Günün Sözü: Sanatı duyan insanlarla, sanatı anlayan insanlar çoktur; ama sanatı hem duyan, hem de anlayan insan pek azdır . G.S. HILARD
Dedem diyor ki: İnsanlar sevdikleri şeyi yok etmeye, daha sonra da yok ettikleri şeyi yeniden sevmeye ve değer vermeye meraklıdırlar.
Önce Karaman’da patlak verdi. Sonra diğer illerde de duyulmaya başlandı.
Belki de Karaman’daki çirkin olay meydana çıkmamış olsaydı diğer illerdeki veliler çocuğunun adının duyulmaması için seslerini çıkarmayacaklardı…
Eskişehir’de bir ilkokulda iki kız çocuğuna taciz girişiminde bulunduğunu iddia eden bir öğretmen velilerin şikâyeti üzerine gözaltına alındı. Çıkarıldığı mahkemece de tutuklandı.
İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen’i geçtiğimiz Cuma akşamı ES TV’deki “Eskişehir Gündemi” programıma davet ettim…
Tüm Türkiye’yi sarsan Eskişehir’e de sirayet eden tecavüz iddiaları ile ilgili 45 dakika boyunca sohbet ettik…
Eskişehir’de ilk kez 1983 yılında bir öğretmen hakkında iddialar üzerine soruşturma başlatarak olayı yargıya intikal ettirdiklerini söyledi…
Geçtiğimiz günlerde de büyük bir okulda T.M. adındaki bir öğretmen ile ilgili velilerden şikayet aldıklarını söyleyen İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen, hem idari hem de adli işlemin yapıldığını ve öğretmenin tutuklandığını söyledi…
Burada şunu ifade etmekte yarar var…
Kimseyi korumak ve kollamak istemiyorum…
Var ise bir suçu elbette yargı gereken cezasını verecektir…
Ama şu anda tutuklanan öğretmene “kesin suçlu” demek de doğru değil…
Kendisini tanımam…
İsmini daha duymamıştım bu olay öncesinde…
Yargı kesin kararını verinceye kadar lütfen sükûnetimizi koruyalım…
Okul içerisinde, önünde protesto gösterileri yapmak doğru değil…
Eğer suçlu ise de, 100’ü aşkın öğretmenin görev yaptığı bir okulda elma ile armudu bir birine karıştırmayalım…
Pazardan bir kilo domates alıyorsunuz…
Eve gelince içinden bir tane çürük çıkıyor.
Bir tane çürük çıktı diye tüm domatesi çöpe atmadığımız gibi, olayı ne kadar büyütürsek bu kez öğrenciler diğer öğretmenlere de şüpheyle yaklaşır…
Öğretmenlerin çocuklar üzerindeki sevgi ve saygısının yok olmasına da neden olabilir…
O yüzden yargıya güvenmek zorundayız.
İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen bakın ne diyor:
“Böyle bir üzücü olay var. Bize de bu bilgi ulaştı, biz de disiplin soruşturmasını başlattık. Adli merciler de konuyu inceliyor biliyorsunuz. Burası binden fazla öğrencisi olan, yüzden fazla çalışanı olan bir okul. Biz Eskişehir’de 130 bin öğrencisi olan 10 bin çalışanı olan bir kurumuz. Hiçbir arkadaşımızın böyle bir olaya karışmasını elbette arzu etmeyiz. Ama böyle bir iddia var, bu iddianın araştırılması lazım. Bir yanlış anlama mıdır, fiili bir durum mudur, adli merciler bunun gereğini yapacaktır muhakkak. Biz olayın çocuklar tarafındayız. Öğrencilerimizi koruma tarafındayız ve çalışan arkadaşlarımızı da elbette ki yanlış anlaşılmalardan, iddialardan koruma tarafındayız. Burada bizim velilerden beklentimiz çocuklarını öncelikle sağlıklı bir biçimde dinlemeleri, gerçekten kayda değer bir durum varsa en kısa sürede bizimle paylaşmaları. Çünkü öncelikle bizim işimiz çocuklarımızı korumak, bunun için varız. Onların eğitimleri ile öğretimleri ile iştigal etmek, bizim için önemli olan bu. Çocukların psikolojisinin de bozulmasına asla izin vermeyiz. Böyle bir düşüncemiz olamaz, böyle bir şeye izin vermemiz söz konusu bile olamaz”.
İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen’in şu uyarısı da çok önemli. Veliler tarafından dikkate alınması gereken çok hassas bir konu:
“Bu okulda yaşayan, öğrenim gören çocukların en büyüğü 11 yaşında. Burada bunu farklı bir gösteriye ya da tepkisel bir tavra döndürmenin çocukların sağlıklı gelişimi açısından bir sıkıntı oluşturacağına inanıyorum. Böyle bir olayın olmamasını arzu ediyorum. Velilerimizin bu konuda duyarlı olacaklarına inanıyorum. Çünkü farklı bir takım beklentiler içerisinde bu olayı kendi amaçlarına tebdil etmek isteyenler olabilir. Onlara da imkan vermemek lazım”.
*-********
Rumeli iş adamları
Eskişehir genellikle Bulgaristan ve Yunanistan ve Arnavutluk göçmenlerinin daha çok yaşadığı illerin başında yer alıyor…
Tatarları da es geçersem onları kırmış olurum…
Eskişehir’de “Balkan Türkleri” deyince ilk akla Balkan Göçmenleri Eğitimciler Derneği Başkanı Bahar Bilen gelir…
Kendisine ait restoranın adı bile “Rumeli Baharı Restoranı”…
Her fırsatta özlerine sahip çıkmaya, geldikleri ve atalarının mezarları bulunan toprakları da unutmamaya, unutturmamaya çalışıyorlar…
Eskişehir’de Muhacir Dernekleri Federasyonu Başkanı Zihni Çalışkan da bu şehirde yaşayan muhacirleri bir arada tutmaya çalışanlardan birisi…
Balkan Göçmenleri Eğitimciler Derneği Başkanı Bahar Bilen ve dernek yönetiminde ve dernek üyeleri arasında yer alan iş adamları bir de “Rumeli İş Adamları Derneği” kurmayı düşünmüşler…
Bu fikri Eskişehir’de ticaret ve sanayi ile uğraşan balkan göçmeni iş adamlarıyla paylaşmışlar…
Büyük destek görmüş…
Ve sonunda kısa adı ERİAD olan Rumeli İş Adamları Derneği kurmuşlar...
Geçtiğimiz gün akşamda Rumeli İş Adamları Derneği üyeleri ilk kez bir araya gelerek bir birleriyle tanıştılar…
Tanıştılar demek adetten…
Zaten hepsi bir birini yakinen tanıyor…
Kısa adı ERİAD olan Eskişehir Rumeli İşadamları Derneği üyelerinin ilk buluşma ve istişare toplantısında kısa bir konuşma yapan ERİAD Başkanı İbrahim Turgut şunları söyledi:
“Toplumun sosyal ve ekonomik düzeyinin gelişmesine katkıda bulunacak, özel girişimciliğin yaygınlaşmasını sağlayacak, sanayici ve işadamlarının sorunlarına sahip çıkacak, toplumdaki öncü ve girişimci nitelikleri geliştirecek bir dernek yaratmayı hedefledik. Bu hedeflere ulaşmak için; Anayasamızın öngördüğü esaslara, Atatürk ilkelerine ve Cumhuriyetimizin temel değerlerine bağlı kalmayı ilke olarak benimsedik. Bu amacımızı gerçekleştirmek için 25 Şubat 2015 tarihinde derneğin kuruluşunu gerçekleştirdik. Vizyonumuz; ülkenin sosyal ve ekonomik kalkınmasında, Eskişehir ve bölgesi üyelerimizin söz sahibi olmasını sağlayan, köklü ve güçlü bir sivil toplum kuruluşu olmaktır.”
Derneğin en yaşlı üyesi 1914 doğumlu Yunanistan’dan sürgün edilen Yanya doğumlu Lütfü Karadağ ‘da anılarını üyelerle paylaştı. Sürgün zamanlarının zorluğunu anlatan Karadağ, “Atatürk ve İsmet İnönü olmasaydı asimile edilecektik, bugün bu koşullarda yaşayamayacaktık, onlar çok büyük ve önemli insanlar, onlara çok şey borçluyuz” dedi. Başkan Kazım Kurt da geceye katılan işadamlarının Eskişehir için önemine değinerek, böyle bir gecenin birlik ve dayanışmanın güçlendirilmesi bakımından anlamlı olduğunu söyledi.
Hayırlı olsun dileklerimi ifade ediyorum…
Başarılar diliyorum…
*-*******
Mutlak galibiyet şart
Ligde kalma umudumuz giderek azalıyor. En yakın rakip olarak görülen Kayseri Spor geçen hafta deplasmanda Kasımpaşa Spor’u önceki günde kendi evinde Bursa Spor’u yenerek iki önemli galibiyet aldı…
Bu iki galibiyet Kayseri Spor’u küme düşme potasından uzaklaştırdı…
Eskişehirspor ile Mersin İdmanyurdu Spor ve Sivas Spor kaderleriyle baş başa kaldılar…
Bugün Eskişehirspor deplasmanda kendisi gibi ligde kalma umutlarını söndürmemiş olan Mersin İdmanyurdu Spor ile karşılaşacak…
Bu maç her iki takım içinde önemli…
Hangisi kaybederse ligden düşmesi yüzde yüz kesinleşecek…
Eskişehirspor da Mersin İdman Yurdu Spor’da kazanmak istiyor…
Kazanan umudunu bir sonraki maça ve maçlara taşımış olacak…
Gölümden elbette Siyah-Kırmızılı takımın kazanması geçiyor…
Ancak kazanmak zor…
Mersin İdmanyurdu kendi evinde puan veya puanlar verir mi?
Hangi takım üç puan alırsa alsın, kalan 4 maçta Kayseri Spor ’un maç kaybetmesini, kendilerinin de çıkacakları maçlardan üç puan kazanmalarını bekleyecekler…