Civciv ve 5. Murat

Önder Baloğlu yazdı

30 Mart 2015 00:05
A
a
Sütiş Eskişehir
Sanatçı dostumuz "Erol Şaykol"un "Gökkuşağı" yakıştırması, bazen çok takılır kafamıza!..

"Gerçekten Özel miyiz?"

Her birimiz farklı bir görev için yaratıldık da, haberimiz yok mu?

Yaşadığımız şu gülerde "Civciv kartal" öyküsünü yinelemek o kadar yerinde ki...

Bir kartal yumurtası, bir tavuk kümesine düşer... Tavuklardan biri onu kendi yumurtasıymış gibi alıp kuluçkaya yatar.   Yumurtadan çıkan civcivi, kümesin tavukları kendilerindenmiş gibi büyütürler...

"Civciv kartal", yeri gagalamayı öğrenir, tavuk gibi yetişir, gelişir...

Bir gün büyük bir kuşun üzerinden uçtuğunu görür, imrenerek bakar. Tavuklar onun tüm yaratıkların en mükemmeli olduğunu söylerler...

O dönüp, yeri gagalamaya devam eder. "Bir tavuk olduğunu sanarak yaşar ve ölür..."

***

"5. Murat" da kendini "Padişah" mı sanmış?

Biliyorsunuz, sadece 93 gün padişahlık yapmış ilginç bir sultandır.

Fransızca, fen, piyano derkleri almıştı. Besteler yapardı. Ancak içkiyi çok severdi, ayık dolaşmazdı.   Tahta oturunca da kafayı yedi!

Sarayın merdivenlerinden çıkarken birdenbire inmeye başlıyor, huzura çıkanı kucaklayıp öpüyor, ata ters biniyordu.

Bir gün "Yıldız Sarayı" bahçesinde dolaşırken, "Ben padişahlık istemiyorum" deyip kendisini havuzun sularına atmıştı... Viyana'dan ünlü bir doktor getirdiler, Adam iyice muayene ettikten sonra çevresine dönüp, "Eğer herhangi bir kişi olsaydı, Viyana’ya götürüp altı ayda iyileştirirdim" der:

"Ama koltukta oturan kişi üşüttü mü, iflah olmaz!"

***

1904’e kadar zevkince yaşamış 5. Murat…

Acaba, o da bir “Civciv kartal” mıydı?

Son günlerinde hep şu sözleri sayıklamış:

“Halkıma özgürlük verildi mi?”

 

Devlet Hastanesi’nde birkaç gün

-Bu kez uzunca süren "şeker tatilini” keserek tekrar yakmaya başlaman, tüm sevenlerin gibi beni de çok sevindirdi.

Anlaşılan bu yaşımızdan sonra "rakıyı, patlamış mısırı ve ülkemizi saran şekerlere karşı" daha dikkatli almamız gerekecek... Aksi durumda "anastrada" hep yenilmeye mahkûm olacağız...

"Geçmiş olsun..."

***

Yukarıdaki satırları, eğitimci-yazar dostumuz "İbrahim Gerede” dile getirmiş...

Bizi de açığa çıkarmış!

Oysa, "Cihan Yıldırım"la anlaşıp yıllık iznimizden bir bölümünü kullanmak istediğimizi yazmıştık... "Rahatsızlığı nedeniyle yazamıyor" cümlesinden utanıyorduk artık!..

Her neyse, tatile başladık...

Öyle bir dinlence oldu ki, önce Acıbadem’de konuk olduk, sonrasında "Devlet Hastanesi"nde "konu mankeni" gibiydik...

Uzman Dr. "Göknur Yorulmaz", Amerika’dan Eskişehir'e gelir gelmez yatırdı...

Diyabet hemşiresi "Cevahir Dinçtürk"le, ekip biçtiler...

Bizim ayak “NASA"ya uzandı sanki!

 Sonrasında enfeksiyona yöneldik...

Yine Uzman Dr. "Nazan Başıbüyük Aksaray”  ve hemşiresi "Ümit Hanım" kay-kay  yaptılar Ayak bu durur mu?

Oradan plâstik cerraha...

Uzman Dr. "Tanju Mustafa Akan" ve sağlık memuru "Erol Eroğlu" ile "kuşa bak!" oynadık...

Özel hastanelerin doktorlarını hep görüyoruz ekranlarda, reklâmlarda...

Ama "Devlet"in ki gönüllerde...

Diğer bölümlerde de aynı olduğuna inanıyor ve hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz...

''Tatil devam ediyor sevgili Gerede..”

Bu arada, balığa da ara verdik…

“Rakısız-rokasız hiç gitmiyor inan!..”

