli elleriyle yaptığı operasyonlarla beni tekrar eski sağlığıma kavuşmama vesile oldu.
Kendisine ve operasyonlar sırasında emeği geçen narkoz teknisyenlerine, bölüm doktorlarına, hemşirelerine ve yardımcı personeline teşekkürü bir borç bilirim.
Bu arada geçirmiş olduğum operasyonlardan haberdar olan ve bana telefon ederek ‘geçmiş olsun’ dileğinde bulunan Eskişehir Milletvekilleri Harun Karacan ile Utku Çakırözer’e teşekkür ediyorum.
Ayrıca yine telefonla ve sosyal medyadan şifalar dileyen Vali Yardımcısı Bekir Şahin Tütüncü, Büyükşehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy’a, Genel Sekreter Ahmet Kapanoğluna, ESGİAD Başkanı Serkan Zengin’e, gazetedeki arkadaşlarıma, meslektaşlarıma ve burada isimlerini tek tek sayamadığım sivil toplum örgütlerinin başkanlarına, tüm dostlara ve komşularıma teşekkür ediyorum.