1987 yılında dernekleşerek örgütlenme sürecine başlayan Emirdağlılar, 1997 yılında Vakıf kurmaya karar verdi ve bununla birlikte Emirdağlılar Vakfı kuruldu.
*
Aradan geçen 32 yıl boyunca, birçok genel kurul yapıldı, farklı isimler yönetici olarak görev aldı. Ancak ilk kez, Murat Kahya, Sibel Erenoğlu ve Orhan Özkır’ın yarıştığı 2019 genel kurul süreci, Emirdağlılar için tam bir kriz haline geldi. Gruplaşmalar, kavgalar, ayak oyunları, usulsüzlük iddiaları, her geçen gün artan ve yüksek sesle dillendirilen şaibeler; Emirdağ Vakfı ile lobisinin itibarına ve güvenilirliğine ciddi anlamda gölge düşürdü.
*
Böyle bir giriş yaptıktan sonra; önlem alınmaz, sağduyulu yaklaşılmaz ve uzlaşma ortamı sağlanmazsa eğer, tamiri imkansız bir yıkımın meydana gelebileceği genel kurul sürecinde neler yaşandığını ve bilinmeyen bazı önemli detayları maddeler halinde aktaracağım.
*
Başlayalım…
*
- 10 sene boyunca Emirdağlılar Vakfı başkanlığı yapan Orhan Özkır, 2016’da yapılan seçimde, Murat Kahya karşısında seçimi kaybetti. Yani Kahya, vakfın yeni başkanı olarak seçildi.
- 1997’de kurulan vakfın üye sayısı, 2016 yılına gelindiğinde, 980. Yani Vakfa, 22 yıl boyunca 980 kişi üye olmuş.
- Genel kurul yılı olan 2019 yılına kadar bu sayı, vefat, üyelikten düşürme ya da istifa gibi nedenlerle 950’ye düşüyor.
- 15 Mart 2019’da, Murat Kahya başkanlığındaki yönetim kurulu toplanıyor, 7 Nisan’da genel kurul yapılmak üzere karar alıyor ve Karar Defteri’ne işliyor. Tabii bu karar, karar defterine işlenirken, karar defterinin 3 sayfasının geriye dönük olarak boş bırakıldığı iddia ediliyor. Yani, genel kurul kararının işlendiği sayfadan önceki 3 sayfa, her nedense boş bırakılıyor ve boş bırakılan bu sayfaların altına, yönetim kurulu üyeleri imza atıyor.
- Genel kurul kararı alındığı tarihte, Sibel Erenoğlu, vakfın genel sekreteri olarak görev yapıyor. Erenoğlu’nun, yönetim kurulu üyelerinin imza attığı boş bırakılan 3 sayfaya, 3 yıl içerisinde üye yapılan ancak işlenmeyen kendine yakın 450 kişiyi eklediği öne sürülüyor.
- Bununla beraber Erenoğlu, 950 eski, 450 yeni üyeyi, Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğüne teslim ediyor. Hemen sonrasında ise yönetim kurulundan istifa ederek, başkan adayı oluyor.
- 7 Nisan’da ilk genel kurul gerçekleşiyor ancak çoğunluk sağlanamadığı için 28 Nisan tarihine erteleniyor.
- Mevcut Başkan Murat Kahya, ertelenen genel kurul sonrasında, Sibel Erenoğlu’nun 450 kişiyi vakfa üye yaptığının farkına varıyor.
- Bununla beraber harekete geçen Murat Kahya ve yönetiminin, geriye dönük karar aldığı iddia ediliyor. 15 Mart tarihiyle işlenen kararın içeriği şu: 500 kişi, vakfa üye yapılıyor. 15 Mart tarihiyle işlenen karar bununla da sınırlı değil. Şöyle ki: Sibel Erenoğlu’nun yaptığı 450 üyenin, aşağı yukarı 300’ünün üyeliği düşürülüyor. Gerekçe olarak da, üyeliği düşürülenlerin giriş aidatlarının ödenmediği ve üye kayıt defterine işlenmediği gösteriliyor. Tabii bu kararın alınması için, en az 7 yönetim kurulu üyesinin imzası gerekiyor. Ancak 6 yönetim kurulu üyesinin imzasıyla karar alındığı konuşuluyor.
- Bütün bunlar yaşanırken, ertelenen genel kurulun tarihine çok az bir süre kalıyor. Yani, 28 Nisan’a… Sibel Erenoğlu ile Orhan Özkır, artık hazirun cetvelinin, yani genel kurulda oy kullanma hakkı olan isimlerin paylaşılmasını istiyor. Ancak bu istek, bir türlü yerine getirilmiyor. Erenoğlu ve Özkır’ın ısrarı devam edince, 26 Nisan 2019’da, saat 22.42’de, hazirun cetvelinin asıldığı haberi, telefon mesajı yoluyla üyelere gönderiliyor. Yani düşünün, seçim 28 Nisan’da ancak hazirun cetvelinin askıda olduğu haberi, 26 Nisan gecesi saat 22.42’de veriliyor.
- Bu haberi alan bazı vakıf üyeleri, aynı gece saat 23.00 sularında hazirun cetvelini incelemek üzere vakfa gidiyor ve bunu da görüntülü bir biçimde kayıt altına alıyor. Ancak vakfın kapalı olduğu, dış kapısında da hazirun cetvelinin asılı olmadığı görülüyor.
- Yine vakıf üyeleri 27 Nisan sabahından itibaren hazirun cetvelini incelemek üzere vakfa gidiyor. Ancak yine, bir türlü listeler asılmıyor. Vakıf üyeleri, her yarım saatte bir, hazirun cetveli taleplerini tutanak altına alıyor. Sonunda, 27 Nisan gecesi, saat 20.00’de, hazirun cetveli elektronik posta yoluyla adaylara gönderiliyor. Aynı listeler, kongre günü, yani 28 Nisan sabahı, ilk defa basılı olarak üyeler tarafından görülebiliyor.
- Ve genel kurulda yaşananlar… Kısaca bahsedelim… Sibel Erenoğlu, üye listesinin değiştirildiğini, kendine destek verecek üyelerin silindiğini iddia etti. Mevcut yönetim kurulu üyesi Mesut Acet buna itiraz ederek, Erenoğlu’nun sahte imzayla üye kaydı yaptığını ileri sürdü. Sibel Erenoğlu ise, Mesut Acet’in iftira attığını söyleyerek, konuyu mahkemeye taşıyacağını ifade etti.
- Bu tartışmanın ardından, Orhan Özkır’ın ekibi içerisinde yer alan Talat Yalaz, 7 Nisan’da yapılan ve ertelenen ilk genel kurulla ikinci genel kurul arasında geçen sürede hazirun cetvelinin değişemeyeceğini söyledi, Emirdağlıların mahkemeye düşmemesi gerektiğini belirtti ve genel kurulun ileri bir tarihe ertelenmesini talep etti.
- Bu arada bir grup Emirdağlı çıktı ve İlker Özokçu’nun ortak aday yapılmasını; Kahya, Erenoğlu ve Özkır’ın işaret edeceği 3’er kişinin de Özokçu’nun listesine alınarak seçimin gerçekleştirilmesini ve tartışmanın sonlandırılmasını önerdi. Ancak salondaki çoğunluk, ‘usulsüzlüklerin üstü bu şekilde kapatılmamalı, genel kurulda her şey tartışılmalı’ diyerek bu öneriye karşı çıktı. Bu noktada Orhan Özkır’ın ekibi öne çıktı ve şaibeli bir genel kurul sürecinin, ‘İlker Özokçu formülü’yle meşrulaştırılamayacağını savundu.
- Sonuçta ne oldu? Genel kurul, 16 Haziran tarihine ertelendi.
*
Evet… Emirdağlılar Vakfı’nın krize dönüşen genel kurul süreci bu şekilde… Başta da belirttim, 32 yıllık geçmişi olan Emirdağlılar Vakfı’nda, birçok genel kurul yapıldı, farklı isimler yönetici olarak görev aldı. Ancak ilk kez, böylesine gruplaşmaların, kavgaların, ayak oyunlarının, usulsüzlük iddialarının ve şaibelerin görüldüğü bir genel kurul süreci yaşanıyor. Bu durum, Emirdağ Vakfı ile lobisinin itibarına ve güvenilirliğine ciddi anlamda gölge düşürüyor.
*
Aslında böyle bir kongre süreci yaşanacağı belliydi… 31 Mart yerel seçimleri öncesinde, Emirdağlılar Vakfı, siyasi anlamda bölündü. Bununla beraber, hatırlayacağınız üzere, ‘Suat Er’, ‘Murat Kahya’ ve ‘Ayhan Türkseven’ merkezli bir ‘ilan olayı’ gerçekleşti. Söz konusu ‘ilan olayı’ hala aydınlığa kavuşturulamadı, şaibeli durum devam ediyor… İşte bugün, genel kurulun krize dönüşmesinde, 31 Mart öncesinde yaşanan ‘ilan olayı’nın etkisi büyük.
*
Öyle ki… ‘Emirdağlı bir belediye başkan adayı istiyoruz’ diyerek yola çıkan Emirdağlılar Vakfı ve Emirdağlılar Platformu ile bu iki oluşumun yöneticilerine muhalif olanlar yüzünden ne oldu biliyor musunuz? 12 olan Emirdağlı muhtar sayısı, 31 Mart yerel seçimleriyle birlikte 2’ye düştü!
*
Tüm bu anlattıklarım ışığında, Emirdağlılar Vakfı’na başkan adayı olan söz konusu üç ismin de, tartışmalı isimler olduğunu söylemek zorundayım. Ve bu üç ismin hangisi seçilirse seçilsin, Emirdağlılar arasındaki gruplaşmanın derinleşeceğini, vakfın önemli ölçüde siyasallaşacağını düşünüyorum. O halde, şehrimizin önemli gruplarından olan Emirdağlı yurttaşlarımızın objektif bir zeminde temsil edilmesi için, 16 Haziran’a kadar mutlaka bir formül bulunması gerekiyor. Bu formülü bulmak da, doğal olarak Emirdağlılara düşüyor…