Cehalet beka sorunudur

“2023 yılında Lozan Antlaşması’nın gizli maddeleri ortadan kalkacakmış” sözünü duymuşsunuzdur.
Efendim neymiş?
Güya Atatürk, Lozan Antlaşmasına gizlice maddeler koydurtmuş, buna göre yer altından petrol ve altın gibi madenler çıkartamayacakmışız.
Ancak bu gizli maddeler 2023 yılında ortadan kalkacakmış. Dolayısıyla “Sahip Efendimiz Hazretlerinin” emriyle Türkiye’den petrol fışkıracakmış. Uranyum, altın, gümüş, demir, çinko… Aklınıza artık ne gelirse o madenleri çıkartacakmışız.
Şimdi güzel kardeşim; Lozan’ın hangi maddesinde Türkler maden çıkartamaz” deniyormuş?
Madem bu maddeler gizliymiş, sen nereden biliyorsun?
Madem bize maden çıkartmayı yasaklamışlar, neden 2023’te bu yasak bitiyormuş?
Ayrıca madem maden çıkartmamız yasak, nasıl oluyor da Türkiye’de petrol da dahil madenleri işletebiliyoruz?
Aslında bu kadar ahmakça bir iddiaya karşı cevap bile vermemek en iyisi. “Ne içiyorsunuz kardeşim? Bize de verin de aynı kafayı yaşayalım” demek ve gülüp geçmek lazım.
Nitekim gülüp geçtik de. Sosyal medyada “Jelibon kafalılar”la dalgamızı geçtik. Güldük, eğlendik…
Eğer yeteri kadar güldüyseniz, şimdi ağlamanızın zamanı geldi. Konda’nın yaptığı bir araştırma gösteriyor ki bu “Ahmakça” laflara inananların sayısı hiç de az değilmiş.
Lozan Antlaşmasında gerçekten gizli maddeler olduğunu, bu gizli maddelerin 2023’te yürürlükten kalkacağını düşünenler nüfusumuzun yüzde 48’ini karşılıyormuş. Yüzde 26’nın konu hakkında fikri yokken, halkın yalnızca yüzde 26’sı, “Olur mu böyle saçmalık?” diyormuş.
İşte bu rakamları okuduğunuz zaman, “Neden iki yakamız bir araya gelmiyor?” sorusuna da yanıt bulmuş oluyoruz. Ülkemizdeki düşük eğitim seviyesi, memleketimiz için bir beka sorunu olmaya başlamıştır.
 

Nesli tükenen hayvan kurtarıldı

Eskişehir Hayvanat Bahçesi, yine yaralı bir yabani hayvanın derdine Hızır gibi yetişti. Muhtemelen Türkiye’nin en güzel hayvanat bahçelerinden birine sahibiz. Ancak çocuklara doğa sevgisi aşılayan ve kentimize para kazandıran hayvanat bahçesinin, az bilinen bir özelliği daha bulunuyor. O da yabani hayatı koruyup kollamaları. Hemen her ay insanlar tarafından vurulan, zehirlenen veya araba çarpan yabani hayvanların iyileştirilerek doğaya salındıklarını öğreniyoruz. Hayvanat Bahçesi’nin şefkatli bilimadamları son olarak bir kara akbabanın da hayatını kurtarmışlar.
Kötümser tahminler Türkiye’de kara akbabaların yalnızca 50 tane kaldığını belirtiyor. İyimser tahminler de haydi bunun iki misli olsun. Netice itibarıyla nesli tükenme tehlikesinde olan bir hayvandan bahsediyoruz. Göçmen olan bu kuşlardan bir tanesi daha yeni İstanbul civarında ölü olarak bulundu. Akbabanın eti yenmez, tüyü kullanılmaz. Çatalca’da o hayvanı vurarak öldüren avcıya sormak istendim; başın göğe mi erdi?
Neyse ki bu ülkede gaddar avcılar olduğu gibi, iyi kalpli insanlar da var. Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi mensuplarını tebrik ederiz.