Odunpazarı Belediyesi’nin 2 yıldır hemen herkese örnek olan çok özel bir uygulaması var. Halk Market adı verilen bu uygulama ile yoksun durumda vatandaş kimseye rencide olmadan alışveriş yapıyor ve ihtiyaçlarını aynı market raflarından temin eder gibi temin ederek kendini iyi hissediyor.
Uygulamanın diğer tarafında bağışçılar var. Onlarda bağış ve yardımlarını Kızılay üzerinden yaparak vergiden muaf oldukları için sistem daha rahat işliyordu. İşliyordu diyorum çünkü 2 yıldır devam eden protokol Kızılay tarafından fesih edildi.
Fesih edilme gerekçesiyle ilgili açıklamada Kızılay ne kadar yardım yapıldığını biliyor ama kimlere yapıldığını bilmiyor demiş Kızılay Başkanı Yüksel Girgin. 2 yıldır böyle oluyor diye serzenişte bulunmuş ama… Madem öyle 2 yıl neden bu iş devam etmiş bilemedim.
Kaldı ki Kızılay’ın içinde bir şüphe, bir kaygı var ise bunu bu zamana kadar dillendirmemek de bir hatadır. Yardımlaşmanın doruğa çıktığı bir ay olan Ramazan ayında yapılan bu fesih olayının bana göre gerekçesi, mazereti olamaz.
Belediyeler de Kızılay gibi yoksul vatandaşları tespit etme konusunda yetenekli, vatandaşın içinde ve bu organizasyonu yapabilen kurumlardır. Yardım edilecek kişileri ancak ben seçerim diye protokolü iptal etmek kim ne derse desin Odunpazarı Belediyesi’nin çok iyi giden bir hizmetini engelleme çabasıdır, siyaset kokar ve böyle bir işe bu şüpheyi koymak çok nahoş bir durumdur. Umarım en kısa sürede bu hatadan dönülür.
Aday da yok, umut da tükendi
Şehrin kopukluğu, laf ile eylem arasındaki uçurumu, kibir, dedikodu, türlü türlü bahaneler derken Eskişehirspor karanlık bir çukura koşar adım ilerliyor.
Günlerdir tünelin ucundan gelen ışığı bekledik. Durum vahim, kayıtsız kalınmaz, illa ki birileri ucundan tutar, illa ki o çok arzu edilen güç birliği olur diye umduk.
Gelinen nokta şu ki, herkes konuşuyor ama kimse taşın altına elini sokmuyor. Herkes başkalarının adım atmasını bekliyor ama adım atan yok. Herkes yol gösteriyor ama yol açan yok.
Görünen o ki bırakın 24 Haziran tarihini 1 Temmuz’da bile kongre yapamayacağız. Aday bulamayacağız ve Eskişehirspor’u tarihe emanet edip, biçare kaldığımız için kahrolacağız.
Ne yazık ki sosyal medyada konuşanlar kadar kalabalık değiliz. Destek olunması gereken süreçte köstek olanlara bile rastlıyoruz. İş kimi nifak tohumu atanlar yüzünden öyle bir halde ki 11 aydır maaş alamayan personel için yapılan kampanya ile 1 aylık maaş bile toplanamaz durumda. İlgi, destek, beklentinin çok altında ve karamsar bir seyir ile ilerliyor.
Şu saatten sonra yazmak, çizmek, konuşmak da bizi dert sahibi yapmaktan öte gitmiyor ama “bir derdim var, bin dermana değişmem” türküsü ile bu renklere sevdalanan bizler emin olun daha çok konuşacağız, daha çok yazacağız, çizeceğiz. Görünen o ki konuşmakla kalmayıp bir kez daha Eskişehir’de olup şehrinin takımına yabancı kalanlara hatırlatmalarda bulunacağız.
Elbette umutsuzluk derken bile içinden umut geçiyor ama gelmeyen yaz mevsimi gibi şehrin kendini toz kondurmayanları kış uykusundan uyanmadıkça bu iş çok mu çok zor …