CHP'de Şenel farkı

Sadi Seda yazdı

9 Kasım 2015 22:24
A
a
Sütiş Eskişehir
Doktor Muharrem Şenel Doktor Sosyal demokrat çevrenin sevdiği, saydığı bir isim. Hasta mı? Hasta bir CHP’li. Hani bir söz vardır. Genelde hepimiz söyleriz.

Örnek: “Damarımı kesseniz kanım siyah-kırmızı akar” diye.

İşte Muharrem Şenel’in de damarını kesseniz akan kanın tahlili yapılsa CHP’li çıkar. Devlet memuru olduğu yıllarda iktidardaki partinin yöneticilerinden korkmayarak CHP’nin arkasından koştu.

Cumhuriyet Halk Partisi’nden 2007’de 3’ncü, 2011’de 5’nci sıra milletvekili adayı yapıldı. 2007’de milletvekilliğine çok yakın gibi bakılıyordu. O seçimde CHP Eskişehir’den iki milletvekili çıkarınca sandıkta kaldı.

7 Haziran 2015 seçimleri öncesi de çalıştığı kurum olan Yunus Emre Devlet Hastanesi’nden milletvekili aday adayı olmak üzere istifa etti.

Listeler belli olduğunda 6 milletvekili adayının arasında olmadığını öğrenince CHP’den istifa ederek, başta Alevi oyları olmak üzere 'tepki oyları alabilirim” düşüncesiyle bağımsız milletvekili adayı oldu.

“CHP’nin oylarını bölmek için mi bağımsız aday oldunuz?” diye sorulduğunda, ” Milletvekili aday listesini belirlerken genel merkez birilerinin etkisi altında kaldı. Ben de buna tepkimi partimden istifa ederek bağımsız aday olmakla koydum” demişti.

Seçimlerde 906 oy aldı. Aşiret olan Şenel, bu oyların büyük çoğunluğunu kendi akrabaları ile yakın çevresinden aldı.

7 Haziran seçimlerinin üzerinden yaklaşık iki ay geçti. Muharrem Şenel, istifa ettiği CHP’ye yeniden üye olmak için İl Başkanlığına giderek üyelik formunu doldurdu. 1 Kasım seçimlerine kadar Genel Merkez üyeliğini onamadı. Muharrem Şenel buna rağmen milletvekili adaylarının davet etmemeleri de kırılmayarak, herhangi bir kasıt aramadan  seçim ziyaretlerine katıldı, milletvekili adaylarının yanlarında göründü.

Muharrem Şenel’in bağımsız aday olduğu 7 Haziran seçim sonuçlarını inceledim. CHP 208 bin 226 oy almış. Aday olmadığı 1 Kasım seçimlerinde CHP’nin aldığı oy 208 bin 699. 1 Kasım’da 7 Haziran seçimlerinden 473 daha fazla oy aldı. 7 Haziran’daki seçimlerde artırdığı oyun üzerine daha fazlasını koyamadı. Hatta yaklaşık 500 oy daha az almış olsaydı, 7 Haziran’da kazandığı üçüncü milletvekilini de kaybedecekti.

Gelelim saadete. 7 Haziran seçimlerinde CHP’den milletvekili aday adaylığı için müracaat eden, ancak aday gösterilmeyen Muharrem Şenel eğer 1 Kasım seçimlerinde tekrar bağımsız aday olmuş olsaydı alacağı oy en azından yine 900 civarında olurdu.

Bu oyları kimden alacaktı? Elbette CHP’lilerden. Birde yıllardır CHP’ye oy veren ailesi, yakınları ve kendisini sevenlerden. Onlar da Şenel aday olmadığı için 1 Kasım seçimlerinde oylarını CHP’ye kullandılar.

Eğer Muharrem Şenel 1 Kasım seçimlerinde tekrar bağımsız aday olsaydı ve yine 900 oy alsaydı işte o zaman CHP’nin üçüncü sıra milletvekili Cemal Okan Yüksel’in 5 ay sonra tekrar girdiği sandıktan çıkamama ihtimali yüksekti.

Hem CHP’liler hem de Cemal Okan Yüksel, oturup kalksın önce Muharrem Şenel’e sonra da 20 bin civarındaki oylarını AK Parti’nin sandığına atan MHP’lilere dua etsinler.

CHP Eskişehir’de 3’ncü milletvekilini kaybetmediyse bunu MHP’liler kadar Muharrem Şenel’e de borçlu..

 

*-********

 

HOŞCAN KENDİNİ DARI

AMBARINDA MI GÖRÜYOR?

 

         ‘Bu takıma bir şey olmayacak’.Bu takıma bir şey olmayacak’. ‘Bu takıma bir şey olmayacak’. ‘Bu takıma bir şey olmayacak’…

         Bozuk plak gibi aynı sözleri tekrarlayıp duruyor.

         Çocuk: ‘Baba para ver, biraz para ver baba. Param bitti baba. Hiç param yok duyurulur. Para, para para’ der.

         Baba: ‘Yeter bozuk plak gibi para para para diye başımda durma. Al şu 5 Lirayı kıymetini bil hadi bakayım’.

