Dikkatimizi ilk çeken “ÇARŞI” durağı olmuştu…
Oturup, düşündük ve yazdık…
İstanbul’da “Taksim…”
Ankara’ da "Kızılay..."
İzmir’de "Kordon..."
Ve de Eskişehir’de..
"Köprübaşı bilinirdi…”
***
Şimdi bir Tweet çıktı ortaya ve "Çarşı" adamakıllı karıştı!..
Deniliyor ki..
"Büyükerşen atmış..."
Neymiş?
"Cesur Yürek Çarşı takımı Beşiktaş'ı zaferinden dolayı kutluyorum..."
"2 Eylül" gazetesi konuyu ele aldı ve işliyor...
Daha doğrusu taraftarın bu konuda yakınmasını dile getiriyor yazarları...
"Hakkı Kutlu" diyor ki:
"Bizden başka ele alan yok!"
Açtık kendisine telefonu ve bu "ÇARŞI" adını daha ilk günlerde dile getirdiğimizi söyledik...
O da hemen hatırladı...
Ama ikimizin de birleştiği bir konu vardı ki.
"O günkü ÇARŞI, bugünkü Tweet çarşısı değildi!
Büyükerşen Beşiktaş'ı tutuyor olabilir...
Ama asla inanmıyoruz ki, bu tweet’i Yılmaz Hoca atmamıştır...
Zaten bir miri süre sonra da silinmiş...
***
Hani "Her şeyde bir hayır vardır" derler ya...
Bu varsayımdan hareketle, şu iş bir rayına otursa artık!...
Yani "ÇARŞI" durağının adı...
Gerçeği ile değişse...
"KÖPRÜBAŞI" olsa...
"Eskişehir'e yakışmaz mı?"
Bu dileğimizi bir kez daha vurgularken, özellikle ES ES taraftarına seslenmek istiyoruz...
İnanın o Tweet'i Büyükerşen atmamıştır...
Kim mi?
“Bize göre Fuat Avni!”
Kaplumbağanın inadı!..
İki kaplumbağa su aramaya çıkmışlar...
Tam 20 yıl sonra da bir akar görmüşler. Ama kovayı unutmuşlar. Yaşça küçük olanı diğerine dönmüş:
"Ben gidip kovayı getireyim ama bir şartım var. Gelesiye kadar bir yudum bile içmeyeceksin."
"Tamam" demiş diğeri ve küçük kaplumbağa yola koyulmuş…
Aradan yine 20 yıl geçmiş...
Akarın başında bekleyeni çok susamış. Kendi kendine "Bir yudum su içsem ne olur?" demiş ve tam eğilirken çalıların arasından küçük kaplumbağa çıkmış:
"Bak, böyle yapacaksan gitmem bak!"
Bitmiş diyorum!
Hayli yaşlı bir adam "Kırmızı fenerli" otellerden birine gitmiş, onu odasına götüren lolita "Şaka yapıyorsun galiba amca" demiş, "Senin işin bitmiş!"
Adam "Nasıl?" deyince, "Bitmiş diyorum, bitti artık!" demiş kadın... "Hadi yaaa?" diye sevinmiş yaşlı adam:
"Borcum ne kadar?"
Puandan çok kaybedileni..
Ankara’ da Gençlerbirliği’ne kafa tutup galip gel, Eskişehir'de Beşiktaş’ı devir...
Git Rize'ye yenil...
''Tam 3 gol ye..”
Üstelik sezon boyunca daha sahasında galibiyeti olmayan bir takıma yalnız üç puan değil, büyük moral ver!..
Gerçekten üzüntü duymamak mümkün değil!
Yalnız puan değil, Bursaspor gibi önemli bir maçtan önce...
"Lawal ve Boffin'i de kaybettik..."
Hakemin kırmızı kartından önce, "Lawal" sorgulanmalı...
"Puandan çok kaybettiklerimiz bunlar!"
Bahar gelirken
2015’in ilk bahar ayı olan "Mart'a girdik...
Baharı karşılarken, Özel Çağdaş İlkokulu 3 A öğrencilerinden "Selin Yazıcı" da "Mevsimler" adlı şiirini bizimle paylaşmak için göndermiş.
Köşemize zevkle alıyor ve tüm Özel Çağdaş öğrencilerine de başarılar diliyoruz...
Günün Şiiri
Mevsimler
Yazın kapanır okullar Herkes tatile gider
İlkbaharım çiçekleri
Mutluluk verin insana
Sonbaharda açılır okullar
Üzüntüyle dökülür yapraklar
Kışın doyulmaz eğlenceye
Süsleriz her yeri çam ağaçlarıyla
Selin Yazıcı (Şubat-2015)
Kıssa-dan
Demokrasi sokakta korunur. Çünkü demokratik rejimler, sokağın tercihlerini yansıtan şeffaf ve adil seçimlere dayalıdır…
Emre Kongar
Cuk
Etekler mini, liderler maksi…
Kısa eteğe karşı uzun adam...
"Biz bu savaşı kazanırız. Vallahi de billahi de kazanırız..."
Özgür Mumcu
Günün Olayı
Arınç, "Öcalan HDP üzerindeki gücünü göstersin" diyor.
Terör örgütünü Meclis1teki bir parti üzerinde güç kullanmaya çağırmak suç değil mi?
Akif Kökçe
Günün Biberi
AKP’li adaylar niye tuhaf kıyafetlerle afiş bastırıyor?
Milletvekilliği olmazsa Ak Saray muhafızı olma umuduyla?
Gülhan Elmas
Kolsuz Yaşar’dan
“Bach" dinlemek en iyi ağrı kesiciymiş
Ne diyelim, umarız "Bahtsız vatandaş"ın derdine de "Bach'lı ilaç" iyi gelir!..
Günün Sözü
Devamlı mutluluk arayan, devamlı huzursuzluk bulur...
Günün İncisi
Ölüm olmasaydı , hayat bu kadar değer taşır mıydı?
Doktor tavsiyesi
Eşi rahatsızlanan vatandaş, özel hastaneye götürüp doktor tavsiyesi almak için bir doktor tanıdığını arıyor. Doktor soruyor:
"Eşinin özel sigortası var mı?"
- Yok...
"O zaman götürme!"
-Neden?
"Faturanın altından kalkamazsın..."
Parmağım ağrıyor diye hastaneye gidiyorsunuz...
Kalp elektrosu, beyin MR'ı, mide tomografisi, akciğer grafisi vs. diye ne kadar ilgisiz tahlil ve tetkik varsa isteniyor...
Vezneye küçük bir servet ödeyerek çıkıyorsunuz... Üstelik çoğu kez parmağınız da tedavi olmuyor.
Elbet dürüst hastaneler de vardır ama, çoğunluk böyle çalışıyor...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...