Anadolu Üniversitesi kampüsünde sonbahar temizliği…
Eskişehir parkındaki dubalar tepki çekti
Eskişehir’de "Köpekli Park" hayvan dostu heykeller…
Eskişehir İsmet İnönü Caddesi’nde futbol efsaneler…
Eskişehir’in simgesi köprü, yılbaşı için hazırlanı…
Eskişehir'in arka sokaklarında park sorunu büyüyor…
Tepebaşı Belediyesi'nden çevre dostu atık getirme …
Bitkilere Şekerli Su Vermek: Faydaları ve Zararlar…
Eskişehir’de ilçe yollarına dev yatırım: 124 milyo…
Akaryakıt istasyonu yanında yangın paniği!
Eskişehir'in gözde ilçesinde yatırımcılara yeni fı…
Eskişehir’de kamu yatırımlarına 6,5 milyar TL öden…
Eskişehir’de uyuşturucu operasyonları hız kazanıyo…
Trendyol 1. Lig 2024-2025 sezonu fikstürü ve puan …
Trendyol Süper Lig 2024-2025 sezonu 13. hafta maçl…
Bölgesel Amatör Lig 6. Grup 8. Hafta Puan Durumu v…
En az 4 milletvekili
En az 4 milletvekili
13 Ekim 2014
08:46
A
a
Ayrı bir çekiciliği var "Salih Koca"nın...
Eğer bir film aktörü olsaydı "Ayhan Işık"ı aratmazdı...
Yeri gelince, rolünü öyle güzel oynuyor ki!
AKP İl Başkanı "Dündar Ünlü"ne demiş?
"Hedefimiz 5 milletvekili..."
Hemen frene basmış Koca:
“En az 4 milletvekili..."
Son yerel seçimlerin ardından "Şu Eskişehirlileri bir türlü anlamıyorum" diyen Ülker Can sessiz kalmış...
"Yine anlayamamış herhalde!"
……
AKP'nin Gar Düğün Salonu'ndaki bu sözler, partinin ilk seçimini anımsattı bize...
Daha önce de yazmıştık ama, yeri geliyor işte...
"Anadolu"daki fotoğrafa baktık...
Eski milletvekilleri de var...
"Fahri Keskin ve Muharrem Tozçöken..."
Tozçöken, telefonla Polis Evi'ndeki öğle yemeğine davet etmişti... Gittik..
20'ye yakındı masada oturanlar...
5 kişi de Ankara'dan gelmiş...
"Melih Gökçek", seçim çalışmalarında yardımcı olmaları için göndermişti bu profesyonelleri...
Tatlılar da bittikten sonra, sohbete geçildi ve biri kalktı:
"Eskişehir'den 6-0'lık zafer bekliyoruz..."
Herkes fikrini söylerken, bir başkası da bize dönerek sordu:
"Siz ne dersiniz?"
İki kelimeyle yanıt vermiştik:
"Burası Eskişehir..."
……
"Mesut Hoşcan"a takılıp, "Bize yeni stad için teşekkür bile etmedi" diyen Dündar Ünlü, asıl kendisi Eskişehir'e teşekkür etmeli...
"Kahramanmaraşlı Salih Koca'yı milletvekili seçti bu şehir..."
Eskişehir'den biri gitsin bakalım...
"Kahramanmaraş Dondurmacılar Derneği’ne üye bile olabiliyor mu!.."
"Artık bayramların anlamı yok!"
-0 öldürülünce artık hiçbir bayramın anlamı kalmadı. Ne bayram sevinci, ne bayram hazırlığı yapıyoruz. Ali İsmail valizini sürükleyerek gelecek diye onu balkonda bekliyorum. Hâlâ onun gelmeyeceğini kabullenemiyorum. Ali’siz geçen her gün işkencedir bizim için...
…..
Bu sözler "Ali ismail"in anneni "Emel Korkmaz"a ait...
Cumhuriyet’te "Akın Bodur"un Antakya'da kendisiyle yaptığı söyleşiden küçük bir alıntı.
Eskişehir'den kaçırılan davanın son duruşması yine Kayseri'de yapıldı Ali'nin...
Yoğun güvenlik önlemleri altında görülen duruşmada, 6 dakikalık dayak görüntülerinin 4 kez silindiği belirtildi.
Fırıncı "İsmail Koyuncu" görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu söylüyor... Emel Hanım bağırıyor: "Ekmeğine kan bulaştı..."
Tutuksuz sanıklar "Akbulut ve Hüseyin Engin"de görüntülerdeki kişilerin kendilerine benzediğini kabul ediyorlar...
Anne yine bağırıyor: "Nasıl kıydınız Alim'e?"
Ve duruşma savunmaları almak için 26 Kasım'a erteleniyor...
"Bu ülkede adalet var mı?" diye soruyor Emel Hanım:
"Ethem'i öldürene 7 yıl, yumurta atana 10 yıl... Şaka gibi ceza verdiler. Bu Ülkede nasıl bir adelet var, anlamak mümkün değil!.."
Bakalım, bu isyana ve tepkilere nasıl bir yanıt gelecek adaletten?
Günün Şiiri
Resim
Aldım ak kağıdı elime
Güzelliğini çizdim bi güzel
Baktım baktım da şöyle
Ben senden bir şey anlamadım
Kollarını uzattıkça uzattım
Çıkmadı bir türlü kağıttan dışarı
Hadi çıkardın diyeceksin
O ayrı konu
Gülmesini iyi biliyorsun diyecek yok
Sevişmek senin işin değil sanki
Böyle sen mi olursun
Böyle resim mi olur yani...
Halil Uysal (Varlık-1968)
Güvercin tedirginliği!
Sıkıyönetim merkezinde gözlerim bağlanıp sorguya götürülürken hissetmiştim o an.
"Güvercin tedirginliği..."
Yaşıyorsun ama her şey karanlık...
Kendini, yaptıklarını biliyorsun ama ne olacağı, üstüne atılacak suçlar, tehlikenin nereden, nasıl geleceği belirsiz.
Sorgucularm darbesi nereye inecek?
Kasıklarına atılan bir tekme ile iki büklüm mü olacaksın?
Midene aldığın yumrukla, kaval kemiğine vurulan tekmeyle sızlayacak mı için?
Başına İndirilen darbeyle yıldızları mı sayacaksın?
"Güvercin tedirginliğidir, bilemezsin..."
…..
Şimdi "Sorgu odası"dır Türkiye.
Sorgucuların planları, darbenin nereden geleceği belirsiz…
İşte eseriniz, yönetim çaresizliğiniz. "Ayrımcı? dinci, mezhepçi, bölücü anlayışınız..."
Serdar Kızık
Günün Olayı
Yaşanan bunca olanları, iktidara kilitlenmiş medya görmüyor ya da çarpıtarak görüyor...
Bir yandan menfaat öte yandan baskı ile sağırlaşmış kulaklar bunları duymuyor!
Bedelini de bütün Türkiye ödüyor…
Emre Kongar
Günün Gerilimi
Kürtler "Kobani’de ve IŞİD kuşatması altında "Can pazarı" nı yaşarken, Güneydoğu’da olayların çıkması kendiliğinden değildir...
Bunu görmeyenler bile görüyor? böyle biline...
Hikmet Çetinkaya
Günün Sözü
Çocuklar önce "ana babanlarını severler.
Biraz büyüyünce eleştirirler ve sorguya çekerler.
Daha sonra da yargılarlar...
Oscar Wilde
Önce Fadime'ye sonra trene!..
Temel ile Fadime nişanlanmış, evsizlik sıkıntısı çekiyorlarmış. Arkadaşlarında falan bir türlü ev bulamamışlar, Elele tarlada yürürken Temel dönmüş ve Fadime'ye sarılmış... Yere düşmüşler, o heyecanla yattıkları yerin tren rayı olduğunu görememişler.. Ve de oldukça ileri gitmişler!
Derken, uzaktan tren geliyor, makinist bir bakıyor rayların üzerinde iki insan. Sireni çekiyor, bizimkiler tınmıyor!
100-50 metre derken, imdat frenini çekiyor makinist. Vagonlar birbirine giriyor ve büyük bir maddi hasar oluyor. Temel'le Fadime ardından suçüstü mahkemesine çıkarılıyorlar. Hakim soruyor:
"Sirenin sesini duymadınız mı?"
"Duyduk hakim bey amal" diyor ve devam ediyor Temel:
"Duyduk duymasına da, bir Fadime'ye baktım, bir trene, bir de kendine!.. Sonra karar verdim, freni sağlam olan dursun diye!.."
Kızın büyük derdi
Anne-kız doktora girdiler... Anne başladı: "Aman doktor bir çare lütfen, kızım bir aydır kendini tavuk zannediyor..."
Doktor, "Peki bir aydır neredeydiniz" diye sorunca da "Şeyyy!" diyor kadın:
"Geçen ay yumurtaya çok ihtiyacımız vardı da...
Hani yumurtlar mı diye bekledik!.."
Özdeyiş
Ateşle oynayan yanmaya, adaletle oynayan adaletsizliğe katlanmalıdır.
Y.Güngör özden
Gerilim
Türkiye, usulca ve usulen bir yerlere sürükleniyor!
Farkında mısınız?
Günün İncisi
Onlar küplerini dolduruyor, "Biz de küplere biniyoruz!"
Balthör
Kolsuz Yaşar’dan
Türkler, cinselliği kendi kendine öğreniyormuş...
Verilmiş sadakalar çok olmalı!
"İstisnalar konuşmayı bilmiyor ki!"
Günün Sorusu
Uçak madem emniyetli bir araç, o zaman hostesler neden acil çıkış kapılarının hemen yanındaki koltuklarda oturuyorlar?
Cuk
Çok bilmiş bir toplumuz. Ansiklopediler onun için satılmıyor...
Günün Balı
Hukukun kuvvetinin azaldığı yerde, kuvvetlinin hukuku geçerli olmaya başlar.
Maurice Dueverger
Kıssa-dan
Düşüyoruz çünkü, her şey liderle yükselir ve ona bağlı olarak düşer!
Eğer bir film aktörü olsaydı "Ayhan Işık"ı aratmazdı...
Yeri gelince, rolünü öyle güzel oynuyor ki!
AKP İl Başkanı "Dündar Ünlü"ne demiş?
"Hedefimiz 5 milletvekili..."
Hemen frene basmış Koca:
“En az 4 milletvekili..."
Son yerel seçimlerin ardından "Şu Eskişehirlileri bir türlü anlamıyorum" diyen Ülker Can sessiz kalmış...
"Yine anlayamamış herhalde!"
……
AKP'nin Gar Düğün Salonu'ndaki bu sözler, partinin ilk seçimini anımsattı bize...
Daha önce de yazmıştık ama, yeri geliyor işte...
"Anadolu"daki fotoğrafa baktık...
Eski milletvekilleri de var...
"Fahri Keskin ve Muharrem Tozçöken..."
Tozçöken, telefonla Polis Evi'ndeki öğle yemeğine davet etmişti... Gittik..
20'ye yakındı masada oturanlar...
5 kişi de Ankara'dan gelmiş...
"Melih Gökçek", seçim çalışmalarında yardımcı olmaları için göndermişti bu profesyonelleri...
Tatlılar da bittikten sonra, sohbete geçildi ve biri kalktı:
"Eskişehir'den 6-0'lık zafer bekliyoruz..."
Herkes fikrini söylerken, bir başkası da bize dönerek sordu:
"Siz ne dersiniz?"
İki kelimeyle yanıt vermiştik:
"Burası Eskişehir..."
……
"Mesut Hoşcan"a takılıp, "Bize yeni stad için teşekkür bile etmedi" diyen Dündar Ünlü, asıl kendisi Eskişehir'e teşekkür etmeli...
"Kahramanmaraşlı Salih Koca'yı milletvekili seçti bu şehir..."
Eskişehir'den biri gitsin bakalım...
"Kahramanmaraş Dondurmacılar Derneği’ne üye bile olabiliyor mu!.."
"Artık bayramların anlamı yok!"
-0 öldürülünce artık hiçbir bayramın anlamı kalmadı. Ne bayram sevinci, ne bayram hazırlığı yapıyoruz. Ali İsmail valizini sürükleyerek gelecek diye onu balkonda bekliyorum. Hâlâ onun gelmeyeceğini kabullenemiyorum. Ali’siz geçen her gün işkencedir bizim için...
…..
Bu sözler "Ali ismail"in anneni "Emel Korkmaz"a ait...
Cumhuriyet’te "Akın Bodur"un Antakya'da kendisiyle yaptığı söyleşiden küçük bir alıntı.
Eskişehir'den kaçırılan davanın son duruşması yine Kayseri'de yapıldı Ali'nin...
Yoğun güvenlik önlemleri altında görülen duruşmada, 6 dakikalık dayak görüntülerinin 4 kez silindiği belirtildi.
Fırıncı "İsmail Koyuncu" görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu söylüyor... Emel Hanım bağırıyor: "Ekmeğine kan bulaştı..."
Tutuksuz sanıklar "Akbulut ve Hüseyin Engin"de görüntülerdeki kişilerin kendilerine benzediğini kabul ediyorlar...
Anne yine bağırıyor: "Nasıl kıydınız Alim'e?"
Ve duruşma savunmaları almak için 26 Kasım'a erteleniyor...
"Bu ülkede adalet var mı?" diye soruyor Emel Hanım:
"Ethem'i öldürene 7 yıl, yumurta atana 10 yıl... Şaka gibi ceza verdiler. Bu Ülkede nasıl bir adelet var, anlamak mümkün değil!.."
Bakalım, bu isyana ve tepkilere nasıl bir yanıt gelecek adaletten?
Günün Şiiri
Resim
Aldım ak kağıdı elime
Güzelliğini çizdim bi güzel
Baktım baktım da şöyle
Ben senden bir şey anlamadım
Kollarını uzattıkça uzattım
Çıkmadı bir türlü kağıttan dışarı
Hadi çıkardın diyeceksin
O ayrı konu
Gülmesini iyi biliyorsun diyecek yok
Sevişmek senin işin değil sanki
Böyle sen mi olursun
Böyle resim mi olur yani...
Halil Uysal (Varlık-1968)
Güvercin tedirginliği!
Sıkıyönetim merkezinde gözlerim bağlanıp sorguya götürülürken hissetmiştim o an.
"Güvercin tedirginliği..."
Yaşıyorsun ama her şey karanlık...
Kendini, yaptıklarını biliyorsun ama ne olacağı, üstüne atılacak suçlar, tehlikenin nereden, nasıl geleceği belirsiz.
Sorgucularm darbesi nereye inecek?
Kasıklarına atılan bir tekme ile iki büklüm mü olacaksın?
Midene aldığın yumrukla, kaval kemiğine vurulan tekmeyle sızlayacak mı için?
Başına İndirilen darbeyle yıldızları mı sayacaksın?
"Güvercin tedirginliğidir, bilemezsin..."
…..
Şimdi "Sorgu odası"dır Türkiye.
Sorgucuların planları, darbenin nereden geleceği belirsiz…
İşte eseriniz, yönetim çaresizliğiniz. "Ayrımcı? dinci, mezhepçi, bölücü anlayışınız..."
Serdar Kızık
Günün Olayı
Yaşanan bunca olanları, iktidara kilitlenmiş medya görmüyor ya da çarpıtarak görüyor...
Bir yandan menfaat öte yandan baskı ile sağırlaşmış kulaklar bunları duymuyor!
Bedelini de bütün Türkiye ödüyor…
Emre Kongar
Günün Gerilimi
Kürtler "Kobani’de ve IŞİD kuşatması altında "Can pazarı" nı yaşarken, Güneydoğu’da olayların çıkması kendiliğinden değildir...
Bunu görmeyenler bile görüyor? böyle biline...
Hikmet Çetinkaya
Günün Sözü
Çocuklar önce "ana babanlarını severler.
Biraz büyüyünce eleştirirler ve sorguya çekerler.
Daha sonra da yargılarlar...
Oscar Wilde
Önce Fadime'ye sonra trene!..
Temel ile Fadime nişanlanmış, evsizlik sıkıntısı çekiyorlarmış. Arkadaşlarında falan bir türlü ev bulamamışlar, Elele tarlada yürürken Temel dönmüş ve Fadime'ye sarılmış... Yere düşmüşler, o heyecanla yattıkları yerin tren rayı olduğunu görememişler.. Ve de oldukça ileri gitmişler!
Derken, uzaktan tren geliyor, makinist bir bakıyor rayların üzerinde iki insan. Sireni çekiyor, bizimkiler tınmıyor!
100-50 metre derken, imdat frenini çekiyor makinist. Vagonlar birbirine giriyor ve büyük bir maddi hasar oluyor. Temel'le Fadime ardından suçüstü mahkemesine çıkarılıyorlar. Hakim soruyor:
"Sirenin sesini duymadınız mı?"
"Duyduk hakim bey amal" diyor ve devam ediyor Temel:
"Duyduk duymasına da, bir Fadime'ye baktım, bir trene, bir de kendine!.. Sonra karar verdim, freni sağlam olan dursun diye!.."
Kızın büyük derdi
Anne-kız doktora girdiler... Anne başladı: "Aman doktor bir çare lütfen, kızım bir aydır kendini tavuk zannediyor..."
Doktor, "Peki bir aydır neredeydiniz" diye sorunca da "Şeyyy!" diyor kadın:
"Geçen ay yumurtaya çok ihtiyacımız vardı da...
Hani yumurtlar mı diye bekledik!.."
Özdeyiş
Ateşle oynayan yanmaya, adaletle oynayan adaletsizliğe katlanmalıdır.
Y.Güngör özden
Gerilim
Türkiye, usulca ve usulen bir yerlere sürükleniyor!
Farkında mısınız?
Günün İncisi
Onlar küplerini dolduruyor, "Biz de küplere biniyoruz!"
Balthör
Kolsuz Yaşar’dan
Türkler, cinselliği kendi kendine öğreniyormuş...
Verilmiş sadakalar çok olmalı!
"İstisnalar konuşmayı bilmiyor ki!"
Günün Sorusu
Uçak madem emniyetli bir araç, o zaman hostesler neden acil çıkış kapılarının hemen yanındaki koltuklarda oturuyorlar?
Cuk
Çok bilmiş bir toplumuz. Ansiklopediler onun için satılmıyor...
Günün Balı
Hukukun kuvvetinin azaldığı yerde, kuvvetlinin hukuku geçerli olmaya başlar.
Maurice Dueverger
Kıssa-dan
Düşüyoruz çünkü, her şey liderle yükselir ve ona bağlı olarak düşer!
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...
YAZARLAR
-
Et ithalatından utanmalıyız
Kerem Akyıl
-
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Ali Baş
-
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Tarkan Demir
-
Çocuklarımızı koruyalım!
Seval Erci
-
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Ahmet D. Canoruç
-
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
Kaan Özcan
-
At hırsızı
Rifat V. Halas
-
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
Funda Morgül
-
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Prof. Dr. Turan Akman Erkılıç
-
Kazım Kurt’un koltuğu
Arif Anbar
-
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
Hilal Köver
-
Sürdürülebilir kulüp kültürü
Konuk Kalem
-
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Tülin Karagöz
-
Düşükler neden tekrarlar?
Op. Dr. Alper Turgut
-
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
Soner Yüksel
Et ithalatından utanmalıyız
Erken seçimi CHP mi istiyor vatandaş mı?
Anadolu Üniversitesi’nde dananın kuyruğu kopuyor!
Çocuklarımızı koruyalım!
İlk yarıda fişi çekmek gerekiyor
Hedef göstermek bu kadar kolay olmamalı!
At hırsızı
Buluşur, yer - içer ve dağılırlar
2023 giderken bir iki konuda hal ve gidişimiz…
Kazım Kurt’un koltuğu
Ya Cumhuriyet olmasaydı...
2023 yılında bizi neler bekliyor?
Düşükler neden tekrarlar?
Eskişehir ve Alkol Ruhsatları