 

Karikatür cezası

Her şey akla gelirdi de..  Bir karikatürde tek elinin iki parmağıyla ceketini ilikleyen bir memurun parmak hareketlerinin 11 ay hapis cezasına yol açacağı herhalde akla gelmezdi.

Belli ki ceza parlak hareketlerine değil özellikle Cumhurbaşkanı karikatürü çizmeye yeltenen karikatüristlere veriliyor. Aynı zamanda yargının iktidarla nasıl bütünleştiğini gösteriyor.

Demokrasi ve hukuk devletinin artık karikatürü yaşanıyor.

 

Kıssa-dan

Tarafsız Cumhurbaşkanı artık değil partiler arasında, parti içinde bile tarafsız değil!

 

Gerilim

Gökçek "Başbakan emir verdi, konuşmayacağım" diyor. Davutoğlu "Söyleyeceğin her şey mahkeme aleyhinde delil olarak kullanılır" dedi galiba...

 

Günün Sorusu

Japon mühendis neden intihar etti?

Yanıt:

“ Japon'un neden intihar ettiğini Japonlar anlar. Bizde kaç kişi anlar?"

 

Günün İncisi

Akıllı bildiğini demez, aptal bildiğini bilmez.

Atasözü

 

Günün Balı

Yargı tartışmalarına son vermek için en iyi yöntem, yargıyı özelleştirip pazarlıkla devretmektir!

Balthör

 

Günün Sözü

Para her şey yapabilir, fakat para için her şey yapılmaz...

Özdeyiş

Fikirler baskı altına alındıkları oranda gelişirler…

Hanri Benazus

 

Öyle şey olur mu?

Restoranda garson olarak çalışan delikanlıyı müdüriyete çağırmışlar. İçeri giren garson bütün çalışanların odada kendisini sessizce beklediğini görünce endişelenmiş...

Restoran sahibi, "Bana bak ve doğruyu söyle" demiş:

"İşe geçen ay aldığımız sarışın garson kızla hiç yattın mı?"

Delikanlı,  "Yooo... Asla efendim. Hiç öyle şey olur mu?" diye yanıt verir vermez odadaki şefler, aşçılar, otopark görevlileri birbirine sarılıp kucaklaşmışlar...

"Tamam" demiş restoran sahibi müthiş rahatlayarak:

"O zaman sen onu bir ara çağır ve görevine son ver..."

 

Adımız deli

Adam sırtındaki gübre çuvalıyla akıl hastanesinin önünden geçerken, duvardaki delilerden biri seslenmiş:

"Ne var o çuvalda?"

"Gübre,      çileklerime koyacağım..."

Deli, yanındaki arkadaşına "Kaderimize bak" demiş:

"Biz çileklerimize şeker koyarız, adımız yine delidir..."

 

Geçmiş olsun mesajları

Onlarca telefon ve mail yana…

Öncelikle eve kadar gelip ziyaret eden "Amigo Orhan" ve Doç. Dr. "Kemal Yakut" ile, Tepebaşı Belediyesi’nin eski hesap isleri müdürü "Gazanfer Çeviker"e teşekkür ediyoruz...

Gece toplantılarında arayan Bozüyüklü hemşehrilerimize de...

Belediye başkanlarımıza gelince...

Espiriyle hatır sordular!..

Ahmet Ataç,  "Daha pişmedin mi eski toprak?" diye aramış...

Kazım Kurt'da, "Yeter artık önder" demiş:

"Ağaç olduk beklerken!"

Büyükerşen mi?

"Haberi yoktu herhalde!"

Ve de hiç merak etmesin...

"Kolay kolay mumyalatmayız!"

 

Günün Şiiri

Söyle sevda

Söyle sevda içinde türkümüzü

Aç bembeyaz yelken

Neden herkes güzel olmaz

Yaşamak bu kadar güzelken

İnsan, dallarla, bulutlarla bir,

Aynı mavililiklerden geçmiştir

İnsan nasıl ölebilir

Yaşamak bu kadar güzelken?

F.Hüsnü Dağlarca (Varlık-1951)

 

Günün olayı

Turgut Özal “kendisi hakkında çizilen karikatürlerin” sergisini açmıştı.

Şimdi de “dava açılan karikatürlerin serginsi açmanın zamanıdır…

Akif Kökçe

 

Günün biberi

Basın, “Arınç,  Gökçek hakkındaki yolsuzluk iddialarını şimdi açıklasın” diyor.

Cümle yolsuzluklar 17-25 Aralık’ta tape tape açıklandı da ne oldu?
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi