Büyükerşen’e 658 milyon TL lazım!

Dün, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a büyükşehir belediye başkanları toplantısında sunduğu dosyanın içerisinde yer alan konulardan birini kaleme almıştım.

Neydi o konu?

Büyükşehir belediyesinin arkasında yer alan arsanın, ek hizmet binası yapılmak üzere yine büyükşehir belediyesine tahsis edilmesi konusu… (‘Büyükerşen’e zarar vereceğim derken halkı mağdur ediyorsunuz’ başlıklı yazıya, www.anadolugazetesi.com adresinden ulaşabilirsiniz.)

*

Gelelim bugün işleyeceğimiz konulara…

Başkan Büyükerşen’in Cumhurbaşkanı’na ilettiği diğer konular şunlar:

• Büyükşehir Belediyesi bünyesinde… Tramvay ve itfaiye araç filosunun güçlendirilmesi, tramvay ve bisiklet yollarının yapımı ve güneş enerji santrallerinin kurulması için İller Bankasının kredi vermesi.

• ESKİ bünyesinde… Atık su arıtma tesislerinin yapımı, içme suyu arıtma tesisleri ile içme suyu hatlarının yapımı ve kanalizasyon inşaatlarının yapımı için İller Bankasının kredi vermesi.

• Belediye yasasının tekrar masaya yatırılması.

• Trafiği düzenleme ve denetleme yetkisinin gözden geçirilmesi.

*

Belediyeler, kredi almadan yatırım yapmakta oldukça zorlanıyorlar.

O nedenle, İller Bankasından kredi talep ediyorlar.

Ancak İller Bankası, özellikle CHP’li belediyelere kredi vermekten imtina ediyor.

Durum böyle olunca CHP’li belediyeler özel bankalara muhtaç kalıyorlar, dolayısıyla yüksek faizli kredi alıyorlar.

İller Bankasından kredi alamayan, özel bankaları da tercih etmeyen belediyeler ise, yatırımlarını askıya almak zorunda kalıyorlar.

*

Yılmaz Büyükerşen, bu sorunu Cumhurbaşkanı’na aktardı ve ilettiği dosyada, Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin kredi gerektiren projelerini sıraladı.

Şöyle ki…

• 14 adet yeni tramvay alımı için 210 milyon TL gerekiyor.

• Tramvay hattını uzatmak için 125 milyon TL gerekiyor.

• Bisiklet yolları yapımı için 18 milyon TL gerekiyor.

• 3 adet güneş enerji santrali yapımı için 28 milyon TL gerekiyor.

• 29 itfaiye aracı alabilmek için (bazıları dar sokaklara girebilen araçlar) 33 milyon TL gerekiyor.

• 6 adet atık su arıtma tesisi yapımı için 103 milyon TL gerekiyor.

• 3 adet içme suyu arıtma tesisi ve içme suyu hat yapımı için 74 milyon TL gerekiyor.

• 3 adet kanalizasyon inşaatı için 67 milyon TL gerekiyor.

*

Buradan da anlaşılıyor ki Büyükşehir Belediyesine, önümüzdeki beş yıl içerisinde, yukarıda saydığım acil yatırımları yapabilmesi için, toplamda 658 milyon TL gerekiyor.

Peki, belediye bu parayı nereden bulacak?

Tabii ki İller Bankasından!

Büyükerşen, söz konusu kaynak gereksinimini Cumhurbaşkanı’na ulaştırmasının yanı sıra, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a da iletmiş. Kurum ise bu talebi olumlu karşılayarak, Büyükerşen’e, “İsteklerinizi inceleyeceğim ve elimden geleni yapacağım” demiş.

Umuyorum ve diliyorum, bu kaynağın hiç olmazsa bir bölümü, İller Bankası aracılığıyla Büyükşehir Belediyesine verilir; biz de yurttaşlar olarak belediye tarafından yapılan hizmetlerden faydalanmış oluruz.

*

Belediye başkanları toplantısında gündeme gelen meselelerden bir diğeri ise Bütünşehir Yasasıyla beraber ortaya çıkan problemler.

