Arif Anbar yazdı...
Son günlerde, hem AK Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığına adı geçen hem de iki yeni OSB fikrini öne sürerek Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç’ın hedefine yerleşen Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş’ı, ES TV ekranlarına konuk olarak aldık.
*
Akıllarda soru işareti olan birçok konuda açıklamalarda bulunan Kesikbaş’ın ifadelerini, detaylı bir biçimde gazetemizde okuyacaksınız. Ancak ben, Kesikbaş’ın, özellikle OSB tartışmalarına ilişkin ifadelerini siz değerli okurlarımıza aktarmak istiyorum.
*
Başlayalım…
*
Celalettin Kesikbaş programın bir bölümünde, “yeni nesil OSB-ihtisas OSB’sibutik OSB” derken neyi kastettiğini anlattı.
Okuyoruz:
İHTİSAS OSB’LERE İHTİYAÇ VAR
“Kimin ne dediğinin bir önemi yok bu işlerde. Bu kolektif… Siz bir şey diyeceksiniz, Ali Bey bir şey diyecek, ben bir şey diyeceğim, Sayın Hoca’mız (Yılmaz Büyükerşen) bir şey diyecek, başka partiden birisi bir şey diyecek; bunu tartışacağız, konuşacağız, doğru yolu bulacağız. Ama öyle ya da böyle, bu kentin ve diğer kentlerin hepsinde bundan sonra artık ihtisas OSB’lere ihtiyaç var. Mükemmeliyet merkezlerinin içinde olduğu yeni nesil OSB’lere ihtiyaç var. Bunu bir tek biz konuşmuyoruz, herkes konuşuyor.
ORTA GELİR TUZAĞI?
Bizim karma OSB’miz var zaten. Bizim hayalimiz başka. Biz ihtisas OSB’si diyoruz. İhtisas OSB’si için de şu anda hiçbir yasal sorun yok. Şimdi Eskişehir bir şeyin farkında değil. Sanayileşmek açısından bunu tekrardan baca kirliliği, çevre kirliliği falan olarak düşünmeyin. Bizim bahsettiklerimiz kompakt yapılar. Eskişehir Marmara havzasının içinde olmak zorunda. Aksi takdirde Eskişehir, orta gelir tuzağından kurtulamaz. O nedenle bizim ne yapıp edip, Marmara havzasına entegre olmamız lazım.”
*
Peki, Celalettin Kesikbaş, ihtisas OSB fikrini kamuoyunun önüne sürmeden önce, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’le görüş alışverişi yaptı mı? Bakın Kesikbaş, bu noktada neler söyledi:
BÜYÜKERŞEN’E GİTTİM
“Ben Hoca’ma bu konuyu açtım. Evet, gittim ve söyledim de… Hoca’mın… Bilmiyorum, şimdi buradan bunları polemik yapmak istemem şahsen de… Biz de belki doğru anlatamamış olabiliriz. Yanlış anlatmış olabiliriz. Ama bu işi önce basının tartışması gerekir. Yani bu konu Eskişehir’de tartışılacak. Öyle ya da böyle… Arif Bey bir şey söyleyeyim mi aslında... Her ne olursa olsun, herkese saygımız sonsuz. Fazlasıyla sonsuz. Çünkü herkes çok katma değer sağlamıştır, bu kente değer vermiştir.
BATI’DA DA SANAYİ OLMALI
Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Yok illa Doğu’da sanayi olur diye bir şey yok abi. Gidin mesela Torino’ya, Frankfurt’a vesaire… Oralarda daha çok, küçük küçük OSB’ler var. Yani böyle bir kerede bu kadar büyüğü yok. Bakın tekrar söylüyorum: Bizim OSB’miz çok güzel. Ama illa kenti Doğu’ya doğru büyütmek bir kere sanayi anlamında çok doğru değil. Batı’da da olmalı. Bir sıkıntı yok ki.”
*
Kesikbaş, yukarıda okuduğunuz hususlar bağlamında çok tartışılacak bir analize imza attı. Eskişehir sanayisinin büyümesini ve Marmara havzasına açılmasını istemeyenlerin olduğunu iddia etti. İşte Kesikbaş’ın o ifadeleri:
DEMOGRAFİK YAPI VURGUSU
“Bizim derdimiz, İstanbul’daki yatırım yeri arayan insanları buraya çekmek. Korkmayın, Bursa’dan buraya zaten gelen olmaz. Ama İstanbul… Ki Eskişehir için hep bunu söylüyoruz: ‘Küçük olsun benim olsun.’ Abi kimse Eskişehir’in demografik yapısını bozmak istemiyor. Demografik yapı belli, buna göre her şey sistem… Yok öyle bir dünya. Yani demografik yapıyı bozmak demek kentin kültür… Şimdi sanayici demek, kültür dokusunu da geliştirmesi gerekiyor. Yani siz hep düşünüyorsunuz ki sanayici üretecek, hoop parayı cukkalayacak... Ya yok böyle bir şey.
*
KASTEDİLEN BÜYÜKERŞEN VE ATAÇ MI?
Bu noktada, Kesikbaş’ın demografik yapıya ilişkin ifadelerini daha anlaşılır hale getirmek gerektiğini düşünüyorum. O nedenle, TV’de sorduğum soruları ve söz konusu sorulara ilişkin Kesikbaş’ın verdiği cevapları aynen aktarmakta fayda görüyorum. İşte sorular ve o sorulara Kesikbaş’ın cevapları:
-Yerel yöneticiler mi istemiyor Eskişehir’in demografik yapısının bozulmasını?
C. Kesikbaş: Olabilir…
-Niçin demografik yapının bozulmasını istemez yerel yöneticiler?
C. Kesikbaş: Onların da kendilerine göre hesapları vardır da ondan Arif Bey. Anlamışsındır sen.
-Ben anlıyorum da, hani siz ne demek istediniz? Seçimlere dönük mü acaba? Seçmen yapısı için mi?
C. Kesikbaş: Olabilir... Yani bu kadar basit. Yani bu 800 bin kişi çok güzel yani. Demografik olarak bölünmüş, kimin ne yapacağı belli yani.
*
Yine soru cevap halinde devam edelim…
-Eskişehir’de yeni bir OSB’ye karşı direnç olduğunu düşünüyor musunuz?
C. Kesikbaş: Valla ben ihtisas OSB’siyle ilgili Eskişehir’de bir direnç olduğunu zannetmiyorum. Bakın tekrar söylüyorum Arif Bey. Kesinlikle Eskişehir’de direnç mirenç yok.
-Yerel yöneticilerde mi direnç var?
C. Kesikbaş: Bilemem... Herkes kendine payını çıkartsın. Eskişehir’de öyle bir şey yok. Eskişehir’de aş davası, iş davası var abi.
-‘6 ayda bu iş biter’ demiştiniz?
C. Kesikbaş: Yani biz çalışmalarımıza başladık. Elimizden geldiğince de hızlandırmanın yolunu arıyoruz. -Peki, yeni nesil OSB’lerle ilgili belediyelerle işbirliği yapmak zorunda mısınız? Uzlaşmanız gerekiyor mu?
HEPİMİZ UZLAŞACAĞIZ
C. Kesikbaş: Arif Hocam şöyle bir durum var bak. Eskişehir’de bunun da çalışmasına başladık. Şimdi… Hepimiz uzlaşacağız abi. Bunu her zaman da konuşuyoruz… Biz uzlaşmaz insanlar da değiliz. Yani konu benim konum değil ya bir kere. Bu milletin konusu yani. Hepimizin konusu yani. Neticede Eskişehir yani şöyle bir… Ne denir ona? Oylama mı yapacağız; Eskişehir sanayileşsin ya da sanayileşmesin? Yani bu ne ya… Öyle şey olur mu ya? Böyle bir dünya yok yani.
BİR KİŞİNİN DUDAĞININ ARASINDA DEĞİL
C. Kesikbaş: Eskişehir için birkaç kişi karar veremez. Öyle bir kişinin dudağının arasında değil bu işler. Buna kent karar verirken, bütün az önce bahsettiğiniz gibi… Yani o, yani… Ben bu güne kadar birkaç yerden itiraz duydum. Onun haricinde hiç itiraz… Herkes yanlış anlamış. Yani… Biz, zannetmişler ki Batıkent’in orada sanayi bölgesi kuracağız. Böyle bir şey yok. Yani öyle bir mantık olur mu?
*
Evet… Son olarak, gelelim Eskişehir’in Gemlik Limanı’na bağlantısı meselesine… Kesikbaş’ın bu konuya ilişkin dikkat çeken ifadelerini okuyalım:
KENTİN GELECEĞİ…
“Yani bu konuyu anlatacağız. Kamuoyu yaratacağız. Siz anlatacaksınız. Biz anlatacağız. Yani size de çok iş düşüyor. Kamuoyu yaratmak hepimizin işi. Yani bunu hep birlikte yaratacağız. Sadece benim tek başıma çabalarımla olacak bir iş değil. Yani öyle bu kentin geleceğini, öyle bir kişi dudaklarının arasında söyleyemez abi. Öyle bir dünya yok yani.”
*
Kesikbaş’ın ifadelerini okudunuz. Söz konusu ifadelerle ilgili takdiri sizlere bırakıyorum, ancak şunu da ifade etmek istiyorum: Kesikbaş’ın bu ifadeleri, ilerleyen günlerde, ciddi tartışmalara neden olacağa benziyor.