-Senato’ya bir öneri gelmişti :
“Binali Yıldırım’a Fahri Doktora verelim.”
Biri “verelim” derken, diğeri “pas” geçti…
Bir Dekan atıldı:
“Üniversiteye siyaset sokmayalım…”
Oylama yapılmış 16 kişi “Hayır” demişti…
“Evet” ve “Çekimser” ortada!
44 kişinin bulunduğu Senato’da bir karambol!
Ve de zamanın Rektörü “Davut Aydın” gereğini yerine getirdi:
“Oylama bitmiş, kabul edilmiştir!”
***
Geçtiğimiz Salı günü “Üniversite ve Siyaseti” başlıklı yazımızdan bir alıntıydı yukarıdaki satırlar...
Espark'ta üçüncü kez izlediğimiz “Deliha” filmi tam başlayacak, bir telefon
“Davut Aydın”
“Yazını okudum, ama üniversiteye ben siyaset sokmadım” diye başladı:
-Öncelikle şunu belirteyim ki, iktidarın en başarılı Bakanı “Binali Yıldırım”dır... Kaldı ki, biz ona başarısının dışında Anadolu Üniversitesi’ne yaptığı büyük katkılardan dolayı “Fahri Doktora” verdik...
- Bırakın siyaseti, bu hem Anadolu Üniversitesi hem de Eskişehir için bir onurdur…
-Kısaca söylemem gerekirse...
“Eğer böyle bir yola başvursaydım, bugün yine rektördüm…”
***
Rektörlüğü döneminde, kimi zaman “Davut” kimi zaman da “Aydın” demiştik kendisine...
Beğendiğimiz yanı da açık sözlü olmasıydı...
Halâ kafanız takılır şu Akademik Kulüp girişindeki Sabah-Star ve Yeni Şafak gazetelerine...” Bırakın diğerlerini...
“Eskişehir'de tam 8 yerel gazete var...”
Biri bile yok üniversitede...
“Neden acaba?”
Gerilim
Bedelli askerlik çıktı Alavere, dalavere para bulamayan Mehmet nöbete!
Akif Kökçe
Günün Balı
Hakem “Özkalfa”ya fazla kızmayın!
Adam işi biliyor!
“KALFA”lıktan “USTA”lığa terfi edebilmek için “ÇALMAK” lazım...
İsmail Hakkı Demirci
Kıssa-dan
CHP parti içi demokrasiye aykırı uygulamalara son vermeli... İktidar yürüyüşü böyle başlar. İktidara yine gelebilirsiniz belki...
“Ama orada 4 yıl değil , 4 ay bile tutunamazsınız!”
Melih Aşık
Günün Sorusu
Kolayca yalan söyler, iftira atar, geçmişte söylediklerini gözünü kırpmadan inkâr eder.
Bu kişiyi tanıdınız mı?
Yanıt:
“Zübük’teki İbrahim Zübükzade!”
Uğur Dündar
Günün Sözü
Ne tuhaf bir dünyada yaşıyoruz...
“Kötülük yapmak kolay, iyilik yapmak zor...”
Dostoyevski
Günün İncisi
Fedakârlık, insanın sevimliliği ve üstünlüğüdür...
Özdeyiş
Dostluk, insanların birbirlerine tahammül sanatıdır.
Hanri Benazus
Kolsuz Yaşar’dan
Yanlış yazıyorsun!
Karınca değil..
“Filleri serçe halleder, serçe abi!..”
“Ben bakamam, doktoruna git!”
Emekli bir bayan öğretmen anlatıyor...
- 1 Aralık pazartesi günü kulaklarımdaki rahatsızlık nedeniyle Yunusemre Devlet Hastanesi'ne gittim. İlgili doktor, gerçekten uzun uzadıya muayene ettikten sonra, çeşitli ölçümlere gönderdi. Sonuçlarını da kendisine getirmemi söyledi...
- ölçümleri yaptırdım ve saat 11.50 civarında tekrar gittim...
Odasındaki görevli “doktor yok” dedi...
Doğaldır diye düşünerek evime döndüm ve ertesi gün tekrar gittim...
Aynı görevli yine “doktor yok” dedi...
Oralarda biraz oyalandım ve yine aynı yanıtı alınca, bir başka doktora göstermek istedim.
Ve de bulup girdim...
Kendisine olanları anlattım ve sadece ölçüm sonuçlarını değerlendirmesini istedim.
Aldığım yanıt ilginçti:
“Ben bakamam, doktoruna git!”
Döndüm tekrar eve ve hala düşünürüm.
Öğretmenlik günlerimde teneffüste yanıma gelip soru soran hiçbir öğrenciye, “Kendi öğretmenine git” demedim..
Belki doktor haklıydı...
Ama en azından daha kibar bir şekilde, “Hanımefendi bunu kendi doktorunuz görüp değerlendirirse daha iyi olur” diyebilirdi...
“Ben bakamam, doktoruna git!”
Ne demek bu?
Boş vakti olan kadın
Adam kapının zilini çalmış, kapıyı üzerinde iç çamaşırı olan orta yaşlı bir bayan açmış...
“Günaydın” demiş adam:
“Yardım derneğinden geliyorum. Muhtaç insanlar için verebileceğiniz fazla giysi, eşya gibi şeyler varsa topluyoruz...”
Kapıyı ardına kadar açan kadın, “Nereden bileyim?” diye atılmış:
-Gerçekten yardım derneğinden geldiğinizi nereden bileyim? Size evinizde yalnız yaşayan ve korkusundan bir erkeğin aşk teklifine bile kesinlikle “hayır” diyemeyecek, sonra “çok boş vakti” olan bir kadın olduğumu anlamadığınızı nereden bileyim?
“Söylesene, ahmak yardımcı!”
Delinin helikopteri
Akıl hastanesinde doktor hastasının iyileşip iyileşmediğini anlamak için test yapmış:
“Yolda yürürken birden tren üzerine gelirse, ne yaparsın?”
“Helikoptere biner kaçarım!”
-Helikopteri nereden çıkardın şimdi?
“Senin treni çıkardığın yerden!..”
Nazi Almanyası
Sosyal güvenlik uzmanı yazar “Ali Tezel”, Habertürk gazetesinde vatandaşı aydınlatıyordu. İşten atıldı. Durumu Twitter'dan açıkladı:
“Habertürk beni Facebook ve Twitter’daki paylaşımlarım için işten attı... Sus dediler, gerçekleri söyleme dediler ama dayanamadım.”
Ve de bir öneri getiriyor:
“Bu ülkede namuslu dürüst ve ahlaklı olanlar için yeni bir partiye ihtiyaç var.”
Medya öyle bir yere geldi ki... Maaş aldığın yerde İfade özgürlüğünü kısıtladıkları gibi seni başka alanlarında da susmaya mahkûm ediyorlar.
Üstelik, işten atılınca başkası da seni işe almaya korkuyor.
“Sanki Nazi Almanyası...”
İlacın isim babası
Yıllar önce çok büyük hastalıklara derman olan ilaç bulunmuş. Dünya büyük sevinç içinde...
İlaca isim bulunması için ayrı bir tören düzenlenmiş. Çeşitli ülkelerden temsilciler çağırılmış...
Türkiye'den de Temel gitmiş...
Herkese sırayla isim sorulmuş.. Sıra Temel'e gelmiş, şekerleme yaparken yanıtlamış: “Penu silun...” “Aman” demişler:
“Bundan güzel isim olur mu?”
Ve de ilacın adı konulmuş:
“Penisilin...”
Günün Şiiri
Bir kıya günü
Onlar benim güçlü dalgınlığın
Yüzleri binlerce akşamda çürüyen
Vurmuş yazlı günlere, denizlerimden
Bir çocuk, sisler, yaşlı bir kadın
Bir dağı kaldırınca
Zamanlara doğru büyüyen
Belki değişimi kumlu tepelerin
Bir görüntünün kervanı bakınca dağılan
Yaşlı duruşlarınla sularıma vuran
Bir çocuk, sisler, yaşlı bir kadın
Ölgün ağaçlarından eski bir parkın
Nice çözülmüş duygularda, bir atlının
Eskimeyen hızı nice sabaha
Kargılarını savuran çılgın
Büyümüş unutulmaz savaşlarda
Onlar benim güçlü dalgınlığım...
Adil Olta (Varlık-1966)
Günün Olayı
Papa ile Patrik İstanbul'da birlik kararı aldılar ya...
Türkiye'nin de omuz verdiği politikalar dünyada Müslümanları bölerken, Hıristiyanları birleştiriyor!
Günün Biberi
AKP Yalova'da kesilen ağaçlar için CHP’yi suçluyor!
Demek ki neymiş?
“Ağaç kesmek suçmuş...”
Akif Kökçe