Büyükerşen, yaptığımız görüşmede, bu konuya ilişkin şunları söyledi:

TÜM YÜK BÜYÜKŞEHİR’DE

“Bütünşehir Yasasıyla merkezi hükümet, köy ve köylünün sorunlarını da Büyükşehir Belediyelerinin üstüne yükledi. Fakat buna karşılık gerekli finansal imkanlar yetersiz. Bütün belediyeler, iç ve dış borçların baskısı altında. Kırsaldaki ilçelerin görevi, kendi yetki alanları içerisinde sadece kaldırım yapmaktan ve çöp toplamaktan ibaret. Ancak bunlarında dışında alt yapı gibi bütün büyük yatırımlar, büyükşehir belediyelerinin üzerine yıkıldı. Hatta kırsal kesimde gerileyen tarım ve hayvancılığın yeniden geliştirilmesi için proje uygulamaları da, büyükşehir belediyelerine bırakıldı. İşte biz, belediye kanununun büyükşehir belediyelerinin elini kolunu bağladığı ve büyükşehir belediyelerinin yeni gelir imkanlarına ihtiyaç duyduğu gibi genel şikayetleri Cumhurbaşkanı’na ilettik. Ayrıca büyükşehir belediye başkanları olarak, bakanlıklara ilettiğimiz ilimiz sorunlarına karşılık cevap alamadığımızı da ilettik.”

*

Çok önemli bir mesele daha…

Şehirlerdeki trafik sorunu!

Biliyorsunuz; trafikten hem Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü sorumlu, hem de Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan UKOME sorumlu.

Durum böyle olunca, yani çift başlılık olunca, trafiğin düzenlenmesi ve denetlenmesi bir hayli zorlaşıyor.

Büyükerşen, bu konuyla ilgili belediye başkanları toplantısında sunduğu görüşü, şöyle özetledi:

YA SADECE UKOME BAKSIN YA DA POLİS

“Trafik düzenlemesi, Büyükşehir Belediyesi çatısı altındaki UKOME kurulunca yapılır. Kent içi ulaşım kararları UKOME tarafından verilir. Yapılan düzenlemelere sürücülerin uyması için yaptırım uygulama ve denetim yapma görevi ise trafik polisindedir. Ancak buna karşın, polis baskı altında tutulduğu için, kural dışı davrananlara ceza uygulaması işlemi yapmaktan kaçınıyor. Dolayısıyla bu yetkinin, belediyelere veya düzenleme kararları da dahil olmak üzere tamamıyla trafik polisine verilmesi düşünülmeli. Sayın Cumhurbaşkanı, asli görevin trafik polisinde olması gerektiğini, fakat yeter sayıda trafik polisi kadrosu olmaması nedeniyle kontrollerin yeteri kadar yapılamadığını, yakın zamanda trafik polisi kadrolarının arttırılacağını söyledi.”

*

Büyükerşen’e göre çözüm belli.

Trafiğin düzenlenmesi, kent içi ulaşım planının yapılması, yapılan düzenlemeleri denetleme ve ceza kesme yetkisi, tümüyle, ya belediyeye bağlı UKOME’de olacak ya da Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğünde olacak!

*

Evet…

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in, Cumhurbaşkanı’na sunduğu dosyada yer alan meseleler ile toplantıdaki izlenimlerini, siz değerli okurlarımıza dün ve bugün aktarmaya çalıştım.

Görüldüğü üzere Cumhurbaşkanı’nın yaptığı söz konusu toplantı, oldukça verimli geçmiş; zira büyükşehir belediye başkanları, yaşadıkları tüm sorunları gündeme getirmiş.

*

Tabii bu toplantının samimi olup olmadığını ilerleyen günlerde daha iyi anlayacağız.

Nasıl mı?

Büyükşehir Belediye Başkanlarının ilettiği problemlerin çözümü noktasında adım atılırsa, evet, bu toplantı samimidir.

Ancaaak…

Söz konusu problemlere ve taleplere kulak tıkanırsa, bu toplantı, popülizmden öteye gitmez!

 *****

NOT: Bir süre izne çıkıyorum. O nedenle yazılarıma ara veriyorum. Kısa süre sonra görüşmek dileğiyle.