         Çocuk: ‘5 Lira mı? Ne 5 Lirası? 5 Liracık ha. Ah lira 5 lira. Lira Lira Lira‘ diye kendi kendine söylenmeye başlar.

         Baba eşine seslenir: ‘Hanım doktoru ara’.

         Bu misal Eskişehirspor Kulübünün Başkanı Mesut Hoşcan da ‘Bu takıma bir şey olmayacak’ sözünü ezberlemiş…

         Haftalardır aynı türküyü söylüyor.

         Ancak giderek akort bozuluyor!

         Ne dediği de anlaşılmaz duruma geldi.

          Hemen Eskişehirspor’un iki basamak üzerinde olan Sivas Spor Pazar günü kendi evinde Gaziantep Sporu 3-0 yendi. Siyah Kırmızılı takım ile arasındaki 2 olan puan farkını 5’e yükseltti. 9 puana yükseldi. Rakiplerimizden Kayserispor 10, Gençlerbirliği 12, Gaziantepspor 14 puanda.

         Bir basamak üzerindeki Mersin İdmanyurdu ise deplasmanda Gençlerbirliği ile 1-1 berabere kaldı. O da puanını 7’ye çıkardı.

         Eskişehirspor ise 4 puanla ligin dibinde çakılı kaldı.

         Mesut efendi hala ‘bu takıma bir şey olmayacak’ türküsü söylemeye devam ediyor.

         Neymiş efendim, üç yerli iki veya üç de yabancı futbolcu ile anlaşmışlar.

         Devre arasında o futbolcuları transfer edeceklermiş.

         Yahu arkadaş madem paran vardı veya bulacaksın. O zaman transfer döneminde neden ismi cismi belli olmayan, daha 18 kişilik kadroya bile giremeyen futbolcuları transfer ettin?

         Efendim Skibbe bunları istememişmiş. Başka futbolcu da alacaklarmış, ancak hoca istemem demiş.

         Sen takımın patronusun. Yönetim Kurulu üyelerinde var.

         “Hoca ben senin istediğin futbolcuları araştırttım. Bunlar bal yapmaz arılar. Bize bal yapacakları lazım… Geçen sezon paçayı zor yırttık, ligde kaldık. Bu sezonda aynı sıkıntıları yaşamak istemiyoruz. Ben ve arkadaşlarımın istediği futbolcular bunlar. İşine gelirse kalır yola birlikte devam ederiz. Gelmezse kapı burada sana güle güle” diyebilirdiniz.

         Bak bugün Skibbe yok. Sen buradasın. Transfer ettiğin bal yapmayan arılarının başarısızlığının sıkıntısını Eskişehir halkına çektiriyorsun.

         Transfer döneminde 13 futbolcu alındı. Bunlara ne kadar para verildi veya verilecek bilmiyorum. Diyelim 20 Milyon TL. Bu futbolcuları bugün satmaya kalksan 5 Milyona satamazsın. Yazık değil mi 15 Milyon TL’ye.

         Halil Ünal’a “kulübü borca soktun” suçlaması yapıyorsun. 2,5 yıldan beri fakirlik edebiyatı yapıyorsun. Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı’ndan 6,5 Milyon Lira (iddialara göre de bu rakam 20 Milyon TL) aldınız. Bal yapan 6-7 futbolcuyu ise ciddi rakamlarla satarak kulübün kasasına koydunuz.  

         Taraftar soruyor. Bu paralar nereye harcandı?

         Neymiş efendim daha oynanacak 6 maç varmış.

         Şehir birlik beraberlik içerisinde olur ise bu maçlardan üçünü kazanma ihtimali varmış.

         Eskişehirspor kalan 6 maçın 3’ünü deplasmanda Torku Konyasspor, Trabzonspor ve Başakşehir ile oynayacak.

         Mersin İdmanyurdu, Gaziantepspor ve Gençlerbirliği ile de kendi sahasında.

         Bu maçlardan deplasmanda olanları kazanma ihtimali sıfır.

         Evindeki maçlardan ise belki Mersin İdmanyurdu ile Gençlerbirliği. Hadi diyelim Gaziantep Sporu da yendi. Eder 9 puan. Elde var 4. Sezonun ilk yarısını 13 puanla bitirdi.

         Mersin İdmanyurdu da evindeki üç maçını kazansa 16 puana çıkar.

         İlk yarıyı Eskişehirspor ligin dibinde tamamlar.

         İkinci yarıdaki 17 maçtan içeride oynayacağı 8 maçı kazansa sezonu 40 puanla tamamlar. Bu puan ligde kalmaya yeter mi?

         Ben ve pek çok taraftar bu futbolcularla bırakın takımları kendi sahasında oynayacağı takımları yeneceğine hiç mi hiç inanmıyorum.

         Devre arasında transfer edeceğiniz futbolcuları da belirlemişsiniz. Demek ki taraftarların ve şehir halkının ‘istifa’ çağrısına kulak tıkıyorsun. Allah muhafaza sezon sonunda Eskişehirspor ligden düşerse o zaman bir gün dahi bu şehirde kalma, hemen terk et.

         İşte o zaman bu şehirde yaşayacak yüzün kalmaz. Nereye, hangi mekâna gidersen git eleştirilere maruz kalacaksın.

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi