Gazeteciler Cemiyeti’nin "Bayram" gazetesi için yazımızı teslim ettiğimizin gecesiydi...
Rüyamızda gördük "İsmail Alkılıçgil ve Erdoğan Bayraktar"ı... İkisi birden sesleniyordu:
"Bizi nasıl unutursun?"
Hemen ertesi gün "Mustafa Yıldırım"ı arayıp ekledik yazımıza...
Biraz özetleyerek yinelemek istiyoruz "Bizim insanlarımız ve Büyükerşen" başlıklı yazımızı...
………….
Kalede "Hakkı.."
Geri dörtlüde..
"İlhan, Agop Mehmet, İsmail ve Mahmut..."
Ortada..
"Kamuran, Ayhan, Muzaffer.."
İleri üçlüde..
"Nihat, Fethi, Arap Metin.."
Şaka değil..
"Hepsi bizim insanımızdı..."
Politikada da böyle günler yaşadık...
İlerisi, gerisi yok…
"Hamit Dedelek, Hasan Polatkan, Kemal Zeytinoğlu, Murat Kahyaoğlu, Hikmet Savaş, İsmail Özen ve daha kimler kimler?"
Şaka değil..
"Hepsi bizim insanımızdı..."
Eskişehir basını da öyle...
"Feyyaz Arsezen, Abdülkadir Gürol, Mehmet Aktop, Naci Gelendost, İrfan Uğurluer, İsmail Sadık, İsmail Alkılıçgil, Erdoğan Bayraktar, Kenan Şanlıer, Ünsal Dalgın..."
Rahmetli oldular..
"Hepsi bizim insanımızdı..."
Peki, ya bugün?
Kalede "Yılmaz.."
Orta sahada "Büyükerşen.."
İleride "Yılmaz Büyükerşen..."
O bizim insanımız...
"Vicdanı olan her Eskişehirlinin borçlu olduğu bir insan..."
Teşekkürler Hocam…
4 karısı olan adam
Adamın dört karısı varmış ama bu kadınlar adamdan hiç memnun değillermiş. Çünkü evin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği gibi ayrıca kadınları sık sık dövermiş. Bir gün kadınlar toplanmış ve "Güç birliği edelim ve bu herife yaptıklarının hesabını soralım" demişler.
Adam eve gelir gelmez üzerine çullanıp bir güzel dövmüşler ve kapının önüne atmak için her biri ayak ve kollarından tutarak beşinci kattan indirmeye başlamışlar. Sadece başı boşta kaldığı için her basamak inişinde kafası merdivenlere çarpıyormuş. Adamdan o sırada iniltiler içinde bir ses gelmiş :
"Ah akılsız başım, bir tane daha karı alsaydım o da başımı tutardı..."
Kaç dolar?
Doktor, genç ve güzel kadını yarım saat beklettikten sonra muayene etmiş ve "Hiçbir şeyiniz yok, sadece biraz üşütmüşsünüz" demiş. Kadın sormuş, "Borcum ne kadar?"
Doktor "25 dolar" yanıtını verince de devam etmiş:
"Bana 25 dolar borçlusunuz doktor, benim saatim yüz dolar..."
Günün Şiiri
Beyin
Gökten daha geniştir insanın beyni
Koyunuz yan yana ikisini
Kolayca alacaktır içine
Biri ötekini, hem de sizi
Denizden daha derindir insanın beyni
Tutunuz mavisi mavisine
Kovalar, süngerler gibi biri
Çekecektir ötekini içine
Tam Tanrı ağırlığındadır insanın beyni
Kaldırınız, kilosu kilosuna
Denk gelmezlerse eğer
Densizliği gibidir bu, sesin heyece
Emily Dickinson (Varlık-1950)
Gerilim
AKP'nin Suriye politikası çok işler açtı başımıza...
Çok tehlikeler var geleceğin falında...
Günün Sözü
Hayatın değeri, uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır.
Mantaigne
Günün İncisi
Toprak ulur, çiftleşme gecesi.
Tutunmaya yetmez..
"Ölü dağların komplosu..."
Rene Char
Odunpazarı'nın içkili yerleri
Milletvekilliğinden Belediye Başkanlığı’na gelen "Kazım Kurt" olumlu işler yapıyor...
Dik durmasını da biliyor…
En azından..
"İki ileri, bir geri" demiyor...
Yaptıkları için eleştirilecek de...
"Meyve veren ağaç taşlanmaz mı?"
Son içkili yerler konusu da bunlardan biri oldu...
"Bayram" gazetesinde Ali Baş şunları dile getirmiş:
"Odunpazarı Belediye Meclisi 4 bölgenin içkili yer olarak belirlenmesi yönünde karar aldı. Bu kararın ardından Emniyet Müdürlüğü, bir açıklama yaparak yeni ruhsat verilen yerlerin güvenlik açısından zafiyet doğuracağını belirterek, "Yeni dahil edilen yerlerin genel güvenlik ve asayiş açısından kontrolü zor olacaktır" denildi.
Demek ki Emniyet’in bakış açısı alkolün olduğu yerde mutlaka asayiş konusu olduğu yönündedir...
Öyleyse, yasa değiştirilsin, içkili yerleri eskiden olduğu gibi yeniden emniyet belirlesin...
……..
Ali Baş, konuya espriyle mi yaklaştı?
Bilemiyoruz ama son cümlesinde ciddi ise, bir katkı mıdır emniyete?
Aynı görüşte miyiz Ali?
Öyle ya, "Polis devleti" olma yolunda önemli adımlar attık...
Ne demişti Maarif Bakanı:
“Okullar olmasa çok güzel yönetirim…”
Aynı görüşte miyiz Ali?
İnönü'den dersler
"İsmet İnönü", öğrenme aşkı yönünden dahi örnek alınacak bir kişiliktir.
Oğlu "Erdal Bey" anlatıyor:
-Babam yaşam boyu eğitim ilkesini ömrünün sonuna kadar her alanda uygulamıştır. Örneğin
okul sıralarında esaslarını öğrendiği Almancasını Birinci Dünya Savaşı'nda beraber çalıştığı Alman
subaylarla konuşarak...
Fransızcasını Lozan Konferansı sırasında yabancı delegelerle görüşerek ilerletmiştir.
Yabancı dilde bir kitap okurken daima yanında bir lügat bulundurur, hiç üşenmeden açıp bakardı. Sık sık arkadaşlarına söylediği söz şuydu:
"Ben anasından dâhi doğmuş insanlardan değilim. Ne biliyorsam, hangi yeteneği kazanmışsam hepsini çalışarak, uğraşarak elde ettim..."
Bu toprakların evladı
Başbakan Erdoğan rakibi "Ekmeleddin İhsanoğlu" hakkında dedi ki:
"O bu toprakların evladı değil, bu toprakların evladı biziz biz."
Bir dinleyen de gazetecilere soruyor:
"Bunları söyleyen Başbakan'ın yurtdışında doğup büyümüş, yurt dışına yerleşmiş milyonlarca Türk'ten oy talep etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?"
Günün Olayı
Tayyip Erdoğan'ın bağış kampanyası için toplanan paranın miktarı açıklanmıyormuş. Kolayı var...
Paradan bir 6 sıfır daha atılsın, açıklanır...
Günün Biberi
Kuruyan barajlarda hayvanlar otlamaya başladı!
AKP'nin "çılgın baraj projesi", çılgın kanal projesini bile geçti...
Akif Kökçe