Eskişehirspor Başkanı "Mesut Hoşcan"ın hepimizi onurlandıran bir sözü vardı...
TRT Spor'daki canlı yayında söylemişti:
"Eskişehir'de öyle bir yerel basın var ki, insana dilini yutturuyor!.."
***
Hoşcan'ı ilk kez kitabımızın imza töreninde görmüştük... Sözünü bilir ve oturaklı bir kişiliği olduğunu sezmiştik...
O kara bulutların Eskişehir semalarında dolaştığı günlerde inançlıydı :
"Bu takım düşmez..."
Tünelin ucundaki ışığı ilk kez Sivas maçında biz de görmüştük... Amigo Orhan yorumlamıştı:
"Korkmayın, ışık göründü..."
Geldiğimiz günlere bakın...
Bırakın ligten düşmeyi, 39 puana ulaştı Eskişehirspor...
"Rıdvan Dilmen"in kulakları çınlasın...
"Süper Lig’in en zayıf halkası Eskişehirspor" dediği gün saygılarımızı sunmuştuk
***
Mesut Hoşcan kongre kararı aldı...
Yürekli bir iş yaptı...
Ama "Dikkat Mesut!" diyoruz...
Yeniden göreve geleceksin, bu kez sağlam yönetim olsun...
Güvendiğin dağlara kar yağmasın!
“ Sen de, Eskişehir'in kimliğine yakışır bir yolda yürü lütfen...”
İyi ki "Rabia" işareti yapan "Emre" gibi bir futbolcumuz yok...
Ya da "Fikret Orman" gibi bir başkanımız!
Adam "Reza Zarrab"a loca sattı, Çarşı'yı karşısına aldı...
Buyurun, şampiyonluğun en büyük favorisi olarak gösterilen Beşiktaş'ın haline bakın!
Öyle günlere geldik ki..
“Türkiye artık bunları sevmiyor!”
“Size başkanlık gerçekten yakışıyor…”
Yeter ki, Bando ES ES’in sazından…
“Eskişehir Yalçınkaya Zaferi düşmesin!...”
Basın özgürlüğü geriledikçe!
Sadece AKP İl Başkanı "Dündar Ünlü"nün rüzgârına kapılmadık!..
"Cihan Yıldırım”ın da payı vardı hastane yolunda...
Diyordu ki:
"Türkiye'de basın özgür..."
Gazetelerden ve yazılanlardan da örnekler vermişti o gün...
Tam kendiisine yanıt vermek için daktiloyu önümüze koyduk, tuşlar patladı.... Cihan da efsunlu galiba! "Doğru hastaneye..."
***
“Freedon House”un "2015 Basın Özgürlüğü" raporunun kapağında etkileyici bir illüstrasyon vardı...
Elinde "özgür basın" flaması taşıyan şövalyenin önünde, iki yanı uçurum daracık bir patika uzanıyor.
Yolun etrafı "canavarlar, silahlar, sansür makasları" ve karanlık tiplerle çevrili. .
Kolaysa boğuş canavarlarla!
Rapora göre basın özgürlüğünün dünya çapında "son 10 yıldaki en düşük seviyeye" gerilemesinin temel sebebi , "ulusal güvenlik temelinde" olan yasaların meydaya karpi kullanılması
Gazeteci için şövalye benzetmesi gurur verici. Ancak ülkemizde sayılarının giderek azaldığı ve "itibarsızlaştırıldıkları" da bir gerçek.
***
Sevgili Cihan...
Verdiğin örnekler güzeldi ama, maalesef basın özgürlüğü geriledikçe umut kalmıyor...
“ Doğan Medya’ya yapılan saldırı sansür, şantaj değil mi?”
Daha düne kadar içerde yıllarca vatan onlarca gazeteciyi görmedik mi?
“Basılmamış kitaptan ceza alan meslektaşımız yok muydu?”
İşte, cemaat medyası da karşılılığını görüyor!
“Ama umudumuz tükenmeyecek, inan…”
Tek partili memleket
Kılıçdaroğlu, Zaman gazetesindeki toplantıda Cemaat'i memnun eden görüşler öne sürüyor: "Türkiye'de şu anda tek parti devleti var. Bir dönem valiler CHP il başkanıydı. 1930’ların yapısı... Tek parti döneminde bir parça da olsa adalet vardı. Şimdi o da yok. Şu andaki uygulamalar tek parti döneminden daha kötü..."
İyi güzel de, Kemal Bey, o tek parti ile bu tek partinin farklarını da anlatsaydı...
Sancak
Yandaş medya patronu "Ethem Sancak" diyor ki: "Erdoğan için anam, babam, eşim , çocuklarım feda olsun."
Gazeteci "Müyesser Yıldız" soruyor:
"Bu kurban listesinde kendisi niye yok?"
Günün incisi
Sabır, zaman içinde güçlüyü yaratır…
Günün Sorusu
Suriye helikopteri sınır ihlali yaptığı için düşürülmüş!
Sınır ihlali yapan Yunan uçakları niye düşürülmüyor? Hıristiyan olduğu için mi?
Akif Kökçe
Cuk
Gazetemiz baskıya girdiği saatlerde, basma baskı devam ediyordu...
Kamil Masaracı
Günün Balı
Maçlarda köpükle sınır çizersen, sınırlar kalkmaz kardeşim...
Kolsuz yaşar’dan
İlerleyen yaşta beyin bazı bölgeleri daha iyi çalışmaya başlıyormuş…
Şimdi anladım abi..
“Benimki de bölgesel kalkınma!”
Müsaade et yakışıklı
Karımla 5 yıldızlı tatil köyünün havuz başında güneşlenirken, canımız bira çekti. Odamızdaki dolaptan almak için yukarı çıktım. İçeride görevli orta yaşlı bir kadın yatakları topluyordu... Biraları dolaptan aldım. Mini bardan da iki tek cin kaptım. Tam odadan çıkarken otelin kurallarını bilmediğimiçin sordum:
"Havuz kenarında bu biraları içebilir miyiz?"
Kadın, "Neden olmasın?" dedi:
"Ama biraz müsaade et yakışıklı, önce şuraları bir toplayayım..."
"Eyvah!" demiş Mary
Mary, doktorunun muayenehanesinde test sonuçlarını beklerken doktor içeri girmiş:
"Kızım, bu getirdiğin idrar örneği değil, elma suyu..."
"Eyvah!" demiş Mary:
"Acilen telefon edebilir miyim? Sanırım asıl şiye kocamın öğle yemeği kutusunda!.."
Ak saçlı sünnetçi
Sonhaber'de İsmail Hakkı Demirci'nin "Amigo Orhan'ın saçmalama hakkı!" başlıklı yazısından sonra pek çok arayan oldu... Diyorlar ki:
"Katibim başlığı ile yazan İsmail Bey, siz için neden hep ak saçlı sünnetçi diye söz ediyor?"
İsmail, Noter'de katipti...
Sık sık gazeteye gelir ve elinde birkaç notla önemli sayılacak bilgiler verirdi...
Oturup yazardık ama, bir gün yetti artık...
Dedik ki:
“Bundan sonra yakınmalarını köşe yazısı olarak getir...”
Demez olsaydık!
"Her yazı yarım sayfa!.."
Kısaltıyorduk tabii...
"Sünnetçiliğimiz burdan geliyor!"
Günün Şiiri
Büyük bitki
En olmayacak güneşlerde
Senin parmaklarını tutuşum
Bir masa kalkar ayağa öyle
Dudaklar oynar gider, uçarılık rüzgarı
İki kişiyiz şunun şurasında
Durup seni sevmem
Senin beni sevmen bu ışık dünyasında
Nasıl anlatayım o aşklı mantonu
O uçuşunu saçların
Birdenbire bir su zambağı mavisi
Ellerinin bir yeniliği
Bir otobüs deniz kıyısınca gider
Hep o seviştiğimiz günlerde
Bir eski yalı içinde udlar
Hüzzam makamında nasıl öyle güzel...
Yekta Güngör Özden (Varlık-1958)
Günün Olayı
AKP "Koalisyon iyi bir şey değil" diyor.
Doğrudur!
13 yıldır koalisyondaki cemaat„ tarikat ve örgütlerden çekmedikleri kalmadı!
Akif Kökçe
Günün Biberi
Güneş doğarken de batarken de gökyüzü aynı renge boyanır. Zamanı bilemezsen aradaki farkı yani gündüz mü başlıyor gece mi başlıyor anlayamazsın...
Peter Ustinov
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...