Köprübaşı'nı şöyle bir dolaşmak yeter...
"İnsanlar öbek öbek umut arıyor!"
Herkes 50 milyonun peşinde...
Çağ öncesinde de küp peşinde koşmuş insanlar. Kazmadık yer bırakmamışlar...
Köklünün biri evinin bahçesini günlerce kazmış ve muradına ermiş. Tam bir küp altın...
Günlerce düşünmüş m ne yapacağını, sonunda karısı dayanamamış:
"Aman bey, haramdır, götür kadıya..."
Adam da, karısına hak vermiş ve kasabaya gitmiş. Çıkarmışlar Kadı Efendi'nin huzuruna...
Dürüst, namuslu biri olmanın gururuyla küpü teslim etmiş.
Ama ne görsün? Kadı'dan bir emir:
"Çekin şu rezili falakaya!"
Günlerce dayak yemiş...
"Bir altın bile almadan size getirdim" demiş ama boşunal Sopayı çekenler , bir vuruyor, üç soruyormuş:
"Söyle bre mendebur, küpün kapağı nerde?"
***
Düşlemeyen var mıdır bilinmez?
"Emekten önce umut!"
Olacak bu ya, 80 yaşındaki bir adama en büyük ikramiye vurmuş. Adamın yakınları toplanmışlar. Kendisine bu kadar büyük bir para çıktığını duyunca, kalpten gider ya da delirir düşüncesiyle bir profesöre götürmüşler...
Profesör "Beybaba" demiş:
-Sana 5 milyon çıkarsa ne yaparsın?
“Eşe dosta dağıtırım..."
-Ya 10 milyon?
"Hayır kurumlarına veririm..."
- Peki, ya 50 milyon çıkarsa?
"Yarısını sana veririm..."
Profesör, anında dışarı fırlamış ve başlamış oynamaya...
"Hâlâ oynadığını söylerler Bakırköy'de..."
Kimdir bu Fuat Avni?
Herkes bu sorunun yanıtını merak ediyor ama bakın bir istihbarat uzmanı ne diyor?
- "Fuat Avni”nin kim olduğunu soranlar, çok saf olanlar dışında, "Avni"nin bir kişi değil, bir örgüt olduğunu bilmektedirler. Diğer bir ifade ile Fuat Avni, "Gülen Cemaati"nin "istihbarat örgütü"nün adıdır. Bu örgütün iki kanadı olduğu anlaşılmaktadır. Birinci kanadı AKP içinde derine gömülmüş ve "AKP-cemaat" ilişkilerinin en iyi olduğu günlerde de bu günleri düşünerek "Gülen" cemaatine yakınlığı dışa vurmamış AKP'nin beynine yakın politikacılar ve bürokratlar oluşturmaktadır.
Diğer kanadı ise güvenlik bürokrasisi içinde Gülen cemaatinin en güçlü olduğu dönemlerde dahi kimliklerini dışa vurmayan polis, istihbaratçı, askerler teşkil etmektedir.
"Fuat Avni örgütü", gücünü halâ koruduğunu son operasyonu haber vererek ortaya koymuştur...
Günün Şiiri
Barış
Kanlı savaşların en korkuncu
Birinci, ikinci, üçüncü
Ve biliyorum daha kaçıncı
Sıra sayılarını aldığı zaman
Evrensel bir korodur başlayan
Sen benim çatal yüreğimsin
Durmadan seğiren sağ gözümsün
Bulutlarla gönenmiş ilk yazımsın
İlk göz ağrımsın, ilk göz ağrım
Seni bütün çiçeklerde koklarım...
Numan Evrenes (Varlık-1952)
Cumartesi öyküsü
Susadım demek olur mu?
Sarıklı hoca, medresede ders anlatırken, genç mollalardan biri parmak kaldırmış :
"Susadım hocam!"
Hoca dilin basitliğine sinirlenmiş:
"Susadım " denmez:
"Derûnum âteş-i nâr ile püryân idigünden, bir kadeh lebrîz âb-ı hoşgüvâr, nûş eyleyerek, teskînive bu sûret ile iktisâb-ı ferâh-ı bî-şumâr eylemeliyim" demeliydin...
Ve sopasını sallayarak eklemiş:
"Cahiller gibi susadım demek olur mu?"
***
Aradan bir zaman geçmiş, bir gün sınıftaki mangaldan sıçrayan bir kıvılcım, gelip hoca efendinin sarığının kıvrımına girmiş...
