Bu tabloyu sık görmeliyiz

Sadi Seda yazdı

14 Kasım 2015 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
          1 Kasım seçimlerinde Eskişehir Milletvekili seçilen Nabi Avcı, Harun Karacan, Emine Nur Günay, Gaye Usluer, Utku Çakırözer ve Cemal Okan Yüksel, İl Seçim Kurulundan mazbatalarını aldılar. Artık resmen milletvekililer. 

Mazbata törenine gitmedim. Ancak arkadaşların çektikleri fotoğraflara baktığımda 6 Milletvekilimizin altısı da bir arada. Çok güzel, daha doğrusu hep özlemini çektiğimiz tablo.

Yaklaşık iki dakika bu çok güzel olan tabloya baka kalmışım. Daha doğrusu dalmışım. O kısacık süre içerisinde gözlerimin önünden geçmişte yaşananlar adeta film şeridi gibi geçiyordu. Sevgili Osman Cemoğlu’nun, ”Sadi sende o fotoğrafın fotoğrafını gözünle mi çekiyorsun?” esprisi ile silkindim.

Topu topu 6 milletvekilimiz var. Üçü AK Partili, üçü de CHP’li. Bu Milletvekillerimiz mazbata töreninde olduğu gibi sık sık bir araya gelseler, tek yumruk olabilseler Eskişehir’in bekleyen veya hayata geçmesini istediğimiz projeler 4 yıllık süreç içerisinde tamamlanır.

Nabi Avcı, 5 milletvekilinden yaşça büyük. 5’inin de ağabeyi. Geçtiğimiz dönem denedi ancak olmadı. Bu dönemde de denemeli. İktidar veya muhalefet milletvekili olsun fark etmez. 6’nızında ortak paydası Eskişehir olmalı. Ayda bir kez de olsa toplanıp Eskişehir’i konuşsanız o bile yeter. Bu toplantılardan Eskişehir’in menfaatine olacak bir şeyler çıkar.

Ağabey Nabi Avcı, 5 milletvekilini de bir çatı altında toplamayı başarır ise ki bunu başaracağına şahsen inanıyorum. Gaye Usluer ve Utku Çakırözer ile konuştum. Onlarda “Eskişehir’in konuşulacağı her yerde oluruz” diyorlar.

Tekrar ediyorum bu toplantılardan Eskişehir kazançlı çıkar. Ancak bir hatırlatma yapmak istiyorum.

Bu toplantıların gündem maddesi olmalı. O gündem üzerinde kafa yorulmalı. İkincisi bu toplantıların sekretaryalığını yapacak birisi olmalı. Toplantılarda neler konuşuldu. Neler kararlaştırıldı. Hangi konular hangi bakanlık, müsteşarlık veya genel müdürle görüşülecek ise bunların randevularını o ayarlamalı.

Birde ESO, ETO, Esnaf Odaları Birliği, Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanları ile Vali’de toplantılara katılmalı.

 

SÖZ VERDİ AÇTI

 

AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan 1 Kasım seçimleri öncesinde,”Milletvekili seçilirsem Halkla İletişim Ofisi açacağım” diye söz vermişti. Sözünü tuttu.

Karacan, Perşembe günü mazbatasını aldıktan sonra Odunpazarı’nda “Halkla İletişim Ofisi”nin açılışını AK Parti Milletvekilleri Nabi Avcı ve Emine Nur Günay ve çok sayıda davetlinin katılımı ile gerçekleştirdi.

Geçmişte de benzer bürolar açıldı. Ancak onlar Harun Karacan’nın ki gibi sekretaryası ve danışmanları yoktu.

Sadece Milletvekilinin geldiğinde karşılıklı istişarelerin yapılacağı büro idi. Zaten bu bürolarda çok fazla yaşamadı.

Bu “Halkla İletişim Ofisi” her ne kadar Harun Karacan’ın şahsi ofisi gibi görünse de, Nabi Hoca ile Emine Hoca’ya da sorun iletmek isteyenler de bu ofisi tercih edeceklerdir.

Zaten Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın da, ofisin açılışında,” Burası bütün Eskişehirlilere, bütün hemşerilerimize açık bir kapı. Buraya ulaşan her istek, her talep değerlendirilmek üzere ilgili arkadaşlarımıza, ilgili bakanlara ve ilgili kamu görevlilerine ulaştırılacak” sözlerini okuduğumuzda buna işaret ediyor.

Harun Karacan’ı kutluyorum. CHP’li üç milletvekili de benzer bir büro açabilirlerse, halkla aralarındaki olan iletişimi de koparmamış olurlar.

