Yıl 1906…
Amerika Kaynıyor...
Ekonomi çökmüş, enflasyon tırmanmış, işsizlik büyük boyutlara ulaşmış, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet diz boyu olmuş...
Ama belirli bir azınlık lüks içinde yaşıyor...
İşte böylesi bir dönemde hepimizin çok iyi bildiri ünlü komedyen "Şarlo" ortaya çıkıyor. Bir film yapıyor. Filmin bir sahnesinde fabrikanın dağılma saati geliyor ve işçiler oluk oluk kapıdan çıkıyor...
Az sonra, bu sahne başka biçimde geliyor perdeye... Yine fabrikanın vardiya bitiş saatinde düdük çalıyor, kapılar açılıyor ve…
"Bir sürü koyun çıkıyor..."
Olay, Beyaz Saray'a kadar yansıyor ve "Şarlo" yargı önüne çıkarılıyor.. Amerikan halkını "koyun" yapmakla suçlanan sanatçı sınır dışı ediliyor...
"Yıllarca İngiltere'de sürgün yaşıyor..."
***
16 Mart 1920 günü bir Meclis Heyeti'ni kabul ediyor "Padişah Vahdettin..."
Sivas Milletvekili "Rauf Orbay", bir ara halkın gücünden söz edince öfkeleniyor Vahdettin:
"Sen ne diyorsun Paşa? Millet koyun sürüşüdür. Bu sürüye bir çoban lâzım, o da benim!"
Aradan 95 yıl geçti...
AKP Konya Milletvekili "Cem Zorlu" da baklayı ağzından çıkardı:
"Valla arkadaş, koyun
"Bir çobanla, başbakan arasında fark yoktur, biri sürüyü yönetiyor, diğeri halkı..."
***
Hani bazen kendimizi yargılarız ya...
İşte koyunun insana yakıştırılması "Şarlo"nun bu gerçek öyküsünden geliyor ve hâlâ devam ediyor...
Amerikan halkını koyun yapan "Şarlo" bir gün geri çağırılmış... Kahraman gibi karşılanmış... Amerikalılar özür dilemişler Şarlo'dan...
"Aylarca hatta yıllarca Meee'leyerek!.."
Bize de örnek olabilir belki...
"7 Haziran’da sandık başında!.."
Hani bir yıldız kayar da!
Aslında bu geceki maç için yazacak tek satır bile yok...
Atatürk Stadı bir sütunluk kağıt gibi...
Kırmızı-Siyah formalı 11 genç, önce "Eskişehir puhunu,' sonra kendi geleceklerini yazacaklar...
O koca sütun...
"Belki günlerce manşetleri süsleyecek...”
Tribünlerde az-buçuk okuyanları olsa da, "Belki bir tarih yazacaklar..."
***
Yıllarca ve de böyle maçlardan önce geçmişten çok örnekler verdik...
Kazanılan zaferleri anlattık...
Bir anlamda oynanacak maç için moral vermeye çalıştık...
Ama dedik ya...
''Bugün yazacak bir şey yok...”
Rahmetli "Çiğdem Talu"nun dizeleri ve "Erol Evgin"in sesiyle severiz o şarkıyı...
"Hani bir yıldız kayar da birden…”
Başka “hani”lere gerek yok...
"İşte öyle bir şey!.."
Evet...
"Öyle bir şey bekliyoruz bu geceden..."
Yarışmadan çekiliyorum!
"Kadınlardan anlayan en çapkın erkek" yarışmasına İngiliz, Amerikalı ve Temel katılmış.
İlk soru İngiliz'e sorulmuş:
"Bir kızla ilk defa çıkıyorsunuz, onu öpmek istediniz, neresinden öpersiniz?"
"Ellerinden" diye cevap vermiş İngiliz ve jüri "Doğru" diye onaylamış...
Sıra Amerikalı'ya gelmiş:
"Aynı kızla ikinci defa buluştunuz, onu öpmek istediniz, neresinden öpersiniz?"
Amerikalı "Dudaklarından" demiş ve jüri yine "Doğru" onayını vermiş...
Sıra Temel'e gelmiş:
"Aynı kızla üçüncü defa buluştunuz, onu öpmek istediniz, neresinden öpersiniz?"
Şaşkın bakışlar arasında, "Ben yarışmadan çekiliyorum" demiş Temel:
"İlk iki soruda da saçmaladım ve aynı yanlış cevabı verip duruyorum, devam edemem yani!"
Olur da tutarsa!
Karı koca yurt dışı gezilerinde ülkenin ünlü "Dilek Kuyu" suna bozuk para atmışlar.
Adam hemen gözlerini kapatıp, "Hayatım vedalaşalım istersen" demiş:
"Kuyu anlattıkları kadar meşhursa, belki gerçekten tutar falan da!.."
Günün İncisi
İyi ya da kötü her düşünce, evvela insanın kafasında vardır....
Özdeyiş
Deneyim, çoğu zaman çekilen acıların sonucudur.
Hanri Benazus
Kolsuz Yaşar’dan
Kız-erkek farketmezmiş..
Tam iç güveylikmiş..
"Pakete dikkat!"
Gerilim
AKP döneminin yarattığı toplumsal tahribat, tamir edilemez boyutlara ulaştı.
Herkes bu "sosyal enkaz"ın altında kalmaya hazır olsun...
Yılmaz Özdil
Cuk
Davacının aptalı derdini mübaşire anlatır!
Balthör
Utku Çakırözer’den
Geçtiğimiz cuma günü "Cumhuriyet ve Utku" başlıklı yazımız üzerine aradı Çakırözer...
Biliyorsunuz, Cumhuriyetin Genel Yayın Yönetmeni'ydi, ancak görevinden alındı...
Eskişehirli'dir Utku...
Bu arada aynı yazıda babasının Halen Almanya'da bir gurbetçi olduğunu dile getirmiştik...
Yıllar önce PTT Başmüdür Yardımcısı olarak görev yapan "M.A li Çakırözer" halen Eskişehir'de yaşıyor...
Düzeltir, özür dileriz....
Bir Başbakan
Sanırım dört beş yıl önceydi. Yolum düştü, Hırvatistan'a gittim. İnanılmaz güzel günler yaşadım. Bir gün Zagreb'de çekim yaparken karşıma sokaklara müzik yapan bir grup çıktı. Harika müzik yapıyorlardı...
Fotoğraflarını çektim. O anda fark ettim ki Başbakanın konutu önünde çekim yaşıyormuşuz. Tül perdenin arkasından biri bakıyordu. Başbakanmış...
Orkestra elamanlarından birine, "Sakata gelmeyelim... Başbakanın binası önündeyiz" dedim.
Gitar çalan bana döndü ve dedi ki...
"Başbakan da kim yahu? Ben halk sanatçısıyım. Beni engelleyecek başbakanı uçururum!.."
Konuşmamızdan bir gün sonra Hırvatistan Başbakanı istifa etmiş...
İstifa gerekçesi, kısa ve net:
"Sıkıldım...
Biraz da başkası yapsın..."
Doç. Dr. Ertuğrul Algan
Günün Olayı
MİT"ten sonra "BDDK ve TMSF" çalışanları da "yargılanmama garantisi" istiyor.
Hukuksuzluğun boyutu artıyor demek...
12 Eylül' de bir tek "konsey" kendini korumaya almıştı...
Günün Biberi
Zeki insanlar "anlamadım" kelimesini çekinmeden kullanırlar.
Bilirler ki onlar anlamadıysa anlaşılmayacak bir durum vardır.
Nevin Donat
Günün Şiiri
Üzümsuyu saltanattı
Boynumuz kıldan önce devletli sultanım Efendimiz
Kulluğuna zincir zincir vurulduk
Sayende mutluyuz gece
Tek gün ışımasın ülkemizde sabah erken
Sürsün
Tutsaklığın getirdiği bu hal
Yorgun bahçemizde günlerce
En eski çağlardan
Dileğince fermanına adandık
Bir damla gözyaşına sebil ettik
Özgürlüğünü
Buyruğun aşkımız, başımız üzre
Efendimiz, dökül en tatlı düşlerce dökül
Yanan bağrımıza...
Mübeccel İzmirli (Varlık-1963)