Hocanın haberi yok.
Aynı genç molla hemen parmağını kaldırmış:
"Ey hâce-i bî, misâl, v'ey üstâd-ı zî-ketmâl, bu şâkird-i pür, ihmâl, şol vechile arz-ı hâl eyler ki, bu hikmet-i müte'âl, nâr-ı mangaldan bir şerâre-i cevvâl pertâb ile ser-i âliyyü'l âlinizdeki sarığı iş'âl eylemiştir."
Hoca, elini başına atar atmaz sarığın tutuştuğunu anlar ve bağırır:
"Bre meun, sarığın tutuştu desene!"
Bize para da mı verecekler?
Kilisenin kimsesiz yurdunda 18 yaşını bitirmiş 3 kızın yurttan ayrılma töreninde başrahibe kürsüye çıkmış:
"Bugün özenle korunduğunuz dünyadan günah dolu bir ortama adım atıyorsunuz. Uyarmalıyım ki, erkekler sizi elde etmek için her şeyi deneyeceklerdir. Sizleri yemeğe davet edecekler, içki ikram edecekler, oradan evlerine veya motellere götürecekler, sizlere korkunçu şeyler yapıp işleri bittikten sonra cebinize 40-50 dolar koyup başlarından savacaklardır."
Kızlardan biri "Bir dakika efendim" demiş:
"Yani bizden istifade ettikten sonra bir de para mı verecekler?"
Rahibenin "Evet yavrum neden sordun?" demesi üzerine kız yanıtı yapıştırmış:
"Hiiiç efendim... Rahip bizi sadece şekerle savuyordu da!"
Pencereden
Doktora giden adam derdini anlatmış:
"Efendim, nedense kapıdan değil hep pencereden dışarıya çıkmak istiyorum."
-Neden?
"Pencereden çıkmak daha kolay oluyor."
Bu yanıtı duyan doktor teşhisi koymuş:
"Anlaşıldı kardeşim, sen sezaryenle doğmuşsun!”
Gerilim
MHK Başkanı "Zekeriya Alp" canlı yayında istifa etti... Yerine de hemen “Yusuf Namoğlu” getirildi.
"Futbolumuz da siyasete teslim oldu!"
Balthör
Cuk
Seçmen de kadın gibidir. Sizi seçmiyorsa, bu sizi sevmediğinden değil, sizin yeterli çabayı göstermemenizdendir!
Özdeyiş
Her günü ne kadar iyi yaşıyorsanız, o kadar az ihtiyarlarsınız...
Hanri Benazus
Günün İncisi
Olgunluk, insanın kendisini yenebilmesinde yatar...
Geçmiş olsun Kolsuz
Sütunlarımızın "Kolsuz Yaşar"ı yine bir kaza geçirmiş...
"Yine" diyoruz, çünkü geçirmedik yeri kalmadı...
Koldan, bacaktan, kafadan derken...
"Sıra kulağa gelmişi"
Geçirdiği trafik kazasında kulağından hasar görmüş ve Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alınmış,..
-Ezelden beri yakınıyordu zaten:
"Bir kulağım kaldı!” diye...
0 da oldu...
Dileriz bu sonuncusudur da...
"Başka yerinden hasar görmez!"
Günün sözü
Hınç zayıflıktan doğar ve sonuçta yine zayıfı boğar…
Kıssa-dan
Demokrasiyi, evrensel hukuku, adalette eşitliği , dürüstlüğü, temel hak ve özgürlükleri savunuyorum.
"Oh olsun" diyenlere "Oh olsun" diyemeyiz!..
Hikmet Çetinkaya
Günün Sorusu
Ne yapmalıyız?
Biz de onlar gibi mi davranmalıyız?
"Eden bulur, oh olsun, ne haliniz varsa görün" mü demeliyiz?
Yok yok... Yapamayız...
Deniz Kavukçuoğlu
Günün Olayı
Her ne kadar inanmasak da , "İşsizlik azaldı, vatandaş kazandığını güle güle atan harcasın" diyorlar.
Vatandaşın aklına iş ararken ağlayan anası geliyor.
"Harcarken ne olur ki!"
Günün Biberi
Yandaş medya "İyi yapılmamış Atatürk heykelleri yıkılmalı" diyor.
Bunca yıllık hükümet ve 17 yıllık belediye yönetimleri sürecinde yaptıkları "İyi Atatürk heykellerini" bir gösterseler de bilsek!