 

*-*********

 

Kartal, Gekas, Laval. Sırada kim var?

 

Geçen sezon, Skibbe her ne kadar ‘transfere gerek yok’ dediyse de ara transferde alınan futbolcular ve küme düşme hattındaki rakiplerimizin ayaklarına kadar gelen kısmetleri tepmesi sonucu Eskişehirspor ligde kaldı.

Birilerinin kurtarıcı gibi gördükleri Skibbe’nin ligde kalmadaki payı yüzde 20 ise, futbolcuların ki yüzde 80.

İkinci yarının ortalarına doğru akıllarına başına geldi bazı futbolcuların. “Ligden düşersek bizim de pazarımız düşer. Transfer yapamayız” diye uykularından uyanarak futbol oynamaya çalıştılar. Biraz silkinmeyle lige tutundular.

Bunu ne yönetim gördü ne de Skibbe. “Bizi ligden düşmekten Skibbe kurtardı” diye kahraman ilan ettiler. Bu sezonda yapılacak transferleri tamamen kendisine bıraktılar. İstediği futbolcuların kim oldukları? Nasıl bir performansları var? Takımlarında kaç maç oynamışlar? Diye araştırma gereği bile duymadılar.

Sezon başında transfer edilen en az 5 futbolcu bugün yattıkları yerden paralarını ceplerine indiriyorlar. Yeni sezonda da Skibbe ile yola devam etmek isteyen futbol bilgileri olmayan yöneticiler, 1,5 yıl sözleşme imzaladıkları Skibbe’yi alınan başarısızlıklar sonucu faturayı ona keserek gönderdiler.

 Oysaki sorun sadece Skibbe’nin olmadığını göremediler. Başarısızlığın yarısı Skibbe’de diğer yarısı ise yıllarca futbol oynamış, futbolun duayenlerinin ifadesine göre PTT Birinci Ligde bile oynayamayacak kapasitedeki futbolcularda olduğunu da göremediler veya görmek istemiyorlar.

İsmail Kartal’ı da Eskişehirspor’a uyum sağlamayacağı söylense de tıpkı transfer dönemimde olduğu gibi futbolu bilenlere sormadan, dışarıda konuşulanlara kulaklarını tıkayarak Skibbe’nin yerine oturttular.

Ne oldu?

 İsmail Kartal geldi de bu takımı uçurabildi mi? Belki uçuracaktı! Ancak futbolcuların uçacak kapasiteleri yoktu. Nitekim Skibbe gibi Kartal'da uçuramadı.

Eskişehirspor tarihinde aynı sezon içerisinde iki teknik direktör gönderiliyor veya gidiyor. Üçüncü teknik adam arayışı yaşanıyor.

“Ben Kulüp Başkanlığını Halil Ünal’dan daha iyi yaparım. Bana güvenin” diyerek yola çıkan Mesut Hoşcan, 2,5 yıllık başkanlığı döneminde Halil Ünal’ın bu takıma kazandırdığı isim yapmış futbolcuları tek tek göndererek 13 yıl önce şampiyon olarak süper lige çıkmayı başaran Eskişehirspor’un geldiği yere doğru gittiğini görmezden geliyor. Ve hala taraftarlara ve Eskişehirsporlulara mavi boncuk dağıtmaya devam ediyor.

Skibbe’yi gönderdiler. İsmail Kartal kendi gitti. Yunanistan’a giden Gekas,”Ben bu takımda oynamak istemiyorum” diyerek Türkiye’ye dönmüyor. Lawal huzursuz gitmek istiyor. Takım bulsa kaleci Boffen’de sırada.

Sözün kısası takımdaki kaliteli diye nitelendirilen futbolcularda yaşanan başarısızlıktan huzursuz olduklarından kolayı bir an evvel Eskişehirspor Kulübünden kaçmak istiyorlar.

Bunları hala görmezden gelen Başkan Mesut Hoşcan, devre arasında transfer edilecek futbolcuları belirlemeye çalışıyor.

Gelen vurdu, giden vurdu. Kalan maçlara bak. Belki bir Mersin'i yenebilirsin. Başka yenebilecek bir takım var mı?

Sorun Mesut Hoşcan ve yönetiminde. Yaşanan bunca olumsuzluklar bile onlara ders olmuyor. Bir an önce olağan genel kurul kararı alıp, kulübü sizden daha iyi yöneteceklere teslim edin. İnanın Eskişehirspor Kulübüne yapacağınız en büyük iyilik bu olur.

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi