Çakırözer Katarlıları kızdırdı

Katar’da düzenlenecek FİFA 2022 Dünya Kupası güvenliğinin sağlanması için Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının da Katar’da görevlendirilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi Meclis’ten geçti. Bunun üzerine CHP Milletvekili Utku Çakırözer TBMM’de “Dışarıda milyonlar yoksulluk, hayat pahalılığı, işsizlik mücadelesi veriyor. Ülkenin gündemi geçim derdiyken asker tezkeresinin aciliyeti nedir?" diye sordu. Utku Çakırözer’in soru önergesine bir virgül koyalım ve “Şahsım – Katar” ilişkilerine şöyle bir göz atalım.
Bilindiği gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile arası pek bir iyi. Aman tahtalara vurmak lazım, nazar değmesin. Bu sebepten dolayı Katar’a toz bile kondurmuyoruz. Halbuki aynı Katar Kıbrıs Rum Kesimiyle bir antlaşma yapıyor ve tam da Türkiye Cumhuriyeti devletinin “Münhasır” alanlarında gaz arıyor. Yani anlayacağınız “Kimleeeerrrrrr, kimlerle berabeeeeerrrrr!..”
Katar, parasını bastırdı ve 2022 Dünya Kupası organizasyonunu ülkesine getirdi. Şimdi aynı Katar parasını bastırıp tribündeki holiganları kontrol edecek güvenlik görevlisi alamıyor mu? Peki biz neden Katar’ın güvenlikçi ihtiyacını karşılıyoruz? Bu işten bazılarının “Kişisel” ve “Tamamen duygusal” beklentileri olabilir. Ama ülke olarak nasıl “Stratejik” bir beklentimiz olabilir ki?
Nitekim milletvekili Çakırözer de tam olarak bu konuyu sormuş. Çakırözer iki ülke arasında nasıl bir stratejik ilişki olduğunu da sormuş ve “Hangi stratejik ilişki; çıkın anlatın! Sizin stratejikten anladığınız iki ülke arasındaki ilişki değil. Katar ile saray arasındaki ilişki stratejik. Çünkü bu ilişki Türkiye'nin ulusal çıkarlarını değil sadece saraydakilerin ikbalini korumaya yönelik bir ilişki!” ifadelerinde bulunmuş.
Muhtemelen bu sorulardan ötürü Katarlı Arap dostlarımız, CHP’li Çakırözer’e çok kızmışlardır.
Ancak biz Utku Çakırözer’e katılıyoruz. 3’üncü ligde düşme mücadelesi veren Eskişehirspor bile güvenlik görevlisi kiralıyorsa, petrol zengini Arap dostlarımız mı kiralayamayacak? Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani fakir bir adam mı? Katar dünya kupası mı organize ediyor? Bastırır parasını, alır kiralık güvenlik görevlilerini. Neden Mehmetçiğimiz sarhoş holiganları tımar etmek zorunda kalacak ki? El âlemin dünya kupasının derdi, bizi niye geriyor anlamıyorum.

Sazak hastanelere dikkat çekti

MHP Milletvekili Metin Nurullah Sazak, son zamanlarda giderek artan hastane randevularıyla ilişkili gelişmeleri TBMM gündemine taşıdı. Metin Nurullah Sazak verdiği soru önergesinde, “Vatandaşlarımızın sık sık bazı branşlarda randevu alamadığı, randevu alsa da çok ileri tarihli verildiğine dair iddialar kamuoyuna yansımaktadır” ifadelerinde bulundu.
Sayın Sazak’ın Bakan Fahrettin Koca’ya sorduğu soruları biz de sıklıkla dile getirdik. Maalesef hastanelerin belli bölümlerinden 4, hatta 5 ay sonrasına randevu veriliyor. Hiç kimse hastaneden zevk için randevu istemez. İnsanlar hasta oldukları için randevu talep eder. 5 ay sonra bir hastaya randevu vermek demek, “Bu arada ölürsen öl” demektir.
Saraylarda “Zâta Mahsus” hastaneler yaptıranlardan, milletin derdini dinlemesini beklemiyoruz elbette. Ancak belki Cumhur ittifakı ortaklarının sorularını yanıtlama zahmetine girerler. MHP Milletvekili Nurullah Sazak doğru bir zamanda, doğru bir soru yönelterek, milletinin hislerine tercüman olmuş.