Yenigün Gazetesi'nden Sedat Aydoğan'a önemli açıklamalarda bulunan İYİ Parti İl Başkanı Emine Edizgil, 1 Ekim'e kadar İl Başkanlığından istifa ederek, Odunpazarı Belediye Başkanlığına aday adayı olacağını açıkladı.
Sayın Edizgil ve partisi için hayırlısı olsun. AK Parti ve İYİ Partililerde belediye başkan adayı belirleme telaşesi var. Tatlı bir telaşe bu. Partilerin ne kadar çok aday adayı olursa, o kadar ilgi gördüğü anlaşılıyor. Ayrıca çok aday arasından en iyisini belirlemek daha kolay oluyor. İYİ Parti'de de tek bir mevki hariç bütün belediye başkanlıkları için çok sayıda aday adayı var.
İstisna olan mevki ise Odunpazarı. Parti içeresinde Emine Edizgil'in Odunpazarı'na aday olacağına ilişkin en küçük bir itiraz olmadığı gibi, "Ben de Odunpazarına aday adayı olayım" diye düşünen bile yok. Yani Edizgil'in Odunpazarı adaylığı parti içerisinde garantilenmiş durumda. Ayrıca bizzat Genel Başkan Meral Akşener'in "Emine Edizgil, Odunpazarı adayımızdır" dediğini de biliyorum.
Tabii Sayın Edizgil'in istifa etmesiyle birlikte, kimin İYİ Parti İl Başkanı olacağı da konuşulmaya başlandı. Elbette İl Başkanlığı için kolları sıvayanları biliyorum. Ancak bu isimleri ayrı bir yazıya bırakalım.
Üstelik bu arada İYİ Parti'deki tek istifanın Edizgil olacağını da düşünmeyin. Diğer ilçelere aday olmak isteyen ve belediye meclis üyesi olmayı tasarlayan İYİ Partili yöneticiler de birbiri ardına istifa
edeceklerdir. Özetlemek gerekirse yakın bir gelecekte İYİ Parti'nin yönetici kadrolarında istifalardan kaynaklanan ciddi eksilmeler bekliyorum.
Bu durumda mevcut yönetim kurulları toplanıp kendi içerisinden yeni başkan ve başkan yardımcıları seçebilir.
Ayrıca Genel Merkez atamalar da yapabilir. Türkiye genelinde İYİ Parti Genel Merkezi'nin atamalar yoluyla yeni yönetimler belirlemek eğiliminde olduğunu görüyorum. Gelişmeleri yorumlamak için biraz daha beklemek gerekecek.
Çevir kazı yanmasın
Merkez Bankası politika faizlerini 500 baz puan artırınca, piyasalara da biraz moral geldi. Şimdi ekonomiyi düzeltmek istiyorsanız, gerçeklerle barışmanız lazım. Gerçekleri kabullenmeden ekonomi
düzelmez. Gerçek bir; Türk Ekonomisi batmış durumda. Ancak hâlen bu ekonomiyi kurtarabiliriz. Bir yandan büyüyeceğim, bir yandan işsizliği azaltacağım, bir yandan da ekonomiyi düzelteceğim diyemezsiniz. Yapılması gereken acı bir reçete kesip, 4 - 5 yıl sabırla beklemek. İşte AK Parti böyle ağır bir erezyon bıraktı geriye.
Eğer ki aklımızı başımıza getirip ekonomiyi toparlayamazsak, 1881 yılında olduğu gibi iflasımızı açıklamak zorunda kalırız. Ki bu iflas Osmanlı'nın da 40 sene içinde çökmesine neden olmuştu.
Son olarak politikacılara da seslenmek istiyorum; Büyük laflar etmeyin, sonra kendinizi utanç içinde bırakırsınız.
Hani "Bu fakir burada olduğu müddetçe faizleri kimse artıramaz!.." diye arslan gibi kükreyen asrın yöneticileri? Ne oldu? Ben size söyleyeyim; "Çevir kazı yanmasın" oldu...