Biraz abartıyor muyuz?

7 Kasım 2016 08:22
A
a
Sütiş Eskişehir
Şehir olarak beklentilerimiz, isteklerimiz, yaşam alışkanlıklarımız o kadar üst düzeye çıktı ki bizi bu alışkanlıklardan kısa bir süre koparacak gelişmelere karşı inanılmaz insafsız ve tahammülsüz oluyoruz. Bunun son örneğini 30 saat denilen ama 22 saat süren su kesintisinde bir kez daha görmüş olduk. Bu kesinti bize öyle bir panik, öyle bir his yaşattı ki, su depolama konusunda bile işi epey abarttık.  Normalde bir ay boyunca 10 ton su kullanan insanların 1 gün için 3 ton su depoladığına şahit olduk. Eksiksiz olarak AB standartlarını yakalamışız da haberimiz yokmuş. Her gün düzenli olarak banyo yapan, diş fırçalayan ve sudan sabundan uzak durmayan insanlar görmek harikuladeydi.
İşin o boyutunu bir kenara bırakalım ve gerçekçi olalım. Hem ‘ESKİ yıllardır alt yapı adına eleştirilip bir şey yapmıyor’ diye serzenişte bulunup hem de kullanma suyu adına son derece gerekli ve önemli bir iş yapılmasını biz biraz Su’dan mahrum kalacağız diye çok ağır eleştirmek doğru olmaz. Bazen bazı hizmetlerin daha iyi olması ve yenilenmesi adına bazı fedakârlıklar mecburidir ve bu da onlardan birisiydi.
Nasıl trafo değişecek diye 18 gün 2,3 saat elektrikler kesildi. Nasıl internet altyapı güçlendirmesi için internet kesintileri yaşadık. Nasıl asfalt atılması için zaman zaman bazı yollardan mahrum kalıyorsak, bu da öyle bir şey oldu.
Biraz abartıyoruz ve bu yarın öbür gün bizim hizmet almamızın önüne engel koyabilir. İnsanlar rahatsız oluyor diye bazı işlerden vazgeçilebilir. Çok ağır eleştiriler geliyor diye bazı iyileştirmeler ertelenebilir. Buna izin vermemek için yapılacak fedakârlıkları olgunlukla karşılamak lazım.
İşi siyasete çevirip bunun altından nemalanmak isteyecekler ise dikkatli olsunlar. Çünkü bugün eleştirdikleri işler ve kişilerin yerinde yarın kendileri olabilir ve aynı durumda bugün söyledikleri karşılarına çok net çıkabilir.
 
Basketbol ruhu yeniden canlanıyor
Eskiden sadece Eskişehirspor’a odaklanıp ‘ne yaptı, yapacak’ diye takip eden bizler için son zamanlarda aidiyet duygumuzu giderek güçlendiren ve şehirde basketbol ruhunu yeniden devşiren bir Eskişehir Basket gerçeği var.
Bir tarafta Eskişehirspor’u diğer yanda Eskişehir Basket’i takip etmeye başladık. Elbette şehrimizin diğer temsilcilerini yok sayamayız. Onlar da başta Selka olmak üzere bir çaba veriyor ama Eskişehir Basket artık rüştünü ispat etmiş, kabına dar gelen bir kültürün en ciddi lideri olmuş durumda.
 Sinan Özeçoğlu’nun verdiği emekler ve yatırımlar meyve vermeye başladı. Nesine.com Eskişehir Basket bu sezon Süper Lig hedefine doludizgin ilerliyor. 7 maçın 6’sını almış ve averajla 2. Sırada yer alan temsilcimiz şüphesiz birkaç hafta sonra liderliği de ele alacak ve 4’lü Play Off’da bize unutulmaz heyecanlar yaşatacak.
Bir yandan o günleri sabırla beklerken bir yandan da böylesi iddialı işlerin yavaş yavaş salona gelen seyirci sayısını da artırmaya başladığına tanık oluyoruz. Henüz beklentilerin altında olsa bile yıllar sonra salon kültürü yeniden canlanıyor. Üstelik tamamlanma aşamasında olan yeni spor salonu ile birlikte maçlarımızı kapalı gişe oynayacağımızı düşünüyorum ve bu da şehir adına son derece güzel bir gelişme. Zira birçok konuda iddialı olan bu şehrin böylesi önemli bir damarı yıllarca eksik kalmıştı. Bu eksiği gidermek de Özeçoğlu’na nasip oluyor. İnşallah nazar değmez diyelim.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